Batman’da yirmi sekiz yıldır aralıksız günlük yazılar yazarak, topluma ve kentime hizmet etmeye çalışan biriyim. Bu zaman sürecinde yapıcı yorumlarla nice sorunların çözümüne katkı sunduğum için kendimi mutlu hissediyorum…

Kesinlikle karalama amaçlı yazı yazmayan biri olduğum, yazılarımı düzenli takip edenlerin malumudur…

Kimseye haksızlık yapmak istemem.

Değerlendirmelerimin tek amacı var; üzüm yemek.

Bağcı dövmek amacıyla asla kalemimi oynatmam veya bilgisayarımın tuşlarına basmam…

Kötü niyetle hareket edersem, bunun uhrevi karşılığının olacağına kesinlikle iman eden biriyim…

**

Önceki gece yörede saygınlığıyla tanınan, baba dostumuz muhterem bir Din Aliminin(Mele Bedri’ye Hoşşa) taziyesine gitmiştik.

Dilimalan her ne kadar Silvan ilçesine bağlı bir köy olsa da, yolu Kozluk ilçemize bağlı Taşlıdere (Hole), Doğancık (Kifife) ve Kaletepe(Dahlıke) grup köy yolundan geçer.

Silvan ilçemize bağlı Dilimalan (Hoşşa) köyündeki taziyeye gece saatlerinde gidip gelirken, yolun bozukluğu oldukça dikkatimi çekti…

Babam ve bazı yakınlarımla yaptığımız gece yolculuğunda tanık olduğumuz manzara karşısında üzüldük ve sinirlendik…

Eminim o grup köy yolundan geçen herkes bizim gibi üzülüyor ve sinirleniyordur. Zira yol oldukça bozuk, çukurlardan geçilmiyordu…

Taşlıdere yolundan geçerken aslında utandım…

Neden utandım biliyor musunuz?

Köy yollarının yan tarafından geçen petrol boru hatları benim için utanç kaynağı oldu…

**

Yolun o halinden utanmamız gerekir, çünkü yanından geçen boru hatlarından durmadan ağırlıklı olarak siyah mahsul; MC 30-60, rezidyum, asfalttan oluşan ham petrol akmaktadır…

Bir insanın evinin bahçesinde temiz bir su kaynağının çıktığını düşünün. O ailenin sudan yararlanmaması kendileri için bir eksiklik değil mi?

Petrol boru hattının geçtiği yol çukurlardan geçilmiyorsa, bundan ala ayıp, bundan ala eksiklik mi olur?

Evet, o yol ile ilgili olarak bundan tam on yıl önce bu köşede iki günlük değerlendirmelerim olmuş, sert eleştirilerden kaçınmamıştım…

O zaman da ifade etmiştim; sahipsizlikten dem vuran bir yazıyı kaleme almışsam, biliniz ki mutlaka bir sorun sinir katsayılarıma tavan yaptırmıştır…

Bugün yine sinirli ve üzgünüm. Yani bu kadar sahipsizlik mi olur?

Sizi on yıl öncesine götüreceğim, bakınız neler yazmışım, bir derleme sunuyorum:

**

Bakınız, son yıllarda ‘KÖYDES’ kavramı tüm Türkiye’de yankı yaptı. İçişleri bakanlığınca 2005 yılında uygulamaya konulan KÖYDES projesi ile köylerin yol, su vb. ihtiyaçlarının giderilmesi amaçlanmıştır. Sözünü ettiğim Köylerin Altyapısının Desteklenmesi Projesi kapsamında ülke genelinde çok güzel hizmetlerin verildiğine inanıyorum. Çünkü konuyla ilgili olarak Google arama motorunu tıkladığımda, sayısız kentteki hizmetler karşıma çıkmaktadır.

Geçen hafta sonunda yolum Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı Doğancık (Kifife), Kaletepe(Dahlıke) ve Taşlıdere (Hole) köylerine düşmüştü. Gördüğüm manzara ile tek kelime kahroldum…

Gördüğüm manzara karşısında ağzımdan çıkan ilk cümle şu oldu: Bu ne sahipsizlik?..

Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı Doğancık, Taşlıdere ve Kaletepe grup köy yolundan acaba yöneticilerimiz hiç geçmişler mi?

KÖYDES projesinden söz edenler, acaba sözünü ettiğim yolun durumunu hiç görmüşler mi?

Eğer o köy yollarından geçmişler ve hala bize pembe tablolar çizmişlerse, yazıklar olsun diyeceğim. Eğer geçmemiş ve görmemişlerse, lütfen buyursunlar.

Evet, evet bir kez daha sormak istiyorum; Taşlıdere’ye, Doğancık’a, Dilimalan’a (Hoşa) ve Sason’un Heybeli (Tanze) köyüne de giden grup köy yolunu görmüşler mi? O yolda gidip gelen köylüleri hiç dinlemişler mi?

Lütfen şu havanın açık olduğu günlerde şöyle Heybeli, Kaletepe veya Dilimalan’a kadar bir tur atınız…

Hayır hayır, Kaletepe’ye kadar gitmeyiniz, Sason karayoluna iki kilometre mesafedeki Doğancık’a kadar, ya da Kaletepe köprüsüne kadar gidiniz. Toz ve dumandan araçlarınızın camlarını açabilecek misiniz? İstifra etmeden-kusmadan dönebilecek misiniz?

Sanmıyorum…

PETROL KUYULARININ GÖLGESİ…

Taşlıdere, Doğancık’tan geçen grup köy yolunun sağından veya solundan petrol boru hatları geçiyor. Şöyle etrafa bir göz attığınızda ekili tarlalar başta olmak üzere her tarafın petrol kirliliğiyle kuşatıldığını göreceksiniz…

Dikkatinizi çekiyorum; o boru hatlarından akan petrolden genel olarak siyah mahsul olarak asfalt elde edilmektedir.

Petrol kuyularının gölgelediği çevre köylerin yoluna bir ton asfalt dökmeyenlerin, zaten vicdanlara hapsolmuş adalet duygusuna zarar verdiklerine inanıyorum.

Petrol’e giden yolun hali! Batman’ın en zengin petrol yataklarının bulunduğu Şelmo petrol sahalarına giden yolun içler acısı hali köylülerin tepkisine neden oluyor. Şelmo Toplama İstasyonu ve çevre köylere giden yolda oluşan dev çukurlara tepki gösteren köylüler, sahipsizlikten dert yakındılar. Şelmo Toplama İstasyonu’na onlarca kuyudan boru hatlarıyla petrol aktığını belirten köylüler, ‘Şelmo sahası petrol üretiyor. TPAO’nun bulup çıkardığı petrolü yabancı firmalar işletiyor. Ancak petrol topraklarımızı, sularımızı kirletiyor. Petrolün merkezine giden yolun hali hiçbir söz söylememize gerek bıraktırmıyor’ dediler.’

Şimdi Şelmo Petrol Sahası ve çevre köylerin yol ayıbına dikkat çekerken, en önemli malzemem; petrol kuyuları ve boru hatları. O hatlardan durmadan petrol akarken, o yöreyi bu nimetlerden mahrum bırakmanın hiçbir mantıklı izahı ve savunması olamaz…

Burada bir kere daha açıkça ifade ediyorum; eğer petrol boru hatlarına paralel olarak giden köy yolları tozdan, çamurdan, çukurlardan geçilmiyorsa, bundan büyük ayıp olamaz.

Asfalt, sözünü ettiğim ve etmediğim yöredeki bütün köylülerin de hakkıdır. Hatta en başta onların hakkıdır. Çünkü, TPAO’nun çıkardığı, ancak PEMİ firması gibi Amerika’dan gelen şirketlerin işlettiği Şelmo petrol sahasından kaynaklanan kirlilik ve diğer sorunlardan en çok o köylülerimiz zarar görüyorlar.

Köy yollarının mevcut durumunu kabul edemeyiz, etmeyiz…

Sadece Şelmo değil, Svilanka, Dodan, Garzan, Batı Raman petrol sahalarından da petrol elde ediliyor. Ağırlıklı olarak asfalt olan bu siyah mahsulden tüm köylülerimiz yararlanmalıdır. Hayvanları petrol kuyularının havuzlarında boğulan, toprakları-tarlaları kara zifte teslim olan köylülerimizden başkası değildir. Batman’ın sahiplerini göreve çağırıyorum…

Evet, on yıl önce bu eleştirileri yapmıştım. O yazımdan sonra grup köy yolları asfaltlandı. Bu hizmetleri de takdir etmesini bildim…

Ancak on yıl sonra aynı yol çukurlardan geçilmiyorsa, ilgililer lütfen duruma seyirci kalmasın. En başta petrol ile ilgili şirketi asfalt hizmeti vermeye davet etsinler. Bildiğim kadarıyla böyle bir sorumlulukları da varmış. Acilen o yol ayıbından kurtulmamız dileğimle…