“Çocuklar için gizlilik kampanyası”
destek istiyordu anne babalardan.
Bildiri;“Ey EBEVEYNLER bize katılın.
ÇOCUK CİNSEL İSTİSMARI VE
İSTİSMARININ DURDURULMASINA
YARDIMCI OLUN”diyordu
Misyonu ise açık seçikti;
Çocukları cinsel sömürüden korumak.
Kampanyanın sunduğu bilgileri okuyunca
“savunmasız”, “sübyancı” ve “yırtıcı”
kelimeleri okuyunca
sanki bir kılıç-hançer karşımda.
Komisyonun yayınladığı rapora göre;
“Araştırmalar, 2 yaşına gelen çocukların
yüzde 90'ının zaten sosyal medyada
yer aldığını gösteriyor.
Ne yazık ki, çocuk avcıları,
sübyancılar interneti yalnızca
pornografi dağıtmak için değil,
aynı zamanda çocukları takip etmek,
bilgi paylaşmak ve
onları nasıl baştan çıkaracakları ve
cinsel ilişkiye nasıl çekeceklerine dair
ipuçları ve teknikleri
takas etmek için de kullanıyorlar.
Siz siz olun çocuğunuzun mahremiyetinin
korunmasına yardımcı olun ve
imajının yırtıcıların-kurtların,
sübyancıların eline geçmemesini sağlayın.
Çocuğunuzun resmini
sosyal medyada paylaşmadan önce
kendinize şunu sorun:
· Bunu neden paylaşıyorum?
· Başka birisinin benim böyle bir
fotoğrafımı paylaşmasını ister miyim?
· Çocuğumun bu görselinin
karanlık sosyal medya avcıları tarafından
görüntülenmesini ve indirilmesini ister miyim?
· Bu, çocuğumun dijital yaşamının
bir parçası olmak isteyeceğim bir şey mi?
Çocuğunuzun fotoğrafını yayınladıktan sonra
üzerinde tam kontrole sahip olamazsınız,
bu nedenle sevimli veya
masum görünebilecek bir şeyi
paylaşırken iki kez düşünün.
Hep birlikte çocuklarımıza ve
dünyanın her yerindeki
diğer çocuklara yönelik
cinsel istismar mağdurlarına
güvenlik sağlayabiliriz.”
Çocuk Kurtarma Koalisyonu
Nisan ayı boyunca
“çocukların çevrimiçi mahremiyet haklarını
geri talep eden ve koruyan”
gizlilik kampanyası başlatacak.
Bu şekilde ebeveynlerin,
çocuklarının özel anlarını
sosyal medyada
aşırı derecede sergilemenin
risklerini anlamalarına
yardımcı olunması hedefleniyor.
Tüm hayatlarını internette paylaşan
aileler tanıyorum.
Çocuklarını tıklama,”like” peşinde koşan
“Sosyal medya ailelerini” hatırlıyorum.
Acaba farkında olmadan
çocuklarına zarar verdiklerinin farkındalar mı?
Çocukların hayatları boyunca
çevrimiçi olmalarının uzun vadeli etkileri var.
Başlatılan kampanya ile;
İnsanların, çocuklarının resimlerini
sosyal medya mecralarından
herhangi bir yere yüklemenin gerçek ve
korkunç riski konusunda eğitilmeleri ve
riski azaltacak önlemler almalarına
olanak sağlanması hedefleniyor.
Maalesef en masum görüntüler bile
istenmeyen ilgiyi çekebiliyor.
Anlaşılan çocuklarımız için artık
tehlike çanları çalmaya başladı.
Çocuklarımız masumdur,
Savunmasızdır.
Onları sahip çıkmak
hepimizin sorumluluğunda ve görevidir.
Çocuklarımız hep gülebilsin!