*Ak Parti Batman Milletvekili Ataullah Hamidi, Batman-Sason-Muş ile Kuzey çevre yoluyla ilgili Ulaştırma Bakanlığı ile Karayollarından söz almıştı.

*Yapımı yarıda kalan Güney Raman çevre yolunun tamamlanmasında büyük emeği geçen Vali Ahmet Deniz’in çabalarını unutmayan o güzergahtaki sakinlerinden de teşekkür var.

ULAŞIM RAHATLAR
Batman Üniversitesi Batı Raman kampus alanı kurtaracak Savur-Mardin, Sason-Muş ve Batman kent merkezine hayat verecek Güney Raman çevre yol projeleri, Ulaştırma Bakanlığı ile Karayolları Genel Müdürlüğü’nün öncelikleri arasında.

Milletvekili Ataullah Hamidi, bu yollarla ilgili sözü daha önce Bakan ve üst düzey yöneticilerden almıştı.

2018’de yollarla ilgili bu projeler büyük ihtimalle ihaleye verilecek.

14 Kilometrelik Güney Raman Çevre yolunun trafiğe açılmasıyla eskiye göre nispeten kent merkezinde trafikte işleyiş biraz olsun hızlandı ama gözler yine de haliyle Kuzey Çevre yolunda. Belki de Güney Raman çevre yolu kadar uzun bir mesafeyi kat etmeyecek ‘Kuzey Çevre yolu’ yapılırsa bu şehrin trafik sorunu ciddi şekilde rahatlayacak ve ayda bir ölümlü kazaların olduğu Batman-Siirt çevre yolunda görünmez kazaların da önüne geçilmiş olacak.

Milletvekili Hamidi, yeni yol projeleriyle ilgili Ulaştırma Bakanlığı ve Karayolları yetkililerinden aldığı sözler arasında Kuzey Çevre yolu da var. Umarız, bu üç önemli yol projesi de 2018’de hayat bulur ve petrol kenti yeni yol projeleriyle gündeme gelir.

GÜNEY RAMAN GİBİ OLSUN
Uzun bir süredir 1 kilometreyi bulmayan mesafe nedeniyle trafiğe açılmayan Güney Raman çevre yolunun bitirilmesinde her türlü sorumluluğu alan ve kısa sürede sorunu çözen Vali Ahmet Deniz’e, arazi sahipleri de yol güzergahındaki vatandaşlar da teşekkür etmişti.

Bu yılın bahar aylarında yolun kalan kısmı bitirilip, trafiğe açılmıştı.

Güney Raman çevre yolunu sadece o güzergahtaki Balpınar belde sakinleri ile çevresindeki yerleşim birimindekiler kullanmıyor. OSB’den yükünü alıp Diyarbakır’a giden yatırımcı da hastasını şehir trafiğine sokmadan çevre yolunu tercih edenler de yol güzergahını kullanıyor.

Güney Raman Çevre yolu için büyük çaba gösteren Vali Deniz’e teşekkür ederken, ‘Kuzey Çevre’ yolunun da bu şehir için gereksinim olduğunu hatırlatıyoruz. Şehir içinde kalan Batman-Siirt çevre yolunun artık Batman dışına çıkarılmasının zamanı gelmiştir. O bölge çevre yolu için çok müsait. Hiç değilse, Kuzey Çevre yoluna yeni yılda başlanılırsa diğer yol projelerinin de devamı gelir.

O PARAYA KAÇ OKUL OLURDU?
Batman’ın Beşiri ilçesinde büyük bir cezaevinin yapımı sürüyor.

Cezaevi için 200 milyon liranın harcanacağı söyleniyor…

Biliyoruz ki; Batman’ın ilçelerinin de çok sayıda ihtiyacı var. Eğitim yatırımlarının üzerinde duran Batman’ın bir Valisi var. Ziyaret ettiği her yerde gördüğü eğitim yuvalarında öğrencilere okumayı sevdiren Vali Ahmet Deniz’in kampanyasına ilgi her geçen gün büyüyor.

Geçenlerde Beşiri’den gelirken bir ilçe sakininin sorusuyla karşılaştık; “Yeni cezaevine harcanacak parayla kaç okul yapılırdı?”

Ve yine biliyoruz ki; sadece Batman’a değil, Türkiye’nin diğer illerinde de cezaevleri inşa ediliyor.

Diyoruz ki; daha çok okullar yapsak, eğitim sistemindeki arızaları gidersek, cezaevlerine mümkün oldukça az ihtiyaç olan bir sistem geliştirsek.

Nasıl olurdu?

SON DOKUMACININ SÖYLEDİKLERİ
Batman’ın 12 bin yıllık tarihi ilçesi Hasankeyf’e gittiğinizde El Rızık camisi ile minaresinin üzerinde kufi yazılar dikkat çekiyor…

Kufi yazının ortaya çıkışı, 8. Yüzyılın başlarına kadar uzanır. ‘Kufi’ adını Irak’taki ‘Kufa’ kentinden almıştır. Taşınacak eserler arasında yer alan El Rızık Cami girişinde Allah’ın 99 ismi var.

100 Yıllık çarşıda yılları dokumacılıkla geçen 86 yaşındaki Cemil Ayhan, geçtiğimiz günlerde yaşama veda etti. Aramızdan ayrılmadan önce defalarca sütunlarımızda konuk ettiğimiz Ayhan, vefatından önce taş sanatı ve dokumacılığın merkezi olan Hasankeyf’i özetlemişti bize;

“Artuklular döneminde bu medeniyetin yaratmış olduğu zenginlik, zanaatkarlık ve çizim geleneklerine, Sultanların emri altında çalışan ressamların, mimarların, mozaik işçilerinin, taş oymacılarının, dokumacıların ve hattatların yeteneklerine dayanarak olağanüstü bir iş hacmi oluşturmuştu Hasankeyf. 14. Yüzyılda Artukluların zanaatkarlıktaki zarif tat ve mesleki taş üzerindeki işlemeciliğinin en güzel örneklerini Hasankeyf’te görmek mümkün.”

Dedelerinden öğrendiklerini bize anlatmaya çalışan merhum Ayhan, bir de dokumacılığın öyküsünü anlatıyordu;
“Bu coğrafyada koyun ve sürüleriyle büyükbaş hayvanlarından aldıkları süt ve et ile beslendikleri kırsal bir yaşam sürüyorlardı bizden öncekiler. Hayvanlarıyla beraber kadınların hayvanların yünlerinden deve ve eşekleri için heybeler, hububat taşımak için de çuvallar, perdeler ve yataklar için örtüler, çadırları için keçeler ve yer yaygıları dokudukları tezgahlar da onların yaşam biçimiydi. Hasankeyf’teki eski dokumacılar dayanıklı, düğümlü halılar ördüler. Bir anlamda güzellik anlayışlarını da dokumaya yansıttılar. Deve ve kuş gibi tasvir edilen hayvanlar, çiçekler, yıldızlar, ejderha ve anka gibi mitolojik karakterler dokumacılık desenlerinin bir kısmını oluşturuyordu. Bir dönemler 400’e yakın dokuma tezgahının olduğu Hasankeyf’te buradan dönemin tüccarları Irak ve Suriye’de karlı bir ticaret yaptılar. Çünkü o dönemde insan gücü sınırsızdı. Buradaki dokumalar, nehir yoluyla Bağdat’a kadar ulaşıyordu…”

İşte son dokumacı Cemil ustanın aramızdan ayrılmadan önce bizlerle paylaştıkları…