Her yeni yıl, milyonlarca emekçi için yeni bir umuttur. Zaten umutla yaşamıyor muyuz?

2020 yılına girilirken de emekçiler, yani çalışanlar büyük umutlara kapılmışlardı.

Ülke kamuoyu epey süreyle asgari ücret meselesini tartıştı.

Hükümet, işveren ve emek örgütleri uzun süre asgari ücret üzerine değerlendirmeler yaparken, emekçiler pazarlık masasında son sözün söylenmesini beklediler.

Siyasi partiler bu konuda ahkam kestiler…

Emek örgütleri olan konfederasyonlar, sendikalar rakamlarını açıklayıp hükümete gözdağı verdiler…

Cumhurbaşkanının tüm pazarlıklar bittikten sonra son sözü kendisinin söyleyeceğini belirterek, emekçilere umut verdi…

Ve beklenen gün gelip çattı, asgari ücret yüzde 15 zam gördü…

**

**

2020 yılı için hangi kararların alındığını bir haber özetiyle hatırlayalım; “Aralık ayında yapılan son toplantının ardından 2020 yılı zam oranı belli oldu. 1 Ocak itibari ile yürürlüğe giren yeni asgari ücret brüt 2.943, net 2.324 TL oldu.

Asgari ücrette yapılan yeni artışla birlikte çalışanları yakından ilgilendiren AGİ rakamları şu şekilde oldu:

‘Bekar bir işçi için 220 lira 73 kuruş, evli (eşi çalışmayan) işçi için 264 lira 87 kuruş, evli (eşi çalışmayan) 1 çocuklu işçi için 297 lira 98 kuruş, evli (eşi çalışmayan) 2 çocuklu işçi için 331 lira 9 kuruş, evli (eşi çalışmayan) 3 çocuklu işçi için 375 lira 23 kuruş.’

Öte yandan, hali hazırda 500 ve üzeri sigortalı çalıştıran iş yerleri için 101 lira, 500'ün altında sigortalı çalıştıran iş yerleri için ise 150 lira olan asgari ücret desteği, tüm işverenleri kapsayacak şekilde 75 lira olarak uygulanacak.”

Evet, emekçiler buruk da olsa bu zamma sevindiler…

Heyhat, emekçiler bu ücretin çok altında çalıştırılıyorlar…

Ne yazık ki emek örgütleri olan konfederasyonlar, sendikalar bu duruma kör ve sağır…

**

**

ASGARİ ÜCRET GÖSTERİP, DÜŞÜK MAAŞ VERİYORLAR…

Asgari ücretle çeşitli iş kollarında çalışan emekçileri dinlediğimde yüreğim yanıyor…

Sadece Batman için söylemiyorum, ülke genelinde büyük bir emek sömürüsü var ve devam ediyor…

Mağazalarda,

marketlerde,

butiklerde,

cafelerde,

kıraathanelerde,

lokantalarda,

otellerde,

tekstil atölyelerinde,

kısacası bütün çalışma alanlarında emekçilere asgari ücretin çok altında bir ücret veriliyor…

Şüphesiz pek çok işyeri asgari ücretle çalıştırıyor.

Ancak asgari ücret altında bir maaşla çalıştırılan emekçilerin sayısının haddi hesabı yok…

Sayısız işyeri sigortalarını yaparken asgari ücret gibi gösteriyor, sonra emekçiler maaşlarını çekerken hepsinden 300, 400, 500 ve hatta daha fazla kesinti yapıyor…

**

**

Buna vicdansızlık diyorum…

Asgari ücret altında emekçi çalıştırmanın suç olduğu işyerlerinin patronları, kimi zaman maaş kartlarını onlardan alıyorlarmış…

Bir denetim olduğunda, “Biz emekçilerimize asgari ücret ödüyoruz” diye resmi kurumlara yalan bilgi veriyorlar…

Bu hileler açık bir gerçekliktir.

Ekmek Aslan’ın ağzında olduğundan emekçiler şikayet edemiyorlar, itirazlarını da dillendiremiyorlar…

Neden?

Çünkü hemen işlerine son verilebilir.

Nasıl olsa onların yerine çalışmak isteyen yığınla işsiz emekçi var…

Tekstil atölyelerinde olsun, mağazalarda olsun işler bu şekilde yürütülüyor. İşçilerle anlaşma yapılmış. Herkesin rızası alınmış. Buna itiraz edenler işlerinden olduklarından, herkes susuyor.

Evet, evet kesin olan gerçeklik şudur; emekçiler zorla buldukları işlerinden olmak istemedikleri için sorunlarını gündeme taşıyamıyorlar…

Ayrıca örgütlü de değiller…

Onların hak ve hukuklarını savunan bir sendika veyahut örgütleri yok…

Hal böyle olunca çağdaş köleler gibi hem ağır işlerde çalıştırılıyor, hem de düşük ücret alıyorlar…

Yazıktır, günahtır. Emekçileri asgari ücretin altında çalıştıran bütün işyerlerinin yöneticilerini vicdanlı olmaya, emek örgütlerini duyarlılığa ve devletin ilgili birimlerini göreve, çalışanların hukuklarını korumaya davet ediyorum.