Akaryakıt zamlarına yetişemiyoruz.

Son rakamlar mazotta 28 TL, benzinde ise 26 TL’li buldu.

Tabi bu rakamlar şimdilik böyle, Cuma günü de zam beklentisi var.

Geçen yıl bu mevsimde ise rakamlar;
mazotta 8 lira, benzinde ise 7 lira civarındaydı…

Akaryakıt fiyatları elbette sadece ülkemizde değil, tüm Avrupa’da tırmanışta.

Fakat Avrupa’daki refah düzeyi ile bizdeki refah aynı mı?

Elbette değil.

Hal böyle olunca bizde etkisi bambaşka oluyor.

Akaryakıt fiyatları zamlandıkça kimse enflasyonun düşmesini de beklemesin.

Her zam sonrası doğal olarak fiyatlar nakliye giderlerine oradan da vatandaşın cebine yansıyor.

Süreç oldukça sıkıntılı.

Dolar ve altın yine aldı başını…

Oysa yaz mevsiminde rakamların düzeleceği belirtiliyordu.

Geçen yazımda rakamların korkunçluğuna dikkat çekmiştim.

İyiye doğru bir süreç beklerken, eskiyi de arar olduk.

Ekonomik veriler nasıl düzelecek ne akıl erdirebiliyoruz ne de umudumuzu koruyabiliyoruz.

Maaşlara zamlarla düzelecek bir durumda değiliz.

Enflasyon düşmedikçe maaşlara düzenleme yapılmasının da bir anlamı yok kanımca.

Seçimlere artık bir yıl kaldı.

Önümüzdeki günlerde Türkiye’de seçim atmosferi daha da hissedilecek.

Ancak bu seçimin diğer seçimlerden farklı olduğu bir gerçek.

Hiçbir zaman ekonomide böyle kötü bir gidişatla gidilmemişti.

Seçimlere dair bir şeyler yazmak için henüz erken ama çetin bir süreç yaşanacak gibi.

Umarız ekonomi daha da kötüye gitmez ve herkes rahat nefes alır.