Bu hafta sonupiknik alanları hınca hınçtı.

Masalar ve meydanlar dolu, mangallar ateşlenmiş…

Mangallardan yükselen yoğun duman, etrafa yayılan kesif bir mangal kokusu…

Taş devrinde mangal yoktu.

Çakmak taşları işe yaradı ve ilk ateşi yakmayı öğrendiler.

Bu lükstü.

Soğuk günlerde ve karanlık gecelerde barınakları/evleri konforlu hale getirdi.

Ateş bir şey daha yaptı.

Yaban avı etini pişirdi.

Eski zamanlarda et kurutularak da saklanırdı.

Bir de kavurma şeklinde.

Çünkü mikroplar üremek için nem ve besine ihtiyacı vardı.

Kurutma ve pişirme etin mikroplarla temasını kesti ve güvenle daha uzun süre saklanabildi.

Bir de dumana maruz bırakılmış yani tütsülenmiş veya füme edilmiş biçimlerle de saklama mümkündür.

Ne var ki duman çok masum değildir.

Duman, kelimenin tam anlamıyla yüzlerce bileşik içerir ve bunlardan bazıları, özellikle bilimsel olarak

Polisiklik aromatik hidrokarbonlar ve heterosiklik aminler endişe vericidir.

Bilimsel çalışmalarda, bunların kansere yol açabilecek

İnsan hücresinde DNA'da değişikliklere neden olduğu gösterilmiştir.

Etleri mangalda yakmayalım, tütsülemeyelim,ancak pişirelim ki

sağlıklı kalalım!