85 Yıl, bir şehre göre kısa bir zaman dilimidir. Ama petrolün bulunmasıyla ekonomik şehir özelliğini kazanan Batman, her konuda dinamikleşti ve bu dinamizmle çok yoğun zamanlar yaşandı.

O açıdan bakıldığında, tarihsel olarak kısa bir tarih ama diğer şehirlerde çok uzun zamanlarda kat edilen süreç, kabına sığmayan Batman’da 85 yıl içinde oldu. Aynı zamanda hiç bir şehirde olmayan sosyal yaşam hareketliliğiyle kadim şehir özelliği kazandı...

*Batman’ın sosyal çeşitliliğinden dolayı her semtin farklı güzelliği vardır Batman’ın. İlk petrolcülerin yaşamlarını sürdürdükleri Site’den İluh-Tepebaşı’na, Meydan’dan Bahçelievler’e kadar bu şehrin 50 mahallesinin de ayrı bir hikayesi var. Batman’ın girişindeki ‘Kadim şehir Batman’a hoş geldiniz’ yazılı devasa tak görüldüğünde; bu şehrin insanları konuklarını sıcak ve samimi bir şekilde kucaklayacağı hissini uyandırmıyor hemen…

Batman-24

SORUNLARIN MUHATABI KİM?

Batman’ın sıcak havası gibi, halkı da sıcaktır.

Ancak bazı sorunlarda nedendir bilinmez, şehrin orta yerinde duran meseleleri daha çok yerel medyanın dile getirmesini isteyen bir kesim oluştu. Bir klasik söylemdir gidiyor ‘Bu şehir sahipsiz’ diye.

Sorunların muhatabı neredeyse yerel medya diye gösterilecek. Yerel medya ne yapsın?

Tabii ki basın olarak kamusal sorumluluğumuzun olduğunu biliyoruz ama kamusal bir gücümüzün olmadığının bilinmesini isteriz. Bu arada bize gösterilen teveccühten dolayı mutlu olduğumuzun da bilinmesini isteriz.

Batman Belediyesi ‘Mahalle Buluşmaları’ adı altında belli aralıklarla mahallelere çıkarma yapıyor ünite müdürleri ve il yöneticileriyle.

Vali ve Belediye Başkanvekili Ekrem Canalp başkanlığındaki o toplantılarda DDY Gar Müdürü ve Havalimanı Müdürü’ne varana kadar hemen hemen tüm yöneticiler o toplantılarda bulunuyor.

Bu şehirde yaşanan sorunları, ilgili muhataplar yerine yerel medyaya ileten muhtardan tutun, semt sakinine kadar kimse üzerine düşeni yapmıyor ya da yapmak istemiyor.

Sorunun muhatabı yerine; yerel medyadan destek isteyen isteyene.

Neredeyse Vali ile görüşebilmek için basın mensuplarından randevu ayarlamak isteyen birçok kesimle istekleri karşısında donup kalıyoruz.

Gazete işi, kuşkusuz toplumsal sorunları gündeme getirmek, aksayan sorunlara çözüm aramaktır.

Ama gelin de bunu bazı çevrelere anlatın.

Bize öyle sorunlar ulaşıyor ki; komedi diye yazarsak yanlış olmaz.

Yeni yerleşim yerlerinde altyapı sorunlarından toplanmayan çöplere, gürültü kirliliğinden kaldırım işgallerine varana kadar hemen her sorun aktarılıyor.

Konunun muhatabına ya da yetkili mercilere ulaşmadan gazetecilerden sorunun çözümünü isteyenlere diyebileceğimiz bir şey kalmıyor.

Eğer bu sorunların muhatapları bizlersek kendi kendimize ‘Güleriz ağlanacak halimize’ diyoruz.

*****

Balpınar-13

KABUĞUNA SIĞMAYAN BELDE

Batman Çayı’na komşu Balpınar, 1999’da ‘Belde’ statüsünü aldı.

Batman’da en verimli toprağın olduğu o yerleşim alanı, bugün yaklaşık 8000 kişilik nüfusuyla adeta bir ‘İlçe’ büyüklüğüne ulaşmış.

Batman’ın Güneykent Mahallesi ile birleşmek üzere olan bu belde, hızla artan nüfusu ve tarım alanındaki canlılığıyla dikkat çeken önemli bir yerleşim birimi.

Bu bölgenin altyapı ve hizmet ihtiyaçlarının acilen karşılanması gerektiğini belirtmek isteriz.

Balpınar’ın sorunlarını her fırsatta dile getiriyoruz.

Seracılığın kalbinin attığı bölgede her türlü ürün ekiliyor.

28 Yıl önce seranın olmadığı beldenin etrafında sayısız sera tesisleri var.

Bugün ise belki de çok konuşulmayan, ancak geçmişte de gündeme getirilen ‘Tarım-Seracılık ve Hayvancılık Kooperatifi’ne dikkat çekiyoruz.

Tam bir tarım-hayvancılık bölgesi olan bu beldedeki çiftçiler, yıllardır yeterli kaynak ve ekipman desteği alamadı.

Yıllar önce kurulan bir ‘Tarım Kooperatifi’ açıldığı gibi kapanmıştı.

Balpınar sadece bir belde değil, aynı zamanda şehrin her türlü sebzesinin yetiştiği bir bölge.

Yazın ilk aylarından kış mevsimine kadar birçok ürünün yetiştiği bu belde kurulacak ‘Seracılık OSB’nin merkezi’ olmalı.

1999’da bir dönümü bile bulmayan sera alanı şimdilerde 800 dönüme ulaşmış.

Lakin, koca bir belde de tarım ve hayvancılığı destekleyecek bir kooperatif yok. Tabii, tarım ve seracılığa topyekûn bir katkı sağlayacak kooperatifin olmayışının büyük bir eksiklik olduğunu belirtmeliyiz.

Unutmayalım, bu tarım beldesini de betonlaşmaya yönelik adımlarla yok edersek; sonucu çok ağır olur.

O yüzden kamusal görevimiz gereği, bu uyarıyı önceden yapmış olalım.

NEREDE O ESKİ BALPINAR?

30-35 Yıl önce büyük ve küçükbaş hayvanların otlatıldığı o mera, şimdilerde kupkuru.

Yıllar önce belde girişinde besiciler vardı.

Besi çiftliklerinde büyük ve küçükbaş hayvanlar, Balpınar’ın hayvancılıkta ne kadar iddialı bir yer olduğunu gösteriyordu.

Günümüzde o besi çiftliklerin yerini beton yığınları almış.

1993’te dönemin Batman Valisi Zeki Şanal ve eski Köy Hizmetleri Müdürü Ahmet Eke ile gittiğimiz Balpınar’da, çevresindeki eski pamuk-çırçır-pres atölyeleri ile besi çiftliklerine uzaktan keyifle bakmıştık.

Balpınar, dönemlerde ‘Üreten Belde’ idi.

Şimdi o eski tesis ve besicilerin çiftliklerinde kent merkezinde belki de olmayan yapılar var.

Birçok çiftçi o belde de çoktan çiftçiliğe veda etmiş.

Balpınar’ın çevresinde çok lüks villalar inşa edildi.

Üreten tesislerin yerinde artık modern konutlar var.

Özetle; 35 yıl öncesinin Balpınar beldesi ile şimdiki beldeyi karşılaştırdığımızda; arada telafisi olmayan çok büyük fark görüyoruz.

Üzülerek de olsa yazmak zorundayız ki; Balpınar bir diğer adıyla ‘Gire Sira’ artık o eski özelliğinden, olumsuz anlamda çok farklı…

Sağlıkla kalın.