Yıllarca süren bir devri daim.
Her bahar aylarının sonu
Doğu Anadolu’nun
yüksek yaylarının otlaklarına,
Yaz sonu güz başlangıcı da yeniden
Batman’a dönüş.
Batman’nın Koçerlerinden
bir sürü sahibi ile Süphan Dağının
eteklerinde karşılaştım.
Koyunlar ve kuzuları gürbüz ve besili.
Memeleri süt dolu idi.
Yazın yayla otları ile beslenen
koyunların sütü de bol ve mis kokulu.
Bu sütlerden yapılan peynirler ve
tereyağlarının ise
tadına doyum olmaz.
Mesela Loru ele alalım.
Beslenme alanında bazı gıdalar
sadece lezzetleriyle değil
aynı zamanda sağlık açısından
sayısız faydalarıyla da öne çıkıyor.
Pek çok kültürde yoğurt veya lor,
günlük beslenmenize dahil edildiğinde
pek çok avantaj sunan çok yönlü bir gıdadır.
Bağırsak sağlığını desteklemekten
bağışıklığı güçlendirmeye kadar
her gün mesela lor tüketmenin
neden akıllıca bir beslenme tercihi
olabileceğine daha yakından bakalım.
Lor, kalsiyum, fosfor, potasyum,
B12 vitamini, riboflavin B2 vitamini ve
protein gibi temel besinlerle doludur.
Bu besinler kemik sağlığının,
kas fonksiyonunun ve
genel sağlığın ve canlılığın korunmasında
önemli roller oynar.
Lorun öne çıkan faydalarından biri de
probiyotik özelliğidir.
Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomuna
katkıda bulunan Lactobacillus gibi
faydalı bakteriler içerir.
Lor yoluyla probiyotiklerin düzenli tüketimi
sindirimi iyileştirebilir, şişkinliği azaltabilir ve
irritabl bağırsak sendromunun (IBS)
semptomlarını hafifletebilir.
Lordaki probiyotikler aynı zamanda
yararlı bağırsak bakterilerinin
büyümesini teşvik ederek
bağışıklık sisteminin
güçlendirilmesine de yardımcı olur.
Sağlıklı bir bağırsak, enfeksiyon ve
alerji riskini azaltan güçlü bir
bağışıklık tepkisiyle yakından bağlantılıdır.
Sütten peynir üreten,
tereyağı çıkaran ve mis gibi lor yapan
Koçerler desteklenmeli.
Kültürleri yaşatılmalı tıpkı
Torosların yörükleri nasılsa
Batman’nın Koçerleri de çok değerli.
Bir Koçer kültürü
fotoğraf sergisi ile başlanabilir mesela.
Etnografik özelliği olan çorapları,
giysileri ve eşyaları
butik bir müze olamaz mı?
Koçerler Candır!