Bilim Çağı…

Uzay Çağı…

İletişim Çağı…

Teknoloji Çağı…

Dijital Çağ…

Örnekleri çoğaltabilirsiniz.

Nasıl isimlendirirseniz isimlendiriniz cevap açıktır; 21. yüzyılda yaşıyoruz.

Yukarıdaki bütün tanımlar günümüz için geçerlidir. İnsanoğlunun ayı fethettiği, başka gezegenlere mekikler gönderdiği, ses, görüntünün nakledildiği bir zaman dilimindeyiz.

**

**

İnsanlık ailesinin vardığı seviye, bilimde, tıpta aldığı mesafeden hiç söz etmeyeceğim.

Bu yazımda ukalalık ederek bilgiçlik taslamayacağım. Bazı konularda eleştiri yapmak için bu girişi yaptım.

Maalesef eloğlu uzayın derinliklerine seyahatler yaparken, bizim hala parkları, çocuklarımızla birlikte dinlenmeye çıktığımız piknik alanlarını temiz tutmakta ciddi sıkıntı yaşadığımızı gözlemliyorum…

Maalesef böylesi bir çağda hala komşularımızı ve çevremizi rahatsız etmekten çekinmiyoruz…

Ne zaman değişeceğimizi merak ediyorum doğrusu…

Gerçekten ne zaman değişeceğiz?

Hayvanlar kolonlandı, kalpler nakledildi, biz hala değişmedik…

İyi de ne zaman değişeceğiz?

Haydi annelerimiz gibi her sabah evlerin önlerini, sokaklarımızı temizlemeyelim. Sadece şunu talep ediyorum: Ne olur çevremizi kirletmeyelim.

‘Kirletmeme kültürü’nü edinirsek, çevreyi temizlemeye de gerek kalmayacaktır.

**

**

KENTİ KİRLETMEME KÜLTÜRÜ!..

Dinimiz bize temizliği öğütlüyor. Hayatın her alanında temizlik, dinimizin temel öğretisidir…

Çocukluğumuzdan itibaren, “Temizlik İmandandır” muhteşem ifadesiyle büyütülüyoruz…

Vücut temizliği,

gönül temizliği,

ruh temizliği,

ev temizliği,

çevre temizliği konusunda sayısız dini bilgi ve belge sunabilirim.

Heyhat dini öğretilerden uzak bir yaşamımız var…

Çünkü alabildiğince kirletiyoruz…

Vücut temizliğini bir yana bırakın, ruh ve gönül temizliği açısından da sıkıntılarımız var…

Kendimiz için istediğimizi, başkaları için istemiyorsak, gönlümüz temiz olamaz…

Rüşvet, sahtekarlık, adam kayırma, hileler temiz insanların uğraş alanları olamaz. Toplumumuzda bunların tümü varsa, mahkemelerde yığınla temizlik karşıtı dosyalar bulunuyorsa, tüyü bitmemiş yetimlerin haklarını gözetmiyorsak, kusura bakmayın ama temiz bir toplum olduğumuzu ileri süremem…

**

**

Gelelim kent temizliğine, yani yaşadığımız çevrenin durumuna.

Batman’ın temiz tutulması, cadde ve sokaklarımızın kirletilmemesi için yıllardır gönüllülük temelinde mücadele veren biriyim.

Bu kentin temiz tutulması için aralarında Fen lisesi, Batman Anadolu Lisesi, Kolejler, Anadolu liseleri, ilköğretim okulları dahil, 40’tan fazla okulda öğrencilere gönüllü konferans vererek görevimi yapmaya çalışmışım.

Bu kentin temiz tutulması için sayısız etkinliğe çevre örgütümüzle birlikte imza attık, sayısız kez temizlik kampanyalarına katıldık, düzenledik, organize ettik.

Yetmedi, her dönemin belediyesine önerilerle gittik, hayırlı her çalışmaları destekledik.

Verdiğimiz en önemli mesaj; kenti kirletmeme mesajıdır…

Kirletmeyelim ki, temizlemek için de trilyonlar harcamayalım dedik…

Kenti kirletmeme kültürünü bir türlü kazandıramadık…

Bu köşede kaç kez kentin temizliği için çağrı yaptığımı, yorum yazdığımı ben de unuttum.

Bu kent bizim, hangi yönetimle(Seçilmiş veya atanmış) idare edilirse edilsin, temizliği savunacağız…

Kentimizin temiz tutulması için görevimizi yapacağız.

Çünkü temiz çevre, sağlık ve esenlik demektir. Temiz toplum olmamız dileğimle.