*Gülistan Caddesi, eski adıyla ‘Tekel Caddesi’nin ilk esnafları arasında sayabileceğimiz bir kaç kişiden biri, Batman Çağdaş’ın kurucusu büyüğümüz, öncümüz merhum Enver Arslan’dır. O caddede 35-40 yıl öncesinin saygın esnaflarının çoğu şimdi aramızda değil. Nur içinde yatsınlar. Çok güzel insanlardı…

*45-50 Yıl önce o güzergahtaki esnaflar mertlikleri, dürüstlükleri ve insanlıklarıyla herkese örnek kişilerdi. Teknolojinin henüz gelişmediği o yıllarda içten dostlukları ve arkadaşlık bağları hiçbir çıkarın olmadığı çok saf ve temizdi. Eski Tekel caddesinde 20-30 esnaf vardı, o saygın insanların benim hayatımda çok özel yerleri olan insanlardı…

MESLEK HAYATIMIN EN ACI GÜNÜ
Acımasız soğuk bir kış gününde, tarih 29 Kasım 1992’yi gösteriyordu.

Günlerden Pazar’dı…

Batman’ın o eski kış günlerinden kalan dondurucu bir soğuk vardı.

Her yer karla kaplıydı.

Eski 16 Mayıs Şehir Stadı’ndaydık.

Batman’ın ilk 2. Lig ekiplerinden Belediyespor, Adanaspor’u konuk etmişti.

İlk yarının devre arasıydı;

Malum Cep telefonlar yoktu, Stadyumun telefonunda karşılaşmanın detaylarını Hürriyet Gazetesi’ne geçmek için telefonu beklediğim sırada, o  acı haber telefon tellerinden ulaştı bana.

Telefon ahizesi gücünü kaybeden elimden düştüğü anı ömrüm boyunca unutmayacağım.

Ağabeyim kaza geçirip, sonsuzluğa göçmüştü.

Eski Devlet Hastanesi’nin Acil Servisi önüne vardığımda kalabalığın ağlama ağıt ve hıçkırık sesleri arasında başka bir alemde olduğum sanrısına kapılmıştım.

Her yer ve her şey hiçliği andırıyordu.

Bir hiçlik girdabı içinde bulunduğum bir duvar dibine çöktüm.

İçime dolan acıyı gözyaşlarım çıkaracakmış gibi durmadan aktı.

Acil servis kapısının önünde, bütün organlarım yaşam belirtilerini kaybetmiş gibi yerime kalakalmıştım.

Başımı kaldırdığımda dönemin Batman Valisi Zeki Şanal’ın başsağlığı dileğini algılayabildim.

Ağabeyimin cenazesini yağmur-kar içinde toprağa verdiğimiz Seyitler Mahallesi’ndeki Bozooğlu Mezarlığı'nda hepimizin acısına bir de soğuk vurdu…

Tam 32 yıl önce ağabeyim Arslan, Ankara dönüşünde Dövecik (Malegir) köyündeki trafik kazasında hakkın rahmetine kavuşmuştu.

Batman Basını'nın Aslan Arslan’ı aramızdan yoktu artık.

Yaşama veda ederken 44 yaşındaydı.

O’nunla birlikte çıkardığımız Çağdaş Gazetesi o’nun vefat ettiği yaşına yaklaştı.

Bugünleri görmesini ne çok isterdim.

Hüznümün yanında sevinç duyuyorum bugün çünkü gazeteyi onun istediği noktaya taşıdığıma inanıyorum.

Bizi etrafında toplayarak, arı gibi sabırla çalışırdı.

İyi bir ağabeyi ve iyi bir ustayı kaybetmenin acı hüznünü gazeteye her geldiğim gün yaşıyorum.

Kardeşliğin yeri doldurulamaz dünyasında bir eksilmeyegörsün, ıssızlaşır dünya.

Ağabeyim de bu ıssızlığı bırakarak ayrıldı aramızdan.

Nur içinde yatsın.

O ESNAFLAR ÖZELDİ
1970’li Yılların ortalarıydı.

Şimdilerde ‘Gülistan’ Caddesi olarak bilinen bu güzergahın adı; Tekel Caddesi’ydi.

O esnaflar çok özel insanlardı.

Matbaada çırak iken onları tanıdığımdan beri hayatımda derin izler bırakan güzel insanlardı.

Sohbetlerini dinlediğimizde keyif alırdık.

İlgiyle dinlerdik o güzel insanları.

Kimler yoktu ki, o eski Tekel Caddesi’nde?

O güzergahın o zamanlar en güzel konut ve ofisleri olan Hacı Kadri-Vahdettin Terece kardeşler, Batman’a ilk market açan Kıvırcıklar, aileden gelen mobilyacılık mesleğini devam ettiren Mesut Atalay, ilk terzilerden Abdullah Tileği, Siverekli lokantacı ‘Keko Hasan’ lakaplı Hasan Yalpı, Batman’ı elektrikle aydınlatan Kadak ailesi, Demir/çimento bayii Şükrü Demir ve kuyumcu Hüseyin Çalışkan gibi esnaflarla sıcak komşuluk ilişkisi içinde  günlerimiz, bazen üzüntülü olsa da şeker tadında geçerdi.

O dönemler Yeni Zaman ve Batman Doğuş Gazeteleri ağabeyim Arslan’ın Yeni Zaman Matbaası’nda basılırdı.

Matbaa’nın olduğu Hacı Vahdettin’in eski apartmanın zemin katındaydık.

Yazım güzel olduğu için merhum Terece’nin mektup ve  yazışmalarını sürekli ben yazardım.

Eski Tekel Caddesi’ndeki o esnaflar, işleri iyi giden esnafları kıskanmak yerine içtenlikle sevinirlerdi.

Dışarıdaki Batmanlıların, iyi bir yere gelmesinden de çok mutlu olurlardı.

O eski güzergahtaki esnafların alış verişi, ticaretteki duruşları takdire şayandı, çünkü Batman’da ticaret Batman’ın, Batmanlıların ruhuna uygun bir şekilde sürüp gidiyordu.

Özetle; aramızda olmayan o saygın esnafları tanıyanlar ve de merhum ağabeyim Arslan’ı bilenler, onların hiçbir olumsuzluğa başvurmadan, alın teri, göz emeğiyle onurunu koruyarak mücadeleci bir ruhla ticari ahlak ilkeleriyle davrandıklarını unutmayacaklarından eminiz.

Mekanları cennet olsun…

‘Kardeşliğin yeri doldurulamaz dünyasında, biri eksilmeyegörsün yaşam ıssızlaşır’ diyerek Enver Arslan ağabeyimin yokluğuyla ıssızlığı her an yaşadığımızı belirtmek isterim.

Tüm ölmüşlerimize rahmet, sizlere de uzun ömürler diliyorum.