Dünden devam

Batman’da halkımızın ifadesiyle nice paraya ‘para’ demeyen varlıklı insanlarımızın olduğu gerçeğini biliyorum.

Kentimiz şartlarına göre çok pahalı dairelerin alınıp satıldığı da malumunuz.

Yerel basında 750 bin ve hatta 1 milyon TL ile satılan dairelerden söz ediliyor.

Bu gerçeklere rağmen kentimizdeki yoksulluk tablosu üzerinde duruyorum. Çünkü bu kentte yoksulluk ve yoksunluk çok önemli bir sorun olarak karşımızda duruyor.

Dünkü yazımda kentimizin işsizlik verileri üzerinde durmuştum. TÜİK tarafından açıklanan resmi işsizlik verilerinin bizleri düşündürmesi gerektiğine dair inancımı koruyorum…

İşsizliğin acı faturaları olmaktadır…

Evlenemeyen gençlerle ilgili yazılarımda da yoksulluğa dikkat çekiyorum.

**

**

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerini yabana atmamalıyız.

Dünkü yazımda ifade ettiğim gibi, Batman her zaman işsizlikte Türkiye’nin en kötü derecelerine sahiptir.

TÜİK’in son verilerine göre işsizlik oranı en yüksek bölge illeri arasında olduğumuz gibi, en düşük istihdam oranına sahip ilk dört kentten biriyiz.

Zaten farklı bir sonuç beklenemezdi.

Eğer istihdamda iyi olsaydık, işsizlik rekoruna sahip olamazdık…

Yıllar önce de Batman’daki yoksulluğun farkındaydık.

Yoksulluk ve yoksunlukla mücadele için en azından bazı çalışmalar yapılıyordu. Bir zamanlar kamu kurum ve kuruluşlar ile STK’ların katılımıyla Batman’da yoksullukla mücadele için paneller düzenlenmişti. Dışarıdan konuk ettiğimiz değerli bilim insanlarını dinlemiş, kentimizdeki yoksulluğun nedenleri ve vahim boyutlarına kafa yormuştuk.

Batman’da son yıllarda yoksullukla mücadele meselesini gündeme alan da yok.

Sivil toplum örgütlerinin malum çeşitli nedenlerle sorunların çözümü için bir araya bile gelememeleri beni oldukça düşündürüyor ve üzüyor.

**

**

BATMAN BU TABLOYU HAK ETMİYOR…

Her zaman ifade ettiğim gibi yine diyorum ve diyeceğim; yoksulluk ve yoksunluk kader değildir.

Bu gerçeği artık yüksek sesle dile getirmenin ve çözümler aramanın zamanıdır.

Çünkü bu sorun acı dramlar yaşatıyor bizlere…

Kentteki intiharların önemli nedenlerinden birisi yoksulluktur.

Aile içi sorunların başlıca sebebi de bu yoksulluktur.

Yoksulluk insanı küfre götürebilecek kadar tehlikelidir…

Her zaman ülke için de ifade ediyordum, sadece Batman için belirteyim; bol suyumuz, bol güneşimiz, göz alabildiğince verimli topraklarımız, hazineler değerinde dağlarımız, hayvancılık yapılırsa belki iki milyon insanın süt, peynir ve et ihtiyacını sağlayabilecek yaylalarımız, güçlü doğal zenginliklerimiz, hoyratça talan etmemize rağmen tüketemediğimiz ormanlarımız var…

Bütün bu Allah vergisi değerlere rağmen eğer yoksullukla boğuşuyorsak, yoksunluktan yakınıyorsak, bunun nedenlerine kafa yormamız gerektiğine inanıyorum.

Suyun başındayız ama susuzluktan yakınıyoruz!..

Bol güneş, bol yağmur, bol su, bol verimli topraklarımıza rağmen yoksullukla boğuşuyoruz!..

Bırakın yoksulluğu, açlıkla boğuşanlarımız var…

Batman’ın kenar semtlerinde yaşanan dramlardan haberimiz yok. Halbuki insanlık dramları yaşanıyor…

İnanılmaz bir yoksulluk ve yoksunlukla karşı karşıya olan yığınlarımız var…

İşin kahredici yönü, bu önemli toplumsal sorunu da ne yazık ki sadece seyrediyoruz…

Artık çare üretmenin zamanıdır. Bu gidişata seyirci kalmamalı, fikirler üreterek çare aramalıyız. Adaleti gözetecek bir gelir dağılımı için olduğu gibi, daha çok üreterek de yoksulluk ve yoksunlukla mücadele etmeliyiz vesselam.