Yaz aylarını geride bırakmamıza sayılı günler kaldı.
Çok kurak bir mevsim yaşadık.
Üreticilerimiz, çiftçilerimiz perişan oldu ama isyan edemeyiz.
Yaz aylarının son döneminde hasadı yapılmış buğday, mercimek tarlaları olası yangınlar için büyük risk oluşturur.
Eski yıllarda hasat sonrası her tarafta yangınlar çıkarılır, anızlar ateşe verilirdi…
Son yıllarda büyük bir bilinçlenme var.
Özellikle çevrecilerin verdiği mücadele ve il yöneticilerinin de duyarlılığı ile bir bilinçlenme, aydınlanma var.
**
**
TÜRKİYE’DE BİR İLK, ANIZ ÇALIŞTAYI…
Türkiye’de ilk kez Batman’da bir Anız Çalıştayı düzenlendi.
Dönemin
O çalıştayın bütün konuları, tartışmaları kitap haline getirilip basıldı.
Bu önemli çalışma halen Batman Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nün web sayfasında halkın istifadesine sunulmuştur.
Dışarıdan çok sayıda bilim insanı üç gün boyunca anız yangınlarının zararları ile ilgili olarak kentimizde konuğumuz olmuş, önemli bilgiler paylaşmışlardı.
Dönemin Valisi Sayın Ahmet Deniz, önemli bir çalışmaya imza atarak Çalıştay’ı gerçekleştirmişti.
Çok önemli gördüğüm çalıştay kitabının önsözünü de Vali Deniz yazmıştı, bilginize sunmak istiyorum:
**
**
ÇALIŞTAY ÖNSÖZÜ…
İşte dönemin Valisi Sayın Ahmet Deniz’in yazdığı önsöz:
“Sağlıkı ve dengeli bir çevrede yaşamak her vatandaşımızın anayasal hakkıdır.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletimizin ve vatandaşlarımızın ödevidir. Devletimiz her vatandaşımızın hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak amacıyla tüm tedbirleri almaktadır.
Bizler, halkımıza sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama imkânı sunmak zorundayız.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek amacıyla içinde yaşadığımız ekosistemi oluşturan florayı, faunayı koruyup geliştirmenin yanında, nefes aldığımız havanın, hayat kaynağımız olan suyun hep temiz kalması için azami gayret sarf etmeliyiz.
Kök saldığımız medeniyetler kurduğumuz, can verdiğimiz ve bize emanet vatan toprağımızın her daim verimli kalması için gerekli tedbirleri almak zorundayız.
İnsanımızın sağlığına zarar veren, ekosistemimizin dengesini bozan, toprağımızı verimsizleştiren, havamızı ve suyumuzu kirleten anız yangınlarının önlenmesi için bu güne kadar tüm tedbirleri aldık ve bu tedbirleri kararlılıkla uyguladık; uygulamaya da devam edeceğiz.
Anız yangınlarının önlenmesi çalışmalarına tohum toprağa düşmeden başlamaktayız. Anız yangınlarının önlenmesi denetimlerine ürün daha tarlada iken biçerdöver hasat ve dane kontrol denetimleri ile başlanmakta, hasat esnasında ve hasat sonrası da denetimlere devam edilmektedir.
İlimizde, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün 25-26-27 Ekim 2017 tarihlerinde Batman Üniversitesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Batman Ziraat Odası ile birlikte başarı ile gerçekleştirdiği “Ulusal Anız Yangınlarının Önlenmesi Çalıştayı" takdire şayan bir vizyonun göstergesidir.
Ulusal Anız Yangınlarının Önlenmesi Çalıştayını düzenleyenleri ve rehber niteliğinde olan bu eseri hazırlayanlar kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum.”
**
**
Evet, bahse konu Çalıştay önemliydi.
Son iki yılda Batman Valiliği’nin Bismil ve Silvan ilçelerinde yaptığı toplantılar da bilinçlenmeye önemli katkılar sundu. O konuda destekleyici yazılarım oldu, arşivden okuyabilirsiniz.
Sonuç olarak diyorum ki; mısır hasadına az bir zaman kaldı. Şimdiden anız konusunu gündemde tutmalıyız.
Buğday hasadı yapıldıktan sonra anızlarını yakan çiftçiler Batman’da neredeyse tarihe karıştı. Bu gerçeği gözlemliyorum. Haftada bir gün mutlaka Batman Üniversitesine giden halk otobüslerine binerek, ‘anız Kontrolü’ yaparım. Batman ve çevresindeki tarlalarda dumanların yükselmemesi beni sevince boğar. Halkımızın, ilgili kurumların duyarlılığı devam etmeli, anız yangınları meselesi gündemden düşmemelidir. Sağlıkla kalınız.
