*Önceki gün saatler 17.00’yi gösteriyordu. Ekranlarda Öcalan’ın uzun süredir beklenen açıklaması birçok kesim tarafından merakla bekleniyordu. İmralı’dan üçüncü kez dönen DEM Partili heyette yer alan bazı politikacıların okuduğu mesajı Batmanlı birçok kişi ekran başında pür dikkat dinledi…
*İstanbul’daki bir otelde gerçekleştirilen ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ toplantısında metin hem Kürtçe hem de Türkçe okundu. Batman’dan da bazı politikacıların katıldığı o toplantının tüm ayrıntılarını hemen hemen tüm TV’ler naklen verdi. Turgut Özal Bulvarı Dörtyol kavşağında o açıklamayı dinleyen bazı vatandaşları da dinledik...
GÖZLERİNİ TV’LERDEN AYIRMADILAR
Bütün ülke televizyonların başında heyecanla bekliyorsa bu iyiye delalettir ve bu ülkenin topyekun kucaklaşma zamanıdır.
Çok gözyaşı döküldü, çok ağıt yakıldı ve yüreklerde sönmeyen ateş kaldı.
Umarız, tüm ülkede aynı heyecanla beklenen bugünkü açıklama yepyeni dönemin ve kimsenin burnunun bile kanamadığı dönemlerim ilk günü olur.
Çok öldük, çok ağladık, çok kaybettik.
Bugünden sonra, kıvançla yaşayacağımız yurttaşlar olalım.
Gülelim ve hep birlikte kazanalım tarihin her sayfasında olduğu gibi.
‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ndan önce ekranlarda Türkiye Ziraat Kupası maçları vardı.
Gaziantep-Fenerbahçe maçını izleyen bazı futbolseverler de saatler 17.00’yi gösterince; kahveciye ‘ekranı değiştirin, haber kanalını açın’ uyarısını yapıyordu.
Birçok TV kanalı beklenen çağrı öncesinde DEM Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in konuşmasını dinledi.
Ardından Ahmet Türk’ü.
Milletvekili Pervin Buldan Türkçe konuştuğu sırada kahve büyük bir sessizliğe büründü.
Kahvedeki bir kitle ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na kilitlenmişti.
Buldan’ın açıklamasından sonra bazı vatandaşlar kendi aralarında durum değerlendirmesi yaparken, kulak misafiri olduk.
Batman’da besicilik yapan Hayrettin Akdeniz, masamızda oturan arkadaşlarına anlatıyordu:
“Görüyorsunuz değil mi; açıklama yapıldığında euro, dolar ve altın düşüşe geçti. Borsa yükselişe geçti. Bu güzel bir gelişme.”
Akdeniz, tarihi çağrıyı dinlerken sözlerini şöyle sürdürüyordu;
“Hepimiz bu anı bekliyorduk. Artık ülkemize huzur gelsin çünkü bu ülke hepimizindir. Kendi adıma söylüyorum. Bu çağrının karşılık bulacağına inanıyorum.”
Turgut Özal Bulvarı Dörtyol’daki kahve kalabalıktı.
O kalabalıkta yine yakından tanıdığımız bir esnafla karşılaştık.
Yıllardır geçimini besicilikle sağlayan Ferzent Solak, beklenen çağrıyı şöyle özetliyordu;
“Yaşımız nerdeyse 65’i geçti. Çocukluğumuzdan bu yana kendimizi bu sorunun içinde bulduk. Ülkemizde barışın olmasını canı gönülden istiyoruz.”
Beklenen çağrının üzerinden neredeyse bir saat geçmişti.
Halen kendi aralarında durum değerlendirmesi yapan vatandaşlar vardı.
BATMAN’IN KALBİNDE NABIZ TUTMAK
Turgut Özal Bulvarı, Batman’ın kalbinin attığı güzergah olarak bilinir.
Bu güzergahtaki kahveler ve kafelerde spor da siyaset de ekonomi de konuşulur.
Göçerlerin bulunduğu kahveler, diğer mekanlara göre çok daha hareketli olur.
Önceki gün beklenen ‘çağrı’ tüm ülkede olduğu gibi Batman’da da gündemin ilk sırasındaydı.
Ramazan ayı arifesinde tarihi çağrının yapıldığı anı ekranların başında izleyenler bundan sonra sürecin nereye evirileceği konusunda bir değerlendirme yapamıyordu.
FARKLI DEĞERLENDİRMELER
Batman’da en yoğun olan güzergahta hemen herkes bir gerçeğin altını çiziyordu;
“Artık huzur istiyoruz. 40 Yıldır bu sorun herkesi bezdirdi. Bu ülke hepimizindir.”
Birçok kesim, beklenen çağrı için farklı değerlendirmelerde bulunuyordu.
Kahveden gazetenin yolunu tutarken, kendi aralarında konuşan bazı gençler, birbirine soruyordu;
“Çok sıcak gelişmeler oluyor. Hemen yorum yapmak belki erken ama Şubat ayının son günlerindeki soğuk hava yerini çok sıcak bir havaya bırakacak gibi.”
Mart ayı yaklaşıyor.
8 Mart Kadınlar günü ve 21 Mart Nevroz’da bakalım bu ‘Çağrı’ nasıl değerlendirilecek?
Onu da hep birlikte göreceğiz.
Batman’ın kalbinin attığı güzergahtan beklenen çağrı değerlendirmesi de kısaca böyleydi.
Biz de bu açıklamaya karşılık; ölüm arzulanır olsaydı, yaşam kutsanmazdı diyerek hiç kimsenin yarın kaygısı taşımadan onurlu bir şekilde yaşamasını dilerken, Yaşar Kemal’in sözleriyle noktalayalım;
“Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulmuşsa, şimdi en güzel şiir barıştır.”
Sağlıcakla kalın…