Batman’ımızın sağlık alanında yeni yatırım ve hamlelere ihtiyacı vardır.
Çünkü nüfusumuz hızla artıyor.
Çünkü koruyucu sağlık konusunda gerilerdeyiz…
Hangi hastaneye gitseniz, izdihamla karşılaşıyorsunuz. En ufak bir rahatsızlıkta soluğu hastanelerde alan bir toplum olup çıkmışız…
Başka kentlerle kıyaslandığında kentimizin sağlıkta daha iyi yerde olmadığı gerçeğini görüyoruz.
Bu konuda sanırım hiçbir meslektaşım Sayın Arif Arslan kadar bu meseleyi gündemde tutmamıştır…
Yazı İşleri Müdürümüz Sayın Arif Arslan, ısrarla sorunu gündemde tutup, 400 yataklı yeni hastanenin temelinin neden bir türlü atılmadığını sormaktadır…
Evet, Tıp Fakültesi ve yeni hastane konusunda benimde duyarlılığım var. Bu konuda önemli eleştirilerden de kaçınmadım. Ancak 400 yataklı yeni hastaneyi sürekli gündemde tutamadım.
KAMUOYU AÇIKLAMA BEKLİYOR…
İyi de neden ilgililer susuyor?
Sağlıkta değişimler oldu.
Sağlık Müdürümüz değişti.
Süreçten dolayı mı kamuoyuna bir açıklama yapılmıyor?
İlimiz yöneticilerinin, iktidar Milletvekilimiz ve Valimiz ile Sağlık Müdürlüğü yetkililerinin 400 yataklı hastane için girişimlerinin olduğu belirtiliyor…
Aylardır 400 yataklı yeni bir hastanenin temelinin şurada, burada atılacağı söyleniyor. 80 dönümlük alandan da dem vuruluyor…
Ancak bu adım bir türlü atılmıyor…
Neden?
Sağlık yatırımı ihale aşamasına gelmiş mi? Hangi aşamada, ne tür sorunlar var ki yatırım gerçekleşmiyor?
Kamuoyu bu konularda açıklama bekliyor.
Sayın Arslan’ın da ifade ettiği gibi, söz konusu yatırım hep gecikiyor.
Bu gecikmenin nedeni hakkında neden kamuoyuna yazılı açıklama yapılmıyor?
400 yataklı yeni hastanenin yeri tam olarak neresidir?
80 dönümlük alanın ayrıldığı kesin mi?
Bazen duyarlı vatandaşlar yeni hastane konusunu bana da soruyorlar. Cevap veremiyorum. Çünkü elimde somut bir kanıt yok.
Bazı okurlarımız, “Arif Bey uçak meselesini sürekli gündemde tuttu. Ek uçak seferleri başladı. Hastane ve tıp fakültesini de hep yazıyor. O yatırım ne zaman gerçekleşecek? Hastane temeli niçin atılmıyor?” diye soruyorlar.
Bu vesile ile bende buradan sormuş olayım; 400 yataklı hastane bu kentin hakkıdır. Bu yatırım için girişimde bulunanlara teşekkür ediyorum. Ancak pratik görmek istiyorum. Tıkanma nerede yaşanıyor ki yatırım gecikiyor, bilmek bizim ve kamuoyunun hakkıdır…
Bakınız, sağlıkta yıllardır olumlu gelişmeler yaşanmıştır. Ancak Devlet hastaneleri ihtiyaca cevap vermekten uzaktır.
AYLAR SONRASINA RANDEVU…
Bir akrabamın sağlık sorunundan haberdar oldum.
Küçük bir operasyon için bile Batman Bölge Devlet Hastanesinde aylar sonrasına gün veriliyormuş…
Bir burun operasyonu için aylar sonrasına gün verilen bir kentte, sağlık yatırımlarının iyi yerde olduğunu nasıl ileri sürebileceğiz?
Benzer sayısız operasyon için aylar sonrasına gün veriliyorsa, oturup düşünmek gerekir…
Batman halkının hepsi varlıklı insanlar değildir.
Herkesin sosyal güvencesi de yoktur.
Özel hastanelerde aynı gün MR ve diğer tetkikler yapılıyor, devletin hastanelerinde çok ileri tarihler için randevular veriliyorsa, kusura bakmayın ama iyi yerde değiliz demektir…
Batman’a Tıp Fakültesi istiyoruz. Bu konudaki mücadelemizde de sonuç alamıyoruz.
Biz sağlık yatırımlarının takipçisi olmalıyız.
Israrla ve inatla sağlık sorunlarımızı gündemde tutup, ilgililerin elini güçlendirmeliyiz…
ÇOCUK NEFROLOJİSİ SIKINTISI…
Bakınız, geçtiğimiz günlerde Çocuk Nefrolojisi ile ilgili yorum yaptım. Çocuk Nöroloji uzmanının atanması olumlu bir gelişme oldu. Ancak Çocuk Nefrolojisi konusunda suskunlukla karşılandım…
Yeniden hatırlatmak isterim; ‘Batman Bölge Devlet Hastanesinde yetişkinlere sağlık hizmeti verebilen Nefroloji birimi ve nefroloji uzmanı var. Ancak hiçbir hastanede Çocuk Nefroloji uzmanı bulunmuyor.
Bu alan çok önemli. Kentin sorunlarına duyarlı bir dostumun bilgilendirmesi üzerine bu mesele ile ilgili değerlendirme yaptım. Bakınız dostum niçin bu hizmeti önemsiyor;
‘Böbrek hastası çocukların tedavisi için çocuk nefrolojinin olmaması nedeniyle başta Batman böbrek hastası çocukların ve ailelerin sonra da kentimize yakın Siirt, Bitlis, Muş, Mardin ve Şırnak gibi illerin çocuk hastalarının tedavisinde aksaklıklar olmakta ve hepsinin Diyarbakır’a sevkleri nedeniyle ülkemizde ek bir külfet getirdiği bilinmektedir. Diyarbakır’a sevk edilen hastaların ayda bir kontrolü hatta tahlil sonuçlarının uzaması nedeniyle Diyarbakır’a ayda 2 veya üç sefer gitmek zorunda kalmaktadırlar. Bu durum aileleri ciddi manada mağdur etmektedir. Ailelerin daha fazla perişan olmamaları için basın olarak bunu gündeme getirmenizde fayda vardır.”
Evet, sağlık meselesine duyarlı olmaya inşallah devam edeceğiz. İlgililerin duyarlı olması dileğimle.
