*Baharla birlikte Batman coğrafyasının en canlı renkleri olan Ezidiler bu yıl, büyük bayramları olan Çarşema Sor’u coşkuyla kutladı. Garzan Çayı’na yakın mesafedeki Uğurca-Qorix köyü, önceki gün kalabalık bir kitleyi ağırladı.  Gerek çevre köyler, gerekse de Batman’dan onlarca konuk ağırlayan Ezidi vatandaşların, hem bayramlarını kutlayıp, hem de dostlarıyla birlikte olmaktan büyük bir sevinç duyarak yüzleri gülüyordu…

*Bu yıl yağışlarla birlikte bahar coşkusunun yaşandığı kırsalda Ezidilerin köylerine konuk olup en büyük bayramlarını kutlamak bahara ayrı bir renk kattı. Avrupa’dan gelen konuklar renkli görüntülerle bir bayramı daha geride bıraktı. Uzun süredir Suriye ve Şengal’den Beşiri-Uğurca köyüne yerleşen 4-5 aileden oluşan Ezidilerin bayramlarını müzik eşliğinde kutlamaları görülmeye değerdi…

BU MANZARALARI ÖZLEMİŞTİK

Topraklarımızda, şehrimizde herkesin bir arada olduğu, dinsel fark ve dinsel gün ayrımı yapmadan kutsal günlerinde Ezidilerin yanında olmak, huzur içinde bayramlarını kutladığını görmek çok büyük mutluluktu bizler için

Bu birlikteliğin tarih boyunca aynı sıcak duygular içinde kutlanması en büyük dileğimiz.

Özellikle Şengal’den gelenlerin mutlu olduğunu görmek çok güzeldi. Çünkü Şengal bizim için ağır bir yaranın adıdır aynı zamanda.

YÜZYILLARIN GELENEĞİ

Ezidi Kürtlerin en kutsal, en büyük bayramlarından biri Çarşema Sor’dur.

Rumi Takvimine göre Nisan’ın 13’üne denk gelen ilk Çarşamba, Ezidilerin kutsal bayramı ‘Çarşema Sor’ bayramıdır.

Dünyanın çeşitli yerlerine dağılan Ezidiler, baharı müjdelediğine inanılan Çarşema Sor’u, yüzyılların gelenek, görenek ve kültürlerine göre kutluyor.

Bu yıl Nisan ayının 13’ünden sonraki ilk Çarşamba 16’sına denk düşmüştü.

Beşiri ilçesinin en eski yerleşim yerlerinden biri de Uğurca-Qorix’tır.

Önceki gün, Garzan Çayı'nın karşı kıyasındaki İkiköprü-Aviske’ye komşu olan Uğurca’daydık.

Doğduktan  birkaç ay sonra Almanya’ya yerleşen İbrahim Korkmaz’ın 1.5 yıldır Qorix’ta yaptığı mükemmel konutları hayretler içinde bırakmıştı.

Uzun bir sürenin ardından Qorix’a bayramlaşmaya gelen bazı konuklar, birbirine soruyordu;

“Yeni yapılar hayat vermiş Qorix’a. Bir ayaklarını topraklarından eksik etmeyen gurbetteki Qorixlı Ezidi vatandaşlarımızı kutluyoruz.”

Yıllardır inatla Doğup büyüdüğü Qorix’ı terk etmeyen Yusuf Tağay’ın konukları, bu bayramda bir hayli kalabalıktı.

Partililerden çevredeki yerleşim birimlerine kadar birçok kesimden farklı isimler Uğurca’daki bayramlaşmadaydı.

Çevresi ve yakınlarının çoğu yıllar öncesinden Avrupa’nın yolunu tuttuğu Yusuf Tağay, bizi görünce  yüzü daha fazla güldü;

“Kıymetli dostlarım sayesinde bu toprakları terk etmedim, terk etmeyi de düşünmüyorum” diyordu.

Evinin bahçesine kurduğu masada kuru pasta, şeker, lokum, renkli yumurtalar misafirlere sunuluyordu.

Son yağışlarla birlikte tabloyu aratmayan güzel bir manzaraya dönüşen çevredeki hububat ekili alanlar, bu coğrafyanın ne kadar renkli olduğunu gösteriyordu.

Rengarenk çiçekler, yeşeren ot ve ekili alanların yağışla birlikte canlanışı güzel günlerin habercisi gibiydi.

ESKİ BAYRAMLAR

Eski bayramları ile yeni bayramları Yusuf Tağay, şöyle özetliyordu;

“Bu güzel ve aydınlık bayram, sevincimizi ikiye katlıyor. Eski bayramlarda yokluk vardı. Ama şimdi her şey soframızda duruyor. Müslüman kardeşlerimiz bayramlarımıza geliyor. Biz de kardeşlerimizin dini bayramlarına gidiyoruz. Bu bayram hepimiz için mutluluk, sevinç ve barış getirsin.”

Masasında, Laleş ve Tavus kuşunun figürleri de olan Tağay, doğduğu evi bize gösteriyordu:

“Bu evde doğdum. Yarım asır önce de ağabeyimle bu binayı yaptık. Burada kalmaktan da mutluyum.  Bu bayramı büyük bir coşku ve sevinç içinde kutluyoruz.”

DEM İl Eş Başkanları Songül Korkmaz ve Mustafa Mesut Tekik ile beraberindeki kalabalık heyeti  ağırlayan, çeşitli ikramlarda bulunan Tağay, çay ikram etmeden konuklarını bırakmıyordu.

Bir dönemler yanlış algıdan ötürü ‘Ezidilerin yemeği yenilmez, içeceklerine dokunulmaz’ diyenlere de gülümseyen Tağay, anlamlı mesaj veriyordu;

“Biz o hurafelere artık takılmıyoruz.”

DEM İl Eş Başkanı Mustafa Tekik de günü özetleyen bir mesaj veriyordu;

“Keşke bu coğrafyanın tüm zenginliklerini koruyabilseydik.”

ŞENGALLİ EZİDİLERİN SEVİNCİ

12 Yıl önce Uğurca Köyü, Suriye ve Irak’tan kaçanlar için sığınma kampıydı.

2 Bin 500 kişinin Uğurca’daki kampta kaldığını anımsıyoruz.

Ne hikayelere tanık olmuştuk.

Bir gün o acı dolu hikayeleri biz de yazacağız.

O sığınmacıların çoğu Avrupa’da bazıları ise Avustralya’da…

Uğurca’da neredeyse 10 yılı dolduracak olan Şengalli Ezidiler, halen bu köyü terk etmemiş.

Dört aile yıllardır Avustralya’dan vize bekliyor.

Akrabalarının çoğu Avustralya’da ama halen vize bekleyen Celal Süleyman ve Salih Cirdo, Çarşema Sor Bayramında kapılarını sonuna kadar açık tutmuş, bayramlarını kutlayanlara meyveden cevize, şekerden kahveye kadar bir yığın içecek ikram ediyordu.

AK Parti MYK Üyesi Avukat Murat Çiçek ve İkiköprü Belde Belediye Başkanı Avukat Halil İbrahim Karabulut’u ağırlayan Şengalli Ezidiler’in bayramda yöresel kıyafetler giyen çocuklarının yüzü gülüyordu.

Bağlamayı eline alan Celal Süleyman, ‘Dilbere’ şarkısını söyleyince konukların alkış yağmuruna tutuluyordu.

Toplumsal sorunlara duyarlılığıyla bildiğimiz MYK Üyesi Avukat Çiçek, Uğurca kampında yıllar önce çektiği fotoğraf karelerini Süleyman ile Cirdo’ya gösteriyordu ve ekliyordu;

“Bunların içinde tanıdıklarınız var mı?”

Ses sanatçılığıyla da bilinen Süleyman;

“Tanımaz mıyım.. bunların arasında yer alan bazı yakınlarımız Avustralya’da. Biz de yıllardır vize bekliyoruz. Vizemiz çok gecikti. Vize gelmezse de biz burada mutluyuz. Sorunlarımızı sağ olsun, var olsun duyarlı birçok kesim çözmeye çalışıyor.”

Uğurca’nın girişindeki 96 yıllık eğitim binası ise yıllara meydan okuyor.

Ezidilerin Çarşema Sor Bayramında konuk olduğumuz Uğurca-Qorix’tan ayrılırken, Ezidilerin ilginç geleneklerinden de bir anekdot sunalım istiyoruz.

Mezopotamya coğrafyasında kışın yaşanan zor yaşam şartlarının bittiği ve yaşama şartlarının doğa tarafından yaratılan imkanlarla kolaylaştığı ve bundan dolayı yaşama sıkı sıkıya sarılmaya başlanan ay olduğuna inanan Ezidiler, Nisan ayını ‘yılın gelini’ olarak görürler ve Ezidiler Nisan’da düğün yapmaz.

Yaşamın kaynağı ve rengi olarak görüldüğü için Çarşema Sor’da yumurtalar genellikle kırmızıya boyanır ve tokuşturulur.

Bu geleneksel anekdotu da hatırlattıktan sonra coğrafyamıza en canlı renkleri kazan Ezidi hemşerimizin Çarşema Sor bayramını en içten dileklerimizle kutluyoruz.

Nice mutlu ve daha coşkulu bayramlarda görüşmek üzere.

Sağlıkla kalın…