Değerli Okurlar, geçtiğimiz hafta içerisinde Van’dan otobüsle gelirken Bitlis ilimiz sınırlarındaki dağlık kesimlerde devam eden bir orman yangınına tanık olmuş, hemen jandarma ve itfaiyeyi aramıştım. Önceki yazımda bu konuda detay verirken, ormanların önemi üzerinde durmuş ve on yıl önce Batman Kent Konseyi için hazırladığımız rapora dikkat çekmiştim.

Bölgemizde ve ilimiz kırsalında çeşitli nedenlerle yaşanan orman yangınlarının ivedilikle söndürülebilmesi için hepimize sorumluluklar düşmektedir. Elinde kalem tutan ve topluma hitap eden biri olarak üzerime düşen görevi yerine getirmeyi bir nevi ibadet gibi görüyorum.

İnsanlara, doğaya faydalı olacak ameller, davranışlar zaten dinimize göre ibadettir. İslami açıdan doğa ile ilgili yorumlarımda detaylar, dini dayanaklar bulunduğundan hatırlatmakla yetineyim.

Evet, içinde bulunduğumuz ve yaşadığımız topluma ve insanlık ailesine karşı görevlerimizi yerine getirmeliyiz. Özellikle yönetici konumundakiler daha büyük sorumluluk altındadırlar.

Çünkü onların sadece vicdani ve dini sorumlulukları bulunmuyor. Asli görevleridir de.

Ormanları yangınlardan korumak ülkemizin ekonomik değerlerine sahip çıkmak demektir. Milyarlarca canlının yaşam hakkının korunmasının ise büyük sevabı vardır.

**

**

ORMANLARIN KORUNMASI YASA GEREĞİDİR

Ormanların korunması normalde yasal güvence altındadır. Bu konuda Orman İşletme Müdürlüklerine görev verilmiştir.

Yıllar önceki Kent Konseyi Orman Raporu’ndan bazı bilgileri hatırlatmakta yarar görüyorum:

“Yasada tanımlanan Orman İşletme Müdürlüğü’nün görevlerinden bazıları şunlardır:

a) Ormanların geliştirilmesini, usulsüz ve kanunsuz müdahalelere, tabii afetlere, yangınlara, muhtelif zararlılara karşı korunmasını ve gerekli kontrolleri sağlamak,

b) Ormanları, devamlılığını sağlayacak şekilde, teknik ve ekonomik icaplara göre idare etmek ve işletmek, asli ve tali orman ürünlerinin; üretim, taşıma, depolama, iş ve işlemlerini yapmak ve yaptırmak, bu ürünleri yurt içinde ve dışında pazarlamak, ormancılık hizmetleri ile ilgili gerekli araç ve gereçleri temin ve tedarik etmek,

c) Ormanları imar ve ıslah etmek, silvikültürsel bakımını ve gençleştirilmesini sağlamak,

d) Üretim, ağaçlandırma yolları ve yangın şeritleri ile ilgili orman ve orman yolları ağını tespit etmek ve etüd proje çalışmalarını yapmak; Bakanlık Makamı'nca tespit edilecek usul ve esaslar dahilinde üretim, ağaçlandırma ve yangın sahalarıyla ilgili ve bu sahalara ulaşılmasını sağlayan işleri yaptırmak, aynı şekilde küçük çaptaki yapım, bakım ve onarım işlerini yapmak ve yaptırmak.”

**

**

Görüldüğü gibi devlet kurumları için yasal dayanaklarla görev tanımı yapılmıştır. İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının görevlerini yaparak ülkemizin en önemli değerlerini koruması yasal görevleridir.

On yılı aşkın süre önce Batman Kent Konseyi Çevre Sağlık Ana Çalışma Grubu adına yaptığım araştırmalarda ilgili kurumların durumlarını raporlaştırmıştım. Arkadaşlarla üzerinde çalışmalar yaparak şu tespitlerimizi o dönemde Batman kamuoyuna sunmuştuk, özetle sunuyorum:

“Orman Yangınlarıyla etkin mücadele edebilmek amacıyla; Doğu ve Güneydoğu’daki 13 il (Bingöl, Bitlis, Batman, Elazığ, Diyarbakır, Hakkari, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Şırnak, Tunceli, Van, Elazığ Orman Bölge Müdürlüğü kapsamında bulunmaktadır. Söz konusu illerden sadece beşi (Diyarbakır, Siirt, Hakkari, Tunceli, Bitlis) Orman İşletme Müdürlüğü statüsündedir. Beş il Müdürlüğü ve bunlara bağlı 44 Orman İşletme Şefliği, Elazığ Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyette bulunmaktadır. Mardin’in bir kısım ormanlarının da sorumluluğunda olduğu Batman Orman İşletme Şefliği, Sason ilçemizdeki şeflikle birlikte Siirt İl Müdürlüğü’ne bağlıdır. Siirt Orman Müdürlüğü’ne bağlı Orman İşletme Şeflikleri ise şunlardır: Batman, Sason, Şırnak, Cizre, Beytüşşebap, Baykan, Eruh ve Pervari. Siirt Orman Müdürlüğü ve bağlı tüm şefliklerin toplam arasöz sayısı sadece bir (1) adettir. Orman İşletme Müdürlüğü veya Şefliği statüsü için illerin idari sınırları ölçüt alınmamaktadır. Burada önemli olan husus orman alanıdır. Türkiye genelinde 23 Bölge müdürlüğü bulunan Orman Genel Müdürlüğü ormanların mevcut durumuna göre müdürlük ve genel müdürlük oluşturmaktadır. Daha önceki yıllarda müdürlük olan Şırnak şeflik yapılmıştır. Şefliğin müdürlük olabilmesi için üç şart mevcuttur; Nüfusun Yeterliliği, Ormanlık Alanın Yüzölçümü ve Alandaki Ormanın Yeterliliği ve kalitesi.

Batman, Siirt, Şırnak ve Mardin ilinin bir kısmının yer aldığı bölgede sadece 1 Arazöz mevcuttur. Batman Şeflik bünyesinde sadece 2 yangın işçisi olmak üzere toplam 8 personel bulunmaktadır. Bu nedenle çevrede oluşan orman yangınlarının söndürülmesinde etkin olunması mümkün değildir. Bazı ilçelerimizin kırsalında zaman zaman yaşanan ve basına da haber olan yangınlara zamanında müdahale edilememektedir. İlçe belediyelerinden ve köylülerden yardım istenerek yangınlar söndürülmeye çalışılmış, gerekli teknik donanım ve havadan müdahale şansı bulunmadığından yöredeki yangınlar kuru otların da etkisiyle geniş bir alana yayılarak bazen günlerce sürmüştür. Yangınların söndürülmesi için Batman Şefliği çalışanlarının özverili çalışmaları yeterli olmamaktadır. Çünkü Batman Şefliğinin sıkıntılarının başında personel ve araç eksikliği gelmektedir. Batman şefliği bir arazöz talebinde bulunmuş olup, henüz talebe cevap verilmemiştir. Sonuç ve Öneriler: Yukarıdaki tespitlerimiz ışığında olası orman yangınlarının etkin şekilde söndürülebilmesi için alınması gereken tedbirler:

a-) Orman İşletme Müdürlükleri ve Şefliklerinin yasalardaki görevlerini yerine getirmesi,

b-) Batman ve çevresindeki orman alanlarının genel olarak meşelik olması ve kuru otlar nedeniyle olası yangınların büyümemesi için Batman Orman İşletme Şefliği(Veya Siirt Orman Müdürlüğü) emrine yangın söndürme helikopterlerinin tahsisi,

c-) Batman Orman İşletme Şefliği’nin ihtiyaç duyduğu arazös, yangın söndürme teknik donanım ile personel takviyesinin yapılması.”

Yıllar önceki kamuoyu ile paylaştığımız raporun özeti böyleydi. Aradan epey yıllar geçti, Batman’ımız Tarım ve Orman Müdürlüğü statüsü kazandı. Bu kurumumuzdan mevcut personel, yangın söndürme ve diğer müdahalelerle ilgili son durumumuz hakkında bilgi talep ediyorum. Sonuç olarak geçmiş yıllardan beri savunduğum havadan müdahale şarttır diyor ve ilgilileri göreve davet ediyorum. Ne olur doğamıza, ormanlarımıza sahip çıkalım.