Okullardaki "sıfır tolerans" politikası,

koşullar ne olursa olsun,

genellikle herhangi bir ihlal durumunda

otomatik olarak cezalandırmayla sonuçlanan

katı bir disiplin yaklaşımıdır.

İşte böyle bir politikanın

bazı muhtemel artıları ve eksileri vardır.

Artıları;

- Açıklık politikası: Sıfır tolerans politikası,

bazı öğrencileri yaramazlık yapmaktan

caydırabilecek davranış ve

sonuçlara ilişkin net beklentilerin

oluşturulmasına yardımcı olabilir.

- Tutarlılık politikası: Sıfır tolerans politikasıyla,

yasaklı davranışlarda bulunan tüm öğrenciler,

geçmişleri veya koşulları ne olursa olsun

aynı cezaya tabi tutulur.

- Güvenlik poitikası: Bazı durumlarda tüm öğrencilerin ve

personelin güvenliğini sağlamak için

sıfır tolerans politikası gerekli olabilir.

Eksileri:

- Esneklik: Sıfır tolerans politikaları

genellikle takdir yetkisine veya

 ince ayrıntılara çok az yer bırakır,

bu da adil olmayan veya

aşırı sert cezalarla sonuçlanabilir.

- İstenmeyen sonuçlar: Sıfır tolerans politikaları

bazen sorunlu öğrencileri okuldan atmak veya

mevcut ırksal ve sosyoekonomik eşitsizlikleri

daha da kötüleştirmek gibi

istenmeyen sonuçlara yol açabilir.

- Okul kültürü üzerinde olumsuz etki:

Katı disiplin kuralları,

öğrenmeye yardımcı olmayabilecek

gergin ve cezalandırıcı bir okul kültürü yaratabilir.

“Sıfır tolerans” politikasının etkililiğinin

belirli okula, söz konusu davranışa ve

politikanın uygulanmasına bağlı olarak

değişebileceği söz konusu olabilir.

İş uygulamaya gelince

işler karmaşıklaşıyor.

Bir okul sıfır tolerans politikasını uyguladığında,

zamanı/çabayı/kaynakları öğrencileri

geliştirmeye ve korumaya yönlendirmek yerine,

cezayı dikte eden yönergeleri

daha fazla önemsiyorlar.

Öğrencileri uygun davranışı

teşvik edecek şekilde bilgilendirmek ve

eğitmek yerine, bir soruna yönelik

genel bir caydırıcılık uygulamaya odaklanıyorlar.

Okullarda adil muamele şart.

En önemlisi hangi 'cezanın'

öğrenciye faydalı olduğunu düşünmeli kurullar.

Masumları ve mağdurları

disipline etmekten kaçınmalı.

Ne de olsa öğrenciler

kendi seçimlerini yapma ve

kendi davranışlarına çeki düzen verme

yeteneğine sahiptir.

Sadece seçimlerinden ve

niyetlerinden onları sorumlu tutmak

akıllıca bir yol.

Mesela ilgisiz öğrenciler için

alternatif sınıflar oluşturulabilir.

Motive olmuş öğrencilerin

etkili bir şekilde katılımını sağlanmalı.

İlgisiz öğrencileri teşvik etmeye ve

 olumlu davranışları aktif olarak

teşvik etmeye yardımcı olacak

programlar oluşturulabilir.