Batman’da emekçiler ve kadınların hakları ile en çok ilgili olanlardan biri olduğum gibi, çocuk hakları üzerine de sanırım en fazla yazı yazan kişiyim.

Çalışanların alın terinin hakkının verilmesi, sosyal güvence altına alınmaları, düşük ücretle ve günde 8 saatten fazla çalıştırılmamaları ile ilgili çok sayıda yazıma arşivden ulaşabilirsiniz.

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü idi. Çocuklar haklarını helal etsinler, o günü unutmuş ve yorum yapmadan geçmişim.

Çocukların hak ve hukukları güvence altında olmadığından bizim için her gün 12 Haziran olmalıdır…

Birleşmiş Milletler (BM), 2002 yılında 12 Haziran Gününü ‘Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’ ilan etmiş.

Ülkemiz, çocuk hakları ile ilgili pek çok uluslararası sözleşmeye imza atmıştır. Ancak sözleşmelerin gereğini yerine getirmede üzerine düşeni yapmamaktadır.

Normalde emek örgütlerinin 12 Haziran öncesinde çocuk işçiliğiyle ilgili olarak bazı hazırlıklar yapmaları, farkındalık yaratacak demokratik eylem ve etkinlikler için çaba göstermeleri gerekirdi.

Onların yerine bir kamu kurumu olan, Batman Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, sokakta çalışan ve risk altında bulunan çocuklara yönelik çalışmalar için kamuoyunu bilgilendirmiş.

**

**

EMEK ÖRGÜTLERİ VE STK’LAR DUYARLI OLMALI…

Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamaya ulaşınca sevindim, şu cümleler kuruma ait:

“Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’nün temel amacının, çocuk işçiliğiyle ilgili hem uluslararası hem de yerel düzeyde farkındalık yaratmak ve sorunun çözümü için her bireyi harekete geçirmek olduğu belirtilen açıklamada ‘12 Haziran, milyonlarca çocuğu oyunlarından, okullarından, akranlarından ayrı düşüren ve erken yaşta çalışmaya mecbur bırakan koşulların tanımlanması, kamuoyunda duyarlılığın artırılması ve ortadan kaldırılması adına önemli bir tarihtir. Sokakta çalışan ve risk altında olan çocukların tespitini sağlayarak onlara daha nitelikli hizmet sunmak, sokakta geçirecekleri zaman yerine yeteneklerini ve becerilerini geliştirici aktiviteler sunmak, sanat, kültür, sportif eğitim ve öğretimleri alanında destek olmak, ailelerine sokak riskleri konusunda bilinç kazandırmak, toplumda duyarlılık sağlamak, meslek edinme çağında olan çocuklara mesleki kurslar ile yeterliliklerini geliştirmek ve korumalı iş yerlerine yerleştirmeye yönelik yönlendirmelerimiz devam etmektedir.”

Evet, görüldüğü gibi bir kamu kurumu çocukların haklarıyla ilgili çalışmalar konusunda kamuoyunu bilgilendiriyor.

Sivil toplum ve emek örgütlerimiz ise susuyorlar…

12 Haziran geldiğinde kamu kurumlarının değil, sivil toplum örgütlerinin açıklamalarının yerel basında manşet olmasını beklerdim.

**

**

ÇOCUK HAKLARI İÇİN ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER…

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü de önemli bir gündür. Arşivime baktığımda 20 Kasım ile ilgili çok sayıda yazıma ulaşabiliyorum.

Yıllar önce bu köşede kaleme aldığım bir yazımda bu gerçeğe şöyle dikkat çekmişim; ‘Bu köşede çocukların hakları ve çalıştırılan çocuklarla ilgili yazılarım kesinlikle bir bir cilt/kitap oluşturur. Bu köşede, ‘Haydi Çocuklar Çalışmaya’, ‘Haydi Öğrenciler Tarlaya’ başlığı altında az yazı yazmadım. Batman’da pek çok iş kolunda köle gibi çalıştırılan çocuklar üzerine az yorum yapmadım…

Çocukların evrensel hakları konusunda her zaman duyarlı oldum. Sadece yazılarımla değil, sivil toplum örgütlerinde gönüllü faaliyetlerle çocukların her türlü haklarını savundum. Savaş, şiddet mağduru, yetim ve öksüz çocukların dramlarını yazdım, çocuk çalıştayı bile düzenledik…’

Evet, çocukların her türlü haklarını savunmak zorundayız, bizim için görevdir.

Ülkemiz, 18 yaşın altındaki her bireyin çocuk olduğu gerçeğini kabul ederek, İLO Sözleşmesinin altına imza atmış, çocukların haklarını koruma güvencesi vermiştir. Bununla ilgili yazılı metinleri bilginize sunuyorum:

“18 yaş altında olan çocukların hiçbir surette çalıştırılamayacağını ön gören 182 sayılı ILO sözleşmesi (1999 yılı 181 ülke taraf) En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğini önleme amacıyla oluşturulmuştur. Sözleşmenin birinci maddesi: Bu Sözleşmeyi onaylayan her üye ülke acil bir sorun olarak en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğinin yasaklanmasını ve ortadan kaldırılmasını temin edecek ivedi ve etkin önlemleri alır.’ şeklindedir. Türkiye 1924 Cenevre Çocuk Hakları Beyannamesinden 1989 yılında kabul edilen BM Çocuk Haklarına dair Sözleşmesi dahil insan hakları belgelerinin tamamına kısmi çekincelerle taraf olmuştur. 1932 yılından beri de ILO sözleşmelerine de taraftır. Çocuk işçiliğinin önlenmesiyle ilgili çaba sarf eden BM kuruluşlarından birisi de 1946 yılında kurulan UNICEF’tir. Türkiye’de 1951 yılından beri UNICEF saha çalışması yürütmektedir.”

Evet, görüldüğü gibi önemli uluslararası sözleşmelerin altına imza atmışız ki bunu çok önemsiyorum. Bu sözleşmelerin altına imza atan devlet yöneticilerine teşekkür ediyorum.

Ancak Çocuk İşçiliği açısından ülkemiz ve kentimizin hiç de altına imza attığımız ve taahhüt ettiğimiz uluslararası sözleşmelerin gereğini yerine getirmediğini biliyorsunuz. Çok önemsediğim bir konuyu tek yazıyla biteremem.

Devamı Yarın