Değerli Okurlar, bu kentin önemli temel sorunlarından birisi temiz içme suyu sorunudur.

Halk sağlığını ilgilendiren temiz içme suyu ile çok alakadar olduğumu bilirsiniz.

Bu kent temiz içme suyunun verilmesi için uzun yıllar önce, 90’lı yıllarda da yazılar yazıyordum.

Kanserojen madde içeren asbestli su borularını meselesini Batman kamuoyunun gündemine ilk taşıyan ve o günden beri adeta tek başına mücadele veren biri olduğum sizlerin malumudur.

Asbestli su borularının değiştirilmesi ile ilgili olarak kaleme aldığım onlarca makalemi sizlere arz edebilirim.

Bu konuda meslektaşlarımın yorumlarını, makalelerini örnek göstermek isterdim, ne yazık ki konuyla ilgili yazılar pek yazılmamış.

Son günlerde Batman Belediyesi’nin asbestli su borularını değiştirmeye yönelik çalışmalarına da olumlu yaklaştığım malumunuzdur.

**

**

Yapıcı ve yol gösterici eleştirilerden hiç kaçınmadım, kaçınmıyorum ama bu hizmet verilirken cadde ve sokakların bozulması, toz oluşmasına sert tepki göstermediğim gibi, külfetli ve yüksek maliyetli hizmeti takdirle karşıladığımı beyan etmişimdir.

Yine içme suyumuzdaki kanserojen madde fenol takibi için de ısrarlı yazılar yazan tek gazeteciyim…

Bu yazımda fenol ve asbest konusuna girmeyeceğim.

Belediye şehir şebekesi yoluyla evlerimize, apartmanlarımıza, kapımıza kadar gelen içme suyunun depolanması meselesiyle ilgili değerlendirme yapmak istiyorum.

Batman Belediyesi, içme ve bu arada kullanma suyumuzu Batman çayı Havzasındaki kuyulardan elde ediyor.

Batman çayı üzerindeki karayolu köprüsünün yakınlarındaki su kuyularında, en az 35 metre derinlikten çıkarılan su, motopomplar aracılığıyla Esentepe ve Çamlıtepe su depolarına pompalanmaktadır.

Söz konusu depolarda dinlendirilen ve klorlanan binlerce ton su, cazibeli yol ile kente verilmekte, kapımıza, evlerimize, apartmanlarımıza ulaştırılmaktadır.

**

**

ÇAMLITEPE EK SU DEPOSU VE KLOR MESELESİ…

Batman’daki su depolarının yetersizliği yüzünden yaşanan su kesintileri geçmiş belediye yönetimlerinde olduğu gibi şimdilerde de her zaman tepkilere neden olmuştur.

İki ay önce Çamlıtepe su deposuna ek bir su deposunun inşaatına başlandı ve geçtiğimiz günlerde hizmete alındı.

Kentin ihtiyaç duyduğu bu hizmeti takdirle karşıladım.

Klorlama hizmetinin verildiği odanın görselleri kamuoyuna gösterildiğinde, çürümüş, paslanmış aksamlar beni oldukça düşündürdü…

Bu çürümüş, paslanmış aksamların, sistemlerin değiştirileceği yolundaki açıklamalara sevindim.

Ancak yıllardır neden bu duruma seyirci kalındığını da sormak isterim.

**

**

İl yöneticilerinin her şeyi görmeleri ve bilmeleri gerekir demiyorum.

Sürekli brifingler verilerek kentin sorunları hakkında bilgilendirilmelidirler.

Eksik bilgilendirmenin vahim sonuçları olabiliyor.

Önceki Belediye Başkan Vekili Ertuğ Şevket Aksoy’a, Batman Çayına arıtmasız dökülen evsel atıksuları ve Korik mevkiinde açıkta akan lağım suları meselesini ilettiğimde, merhum Baski Müdürünü makamına çağırarak neden bilgilendirilmediğini sormuştu.

Korik çevresinde açıkta akan lağım sularından da, eski Tekel hizmet binalarının olduğu yeni tekstil atölyelerinin boyalı sularının da arıtılmadan kanala verildiğinden haberdar edilmemişti.

Yanıma belediye elemanlarını vererek yerinde tespitler istemişti merhum Baski Müdüründen.

Ertesi gün alanı dolaşıp, kendilerine bilgi ve belge verecektik.

Bu kentte yaşamlarını sürdüren herkesin sağlığını ilgilendiren klorlama sisteminin hijyen olmayan koşulları, paslanmış ve çürümüş aksamları hakkında yöneticileri bilgilendirmemek sorumsuzluktur…

Durum bu kadar vahimken, üstlerini bilgilendirmeyen yöneticilere bu soruldu mu?

Devamı yarın