Dünden devam

Dünkü yazımda ülkemizdeki fırsatçılara dikkat çekerken, Çin halkının yaşadığı büyük acı ve trajediye de vurgu yapmıştım.

İnsanlık ailesi olarak birbirimize muhtaç olduğumuz gerçeğini unutmamalıyız.

Çin’deki Koronavirüs salgınını fırsat bilerek, çıkarları için harekete geçen insanlığın yüz karaları ile mücadele şarttır.

Çin’de salgının yayılmaması için azami çaba sarf edildi, halk karantinaya alındı.

Milyonluk şehirlerde insanlar evlerine hapsedildi.

Vuhan kentinde 11 milyon insan bildiğim kadarıyla hala karantinada tutuluyor.

Fabrikalar üretim yapamıyor, insanlar açlık sınırına gelmişler.

Böyle zor durumdaki insanlarla dayanışma içerisinde olmamız gerekirken, dünyanın her tarafında olduğu gibi aramızdaki bazı alçaklar, insan suretindeki mahluklar da fırsatçılık yapmaya başlamışlar…

Koruyucu maskelerin fiyatlarının nasıl yükseltildiğine dair bilgiyi dün paylaştım, tekrar haber linkini vermek istiyorum.

https://www.haberler.com/korona-virusu-oncesi-7-liraya-satilan-maskeler-12957185-haberi/

**

**

BAKAN: “VATANDAŞLAR ŞİKAYET ETSİN”

Evet, koruyucu maskeleri piyasaya daha önceki ederinden kat kat fazla satmak insafsızlık, fırsatçılık ve imansızlıktır.

Bu karaborsacılıktır…

Karaborsa ise dinimizin kesinlikle yasakladığı, haram saydığı büyük bir günahtır…

Sadece Batman’da değil, ülke genelinde bu rezillik varmış da haberimiz yokmuş…

Ülkemizdeki fırsatçılara izin verilmemesi gerekiyor. Bu konuda hükümet yetkililerine önemli görevler düşüyor.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, fahiş fiyatlarla satılan koruyucu maskeler konusunda bir açıklama yapmış, haberin özetini birlikte okuyalım: “Dünyadaki Kovid-19 salgınının ardından yurt içinde maskeye fahiş fiyatlar uygulandığına ilişkin iddiaların sorulması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: ‘Maskelerde fiyat artışı yönünde şikayetler var. Bugüne kadar Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan, Fethiye Devlet Hastanesinden ve internet üzerinden satışlarla ilgili şikayet aldık. Bize toplam 8 firmayla ilgili şikayet geldi. Vatandaşlarımız bu şikayetlerini bize Alo 175'e başvurarak ya da 'Haksız Fiyat Artışı (HFA)' mobil uygulamasından ulaştırabilir. Vatandaşlar şikayet başvuru bölümüne bastıklarında buraya ürün ya da firma hakkında bilgi ve fotoğraf da ekleyebiliyorlar. Bunu gönderdikleri anda hem Bakanlığımızın merkez sistemine hem de aynı anda o ilin ticaret il müdürüne gidiyor ve hemen gerekli tedbirler alınıyor. Bunun takibini yürütüyoruz, konuyla ilgili ne yapıldığına yönelik sistem üzerinden yeniden vatandaşa bildirimde bulunuyoruz. Vatandaşın şikayeti üzerine buralarda tespitler yapıyoruz ancak biz burada Ticaret Bakanlığı olarak hemen ceza kesmiyoruz. Bizim Reklam Kurulumuz var ve orada 19 üye bulunuyor. Bu üyelerin sadece başkanı ve bir üyesi Ticaret Bakanlığından, 17'si sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları ve iş dünyası temsilcilerinden oluşuyor. Tespitler sonucunda önce firmadan savunma istiyoruz. Sebeplerine bakıyoruz ve bunu değerlendirdikten sonra Reklam Kurulu tarafından ceza kesilebiliyor. Reklam Kurulu toplantısı 10 Mart'taydı, biz onu maske şikayetlerinden dolayı 3 Mart'a çektik. Savunmaların çoğu da geldi. Bu arada şikayet gelirse onları da değerlendirmeye alacağız. En fazla 104 bin liraya kadar cezası var."

https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/bakan-pekcandan-maske-fiyatlarindaki-artisla-ilgili-aciklama-463537.html

**

**

Evet, Bakan özetle şikayet edin diyor.

Piyasadan tamamen çekilmiş, bire on artışla Çin’e gönderilen maskelerin takibini yapmak, ülkemizde de olası coronavirüs salgını için şimdiden stok yapan karaborsacıları tespit etmek gerekir.

Bunun sistem üzerinden yapılmaması halinde sonuç alınamaz.

Kimler piyasadan şu anda ne kadar maske çekmiş, stoklamış bunun açığa çıkarılması ve belgelenmesi gerekir.

Allah korusun ama kapımıza gelecek olan coronavirüs vakaları çıktığında kimler piyasaya ne kadar koruyucu maske çıkaracak, bunun tespiti yapılmalıdır. Kontrol ve denetim mekanizması işleyecek ki ihtikarlık/karaborsacılıkla aşağılık bir suça bulaşanlar hakkında cezai müeyyideler uygulanabilsin.

Bu da, ülkeyi idare edenlerin görevidir. Ticaret Bakanı ‘şikayet ediniz’ diyeceğine, bence sistem üzerinden tüm alış verişlerin denetimlerini sağlamaya çalışmalıdır.

Karaborsacılıkla uğraşanlar dünyanın en pis, en aşağılık insanlarıdırlar. Ne yazık ki tarih boyunca karaborsacılar her zaman olmuştur. Günümüzde de halkı sıkıntıya düşürerek para kazanmak isteyen karaborsacılar, stokçular ve fırsatçıların olmadığını ileri süremeyiz…

Karaborsa meselesine girmişken, dini boyutuna da değineyim. Bütün semavi dinler

karaborsaya karşıdır. İslam dininde de bu konuda önemli hükümler bulunmaktadır. Karaborsa

içen kullanılan kavram ‘İhtikâr’ şeklindedir. “İhtikâr, fiyatların yükselmesini gözetleyerek, halkın muhtaç olduğu malı satmayıp hapsetmektir.”

Karaborsa, dini literatürde ‘ihtikar’ olarak değerlendiriliyor. “İhtikâr veya karaborsacılık; halkın ihtiyaç duyduğu malları toplayıp, fiyatları yükselsin diyesatmayıp saklamak demektir. İhtikâr, malı stok ederek talebi artırmak suretiyle malın pahalanmasına sebep olmak ve fiyatlar yükselince malı satarak aşırı ve haksız kazanç elde etmek olduğundan bütün dinlerde ve hukuk düzenlerinde yasaklanmıştır.

Karaborsacılık haksız bir kazanç yoludur. Karaborsacılık yapan kimse, kendi menfaati için

başkalarını sıkıntıya sokan ve içinde yaşadığı topluma haksızlık eden sömürücü bir zâlimdir.

Dürüstlük ve ahlâkî değerlerle bağdaşmayan, din kardeşliği anlayışına ters düşen karaborsacılık, Müslümana asla yakışmayan çirkin bir iş ve kötü bir davranıştır. Peygamberimizin (SAV) karaborsacılarla ilgili hadisi şerifleri vardır: ‘Kim karaborsacılık yaparsa, o, âsîdir, günahkârdır.’

‘Karaborsacı ne kötü bir kuldur. Fiyatların düştüğünü öğrenince üzülür, yükseldiğini duyarsa sevinir.’”

Duyarlı, vicdanlı, merhametli, dürüst, ahlaklı toplum olmamız dileğimle.