Yıllarca doğaya, çevreye zarar verilmemesinin mücadelesini verdim. Alanda olan bir gönüllü olarak doğaya ve çevreye vereceğimiz zararın faturalarının ağır olduğunu da hep dillendirdim.

Ne yazık ki toplumu değiştirmek hiç de kolay değildir.

Hasankeyf’ten yerel ve sosyal medyaya yansıyan görüntüler bu açıdan oldukça düşündürdü…

Sular yükseldikçe, doğaya attığımız çöplerle yüzleşmeye devam ediyoruz…

Önceki gün Hasankeyf’teki son manzarayı görüntülemeye gittim.

Manzara utanç vericiydi…

Göl yüzeyinde devasa çöp birikmişti. Hasankeyf Belediyesi’nin kendi imkanlarıyla, mevcut personelleriyle o sorunla mücadele edemez.

Batman Çevre Gönüllüleri Derneği adına kamuoyuna yapılan yazılı açıklamada tüm ilgili bakanlıklar ve bağlı kurum ile kuruluşlar göreve çağrılmıştı. O yazılı açıklamaya tam destek veriyor ve köşeme alıyorum. İşte o açıklama:

ÇEVRECİLERİN UYARILARI DİKKATE ALINMALIDIR…

“Yasalarımız, Anayasa’nın ilgili maddeleri ve altına imza attığımız uluslar arası sözleşmeleri dayanak yaparak bu barajı istemedik. Ancak bütün demokratik tepkilere rağmen Ilısu Barajı yapıldı ve sular yükselerek antik kente ulaştı. Artık baraja karşı çıkma yerine doğa ve çevre açısından yeni bir bakışla değerlendirme yapmanın zamanıdır. Batman Çevre Gönüllüleri Derneği olarak yeni süreçte toplum ve çevre sağlığı açısından sorunların yaşanmaması için ilgilileri, ilgili kurum ve kuruluşları göreve çağırıyoruz. Vatandaşlardan gelen şikayetler, sosyal medya ve yerel basınımızda yer alan haberler ve yerinde gözlemlerimiz ile tespitlerimiz antik kentin baraj havzası göl sahasının çöplerden geçilmediği yönündedir. Madem baraj yapıldı, göl havzasının da temiz tutulması gerekir.
Her gün binlerce insanın ziyaret ettiği antik kent Hasankeyf önündeki göl havzasında biriken çöpler çevre ve toplum sağlığı için bir tehdit oluşturmaktadır. Ayrıca Ilısu Baraj gölünün antik kent çevresinde biriken çöpleri Hasankeyf Belediyesi’nin mevcut eleman ve ekipmanlarla temizleyemeceğinin de bilincindeyiz. Hasankeyf belediyesine yardım edilmelidir.

Ilısu Barajını yapan kurum ve kuruluşları göl havzasının temizliği konusunda göreve çağırıyoruz.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve onlara bağlı olan DSİ Bölge Müdürlükleri gibi ilgili kamu kurum ve kuruluşlarını ivedilikle koordineli ve birlikte çalışmaya, yaşanan devasa çöp kirliliğini temizlemeye davet ediyoruz.

Ayrıca Ilısu Baraj gölüne arıtmasız bırakılan kentlerin lağım suları için de ivedilikle fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma tesislerinin kurulması için gerekli çalışmaların hızlandırılmasını istiyor, bütün belediyeleri acilen yol haritalarını hazırlamaya davet ediyoruz. Vatandaşlarımızı, Dicle’den yararlanan bütün bölge halkını da sorumluluk bilinciyle duyarlı olmaya davet ediyoruz.

19 yıldır, doğaya ve çevreye atacağımız çöplerle bir gün yüzleşeceğimiz mesajını verdik, doğayı ve çevreyi kirletmememiz gerektiğini söyledik. Uzaylılar gelip Dicle’yi böyle kirletmedi. Doğaya bıraktığımız çöplerin utancını yaşıyorsak sorumlusu da bizleriz. Doğayı, çevreyi biz kirlettik, bedelini de biz ödeyeceğiz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. 11 Mart 2020”

Evet, yerinde bir açıklama. Devasa bir baraj gerçeği ortadadır. Barajın temiz tutulması için Dicle’yi kirleten tüm belediyelerin de artık harekete geçmelerinin zamanıdır.

Kimyasal ve biyolojik arıtma ivedilikle hayata geçirilmelidir. Ayrıca doğaya ve çevreye çöplerimizi atmama konusunda Hasankeyfin önündeki utanç verici manzaradan kendimize dersler çıkarmalıyız.