*Bahar mevsimiyle birlikte kendimizi artık doğaya bırakıyoruz. Bahar mevsiminde Batman’ın muhteşem doğasına hayranlık duymamak mümkün değil. Hasankeyf’ten Sason’a, Kozluk’tan Beşiri’ye Gercüş’ten ‘İlçe’ olmaya aday Balpınar’a kadar Batman’ın dört bir yanı şu günlerde görülmeye değer. 12 Bin yıllık tarihi Hasankeyf ise bambaşka bir kent bizim için…
*Son süreç adımlar, Hasankeyf’e taze bir soluk getirmiş. Tur operatörlerinin bahar mevsimiyle birlikte çıkarma yaptıkları Hasankeyf’te esnaf, turizm sektöründeki bu hareketlilikten oldukça umutlu. Hasankeyfli esnaf kadar tur operatörleri de artık Hasankeyf’i Midyat, Mardin ve Diyarbakır kadar programlarına ekledikleri kent olmuş. Bunlar elbette Hasankeyf için sevindirici gelişmeler…
BİZDEN NAÇİZANE ÖNERİ
Hasankeyf, Batman ve turizm üçü bir arada.
Bu üçlünün mutlak surette birbirine hizmet etmesi ve birbirini tamamlaması gerekir.
Hasankeyf, antik dönemden günümüze kadar kesintisiz süregelen bir medeniyetin beşiğidir.
Bu bakımdan dünyada tektir.
Çünkü çok yakın tarihe kadar bile insanlara sığınak olmuş mekan topluluğudur.
Tektir çünkü dünyanın hiçbir ülkesinde, geçmişten günümüze kadar insan barındıran hiçbir antik şehir yoktur.
Bu yönüyle çok büyük bir turizm potansiyeline sahiptir.
Turizm genelde bir ülkenin özelde bir şehrin devasa yatırımlar gerektirmeyen, en önemli gelir kaynağı olma özelliği taşıyan önemli bir ekonomik kaynaktır.
Şehrimizin turizm geliri, barındırdığı potansiyel anlamında hiç de iyi değildir.
Eminim, kamu ve özel kurumlar bu gelir eviyesinin düşüklüğünü, ciddi bir şekilde sorguluyorlardır.
Bizim tespitimize göre; turist çekme yöntemlerinin yeteri kadar ciddi yapılmaması ve turizm pazarlama teknikleri açısından yeteri kadar profesyonel olmaması nedeniyle ve bu yetersizlikler sayesinde, haliyle turizm gelirimi düşürüyor, arttırmıyor dersek daha doğru tabir kullanmış oluruz.
Bu üçlüde Batman boyutu ise çok farklıdır.
Batman hemen hemen dört mevsimin bir arada yaşandığı bir şehir.
Batman’ın yayla turizmi açısından bugüne kadar değerlendirilmemiş olması çok büyük bir eksiklik.
Batman ve civarında yaz aylarının sıcaklığı malum, potansiyel hedef kitlesini de belirlemiş olalım.
Bu kitle gelir düzeyi bakımından uzak şehirlerdeki deniz veya yaylalara gidemiyor.
Bu insanlara ekonomik paketlerle iyi bir gezi programları organize edilebilir.
Büyük şehirlerde yaşayan Batmanlıların, şehirlerini ziyaretlerinde kaldıkları süre içinde aileleri ile birlikte farklı alternatifler yaratıp, güzel vakit geçirmeleri sağlanabilir.
Düşük bütçelerle halk bu etkinliklere dahil edilebilir.
Ailelerin yapacağı bu küçük harcamalar, şehrin turizm potansiyelini arttıracağı gibi turizm gelirini de önemli oranda arttıracaktır.
Batman ve Hasankeyf ev sahipleridir.
Turizm ise bu evlere misafir taşımak zorundadır.
Bu da ancak çok ciddi ve çok dinamik turizm pazarlama teknikleri ile olur.
Bizden naçizane öneri.
Tabi ki tanıtımda üzerimize düşeni memnuniyetle yapacağımızı, turizm acenteleri yetkililerinin bilgisine sunmuş olalım.
YOLGEÇEN HANI’NIN RUHU
BURADA CANLANIYOR
2003 Yılında dönemin Batman Valisi şimdi ki AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala idi.
Dicle Nehri kenarındaki Yolgeçen Hanı Mağarası, Ala’nın talimatıyla Kaymakamlıkça ihaleye verilmişti.
İhaleyi üstlenen de turizm sektöründe tecrübe sahibi Bülent Başaran idi.
Yazın serin, kışın ise sıcak olan bu mağara, o dönemler protokolün de ‘Misafir Odası’ gibiydi.
Ünlü konuklar, bürokratlar ve sanatçılar burada ağırlanırdı.
Hizmette sınır tanımayan Başaran’ın, ‘Yolgeçen Hanı Mağarası’nı yıllar önce hem CNN Türk’ün ekranlarına hem de Hürriyet’in manşetine taşımıştık.
Tarihin canlandırıldığı Yolgeçen Hanı’ndaydık.
Ardından arkeopark bitişiğindeki eski çarşıyı canlandıran yeni çarşıda esnafları ziyaret ettik.
Yıllar önce eski Hasankeyf’te esnaflık yapan dostlarla ‘nostalji’ yaşadık.
AK Parti İlçe Başkanvekili Mehmet Kusen ile Hasankeyf’in geleceğini de konuştuk.
Yolgeçen Hanı’nın ruhunu canlandıran Bülent Başaran, Hasankeyf motiflerinin ağırlıklı olduğu mekanlarda konuklara Hilve kahvesini’ ikram ediyordu hem de Hasankeyf ürünlerini sunuyordu.
Yeni süreci konuştuğumuz Başaran, gelecekten çok umutluydu;
“Barışın ‘B’si bile bizi çok umutlandırdı. Geçmişte çok zorluklar çektik. Tur operatörlerini buraya getirmek için inanılmaz çaba gösteriyorduk ama şükür bugünlere geldik ve artık yeni bir dönemden söz ediliyor.”
Başaran dostumuzla sohbet ederken göz göze geldiğimiz yerli turistlerden Eskişehirli Nihal Baldan ile ayaküstü sohbet ettik;
“Çocukluğumuzda Hasankeyf’i hep görsellerden biliyorduk ama buraya gelip gördüğümüzde çok daha keyif duyduk Hasankeyf’ten. Hasankeyf’in bir bölümü sular altında kalmış olmasına rağmen yine de görülecek yer.”
Sohbet derinleştiğinde söz dönüp dolaştı Batman’ın yemeklerine geldi.
Baldan hanım, Batman’ın yemeklerine 10 üzerinden 10 puan veriyordu;
“Ev hanımıyım ama bir Master chef kadar yemeklerin lezzetini bilirim. Batman’ın yemeklerini ne Mardin ne Diyarbakır ne de Midyat ilçesinde görürsünüz. Batman’da ‘Batman Tabağı’na hayran kaldım. Hasankeyf’in ızgaraları da bir o kadar güzel.”
TUR OPERATÖRLERİNDE HASANKEYF’E BAKIŞ
Yaklaşık 8 yıldır bölgeye Bursa ve Eskişehir’den GAP bölgesine tur düzenleyen Barış Yılmaz da Batman'ın turizmde potansiyelinin büyük olduğunu söylüyordu ve ekliyordu;
“Normalde Batman, GAP turlarında yok ama biz özellikle Batman gastronomisini bildiğimiz için Batman ve Hasankeyf’i de turlarımıza ekledik..."
Bu konuda Batman lokantalarının turizm acenteleri ile mutlak surette iyi ilişkiler geliştirip, birlikte hareket etmeleri gerekiyor.
Ufak ikramlarla, makul fiyatlar ve yemek çeşitlerini arttırarak bu potansiyele ‘kazan kazak’ mantığıyla destek olmaları gerekmektedir.
Son süreci de değerlendiren Yılmaz, aynı zamanda Ankara Rehberler Odası Başkan Yardımcılığı görevini de üstleniyor.
Konaklama mekanlarının yetersiz olduğu Batman’da turizmin daha da gelişebilmesi için bir dizi projenin hayata geçirilmesinin gerektiğinin altını çizen Yılmaz, bakın neler diyor;
“Burada konaklama mekanları artarsa daha fazla turist gelir. Güneydoğu’ya turist gelince tercihini ister istemez konaklamada daha iyi altyapıya sahip olan Diyarbakır ve Mardin’in tercih ediyor. Batman bu boşluğu doldurmalı.”
Batman’ın tarihi ilçesi Hasankeyf’te bir de turizm de en çok ihtiyaç duyulan lavabo eksikliği.
Özellikle limanda lavaboların olmaması ve geceleri ışıklandırma sisteminin çalışmaması da ayrı bir tartışma konusu.
Bu eksikliğe bir de yön levhalarını da eklemek mümkün.
İŞLETMECİ GÖZÜYLE HASANKEYF
Uzun yıllar Hasankeyf’te politika yapan, şimdi de mütevazi bir tesiste hizmet veren Mehmet Şirin Bıçakçı arkadaşımız ‘Hasankeyf’in dünü ile bugününü’ özetledi bize;
“Elbette eski Hasankeyf ile şimdiki Hasankeyf arasında uçurum var. 2019’da Yeni yerleşim birimine taşındık. Eski Hasankeyf’te halkın yüzde 90’ı turizmden geçiniyordu. Şimdi ise yüzde 100’ünün turizmden beklentisi var. Daha önce halkın yüzde 10’luk bölümü tarım, hayvancılıkla geçiniyordu ama şimdi o imkan kalmadı. Hükümet, yeni Hasankeyf’te tahmin edemediğimiz yatırımlar gerçekleştirdi, büyük bütçeler harcandı. Türkiye’de ve dünyada model olacak arkeopark alanımız oluştu fakat biz bunu nedense tanıtamadık. Basit bir örnek vereceğim; geceleri ışıklandırma için büyük bir harcama yapıldı. Işıklandırma sitemi bitmesine rağmen özel günler dışında aydınlatma yapılmıyor. Oysa bahar mevsimiyle birlikte önümüzdeki yaz mevsiminde Hasankeyf’in ışıklandırma sistemi burada büyük bir sinerji yaratacak. Bu önemli talebimizi üst düzey yetkililere ilettik. Ne acı ki bazı nedenleri öne sürüp halen Hasankeyf geceleri zifiri karanlığa bürünüyor. Bu da ister istemez turizm sektörünü etkiliyor.”
Bıçakçı’nın, Hasankeyf için söyleyeceği çok şey vardı ama turizm döneminde bu uyarıların mutlaka ama mutlaka dikkate alınmasında yarar var.
Komşu Mardin’in Midyat ilçesine bakın? bir dizi için eski konaklar, neredeyse gündüzleri de aydınlatılacak.
Biz mükemmel bir arkeopark ve kaleyi, diğer bir tabirle açık hava müzemizi geceleri aydınlatamıyoruz…
Özetle; Hasankeyf’in turizm sezonundan beklentileri büyük.
Umarım bu yazdığımız uyarılar dikkate alınır ve turizmde ciddi bir gelire sahip oluruz.
Sağlıcakla kalın...