Bu hafta Batman Çağdaş
“Açılışta İzdiham” diye manşet atmış!
Bu fotoğraf çok düşündürücü.
Yollarda trafik kilitlenmiş,
İnsanlar itiş kakış..
Malum seçim dönemi,
sanırsın ki parti mitingi var!
Oysa bir mağazanın açılışı imiş.
KİTLE TÜKETİMİ
Küreselleşen dünyada
kitlesel tüketiminin faydaları
yabana atılamaz.
İş istihdamı ve zenginlik.
Ayrıca iletişim ve emniyet.
Tatmin hissi sağlayıcı.
Ancak maliyetler de şaşırtıcı.
Malum pahalılık,
enflasyon…
Ekonomik eşitsizlikler ise diz boyu.
Ya yenilenemeyen kaynaklar uğruna
savaşlar ve sayısız insanın ölümü.
Son yıllarda ürünlerdeki hızlı artış,
kirletici çıktıları, ormansızlaşmayı ve
iklimin bozulmasını hızlandırdı.
Su kaynaklarını tüketti ve
yaban hayatının hızla
yok olmasına katkıda bulundu.
Denizlerde ve okyanuslarında yüzen
devasa “çöp yığınları” nerden geliyor?
İnanılmaz miktarda mikroplastik,
gıda ağlarına bulaşıyor.
Kitlesel tüketimin bugüne kadarki
olumlu yönlerini kabul etsek bile
durumun sürdürülemez
olduğunu da kabul etmeliyiz.
Ama yine de kendimizi
tüketmekten tutamıyoruz.
Şimdi dünyada minimalist yani
azla yetinme konusunda
bir ideoloji yayılıyor.
Daha az tüketici olarak
"sıfır atık yaşam tarzı"
pekala mümkün.
Bu iyi bir başlangıç.
Çevreyi korumak önemli.
Çünkü orası hayvanların ve
canlı ağaçların yaşadığı alan.
Son zamanlarda insanların
estetik duygusu farklılaştı.
İnsanların daha az şeyin olduğu
yerleri sevmeye başladı.
Çevreyle ilgili kaygılardan kaynaklanan
bir sürdürülebilirlik düşüncesi hakim.
Ayrıca tutumluluk yani
para tasarrufu ister istemez!.
MÜTEVAZİ HAYAT
Hayatımın minimalist
(azla yetinen ) devrindeyim.
Yani bir lokma,bir hırka hesabı…
Günümüzde bu felsefe tutar mı?
Mütevazi yaşamdan bahseden
önde gelen kişilerin ise
çoğunlukla deveyi hamuduyla yuttuklarını
tanık oluyoruz maalesef…
Bir korkum da aşırı tüketimimizin
gezegeni yok etme ihtimaliden.
Eşyalar olmadan yaşamak imkansızdır.
Eşyalar bizi birbirimize, geçmişlerimize,
kimliklerimize bağlıyor.
Sonuçta insanlar uzun zamandır
eşyalarına bağımlıydı.
İhtiyaçlar elbette satın alınacak.
Yiyecek, okul ve iş malzemeleri,
sağlık ihtiyaçları ve…
Ya hediyelikler neyin nesi?
Doğum günlerinde,
sevgililer günü,
annneler günü,
bayram seyran derken
hediyeler alınıp veriliyor!
Hediyeye ne kadar ihtiyacımız var,
üstelik ihtiyaç mı?
Tüketimin körüklenmesi olarak değerlendiriliyor.
Yine de siz bilirsiniz ama
dalgaya kapılmak mı,
kapılmamak mı ?
Mesele bu?