*Evet, bu yıl Batman Ovası’ndaki kuraklık manzaraları yüreğimize oturdu. Ovamızın dört bir yanında kuraklık var. Çiftçi, zor günler geçiriyor. Bölge, tabiri caizse can çekişti…

*Bir zamanlar Batman’ın Balpınar beldesindeki mera örnekti. 600 Dönümlük Mera alanı köylüler için büyük bir servetti. Kuraklıkla birlikte mera kurumaya yüz tuttu. Küçülen o mera şimdilerde ‘Harman yeri’ oldu…

KURAK BİR YAZ…

Artık kurak bir yazı geride bırakıyoruz.

Bu yıl Batman Ovası’ndaki kuraklık manzaraları yüreğimize oturdu.

Batman Ovası’nın dört bir yanına bakıp, “Bir an önce yağmur yağsa da ovaya bereket gelse” dedik.

Kuraklık yüzünden, aynı anda dört iklimi yaşayabildiğimiz güzelim bölge adeta ‘can’ çekişti.

Batman-Diyarbakır il sınırındaki DDY eski Sinan köprüsü ile çevresini de kapsayan baraj sularının çekilmesiyle yaşanan kuraklığı bir kez daha gözler önüne seriyor.

Batman çayı yatağında akan suyun azlığı köylüleri bile endişelendirmiş.

Daha önce su altında kalan yerlerde mısır ekipleri, biçerdöverle hasatta.

Baraj alanında ilginç görüntüler oluşmuş.

İLUH DERESİ…

“Doğayla oyun olmaz, akacak dere engel tanımaz, doğanın kanunları tartışma götürmez” sözlerini bir kez daha yaşadık.

Sel felaketi ise ‘insan eseri’ olarak tanımlayabilecek en büyük acı.

2006 Yılında Batman’ın İluh Deresi’nde yaşadığı sel felaketi, ne yazık ki bu yıl Karadeniz bölgesi geçirdi.

Dere diplerinde yapılmış evler, sel felaketlerinde nasıl yıkıldığını TV ekranlarından izleyebiliyoruz.

İluh Deresi’nde o felaketin hasar verdiği hasarlı evlerin yıkımı için Belediye, Çevre-Şehircilik Bakanlığı’ndan izin bekliyor.

Adı üstünde dere yatağına ya da kapsama alanı içindeki kıyısına yüksek katlı evler yapmaktan ne zaman vazgeçeceğiz?

Nuh’un Tufanı bu coğrafyada yaşadı, yine burada yaşam başladı…

MERA ‘HARMAN YERİ’ OLDU

Meralar, köyler için büyük bir servettir.

Bir zamanlar, bölgenin örnek merası, Balpınar ile Zorköy arasındaki 600 dönümlük yerdi.

Öğrencilerin piknik yaptıkları alandı.

Batman’daki futbol takımlarının antrenman sahası Balpınar Merasıydı.

Şimdilerde içinden Botaş’ın yer altı boru hattı, hafriyat atıkları, yol ve harman yerine dönüşen ‘Mera’ o eski yeşil örtü manzarasından çok uzak.

Son 20 yılda küçülerek içindeki kaynak sularının da kuruduğu dönümlerce alanı kapsayan Balpınar merasının eski halini alması artık çok zor.

Evet mera alanlarımızı küçültmekten ne zaman vazgeçeceğiz?

Son yılların en kurak dönemi yaşıyoruz.

O güzelim doğamızdan da hızla uzaklaşıyoruz.

Balpınar beldesinin o eski yemyeşil merası ile şimdilerde harman yerine dönüşen meranın fotoğraflarını yan yana getirdiğinizde aradaki farkı varın, siz yorumlayın…

Sağlıkla kalın…