*Geçmişten günümüzü seçim tarihimizde çok renkli sloganlar var. Genel seçimin 14 Mayıs’ta yapılması bekleniliyor. Bakalım, o tarihe kadar seçimlerde kullanacağı ‘sloganlar’ ne olacak? Yakında partilerin Milletvekili adaylarına bu sütunlarda yer vereceğiz…

*Bu kış mevsiminde kırsaldaki kuraklık ürkütücü boyutta. Ocak ayı bitiyor. Hala beklenilen yağışlar görülmedi ama Batman’ın kırsalında yer yer yetişen ‘Nergiz’lerin kokusunu kaldırımdaki seyyar satıcıların tezgahlarından alıyoruz. İşte memleketten bir kesit…

SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN…

Genel seçimin 14 Mayıs’ta yapılması bekleniyor.

Sloganlar seçimlerde çok önemlidir.

Ülkemizin seçim tarihinde renkli sloganlar vardır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs’ın “Yeter söz Milletin” sloganıyla Demokrat Parti’nin seçimi kazandığı gün olduğunu hatırlatarak, Milletin bu özel günde yine doğruyu yapıp, muhalefete ‘yeter’ diyeceğini belirtti.

Bakalım, 6’lı masa nasıl bir slogan hazırlayacak.

Seçim tarihi yaklaştıkça tüm partiler, farklı çalışmalarla hazırlanacak.

Partilerin, seçimlerdeki sloganları çok önemli.

Doğru mesaj verilmeli.

Milletvekili adayları da ‘yerel’e yönelik slogan bulmalı.

Seçim tarihi yaklaştıkça bu sütunlarda kuşkusuz Milletvekili adaylarına da yer vereceğiz.

Kısacası; renkli ve hareketli bir seçim kampanyası artık kapıda…

NERGİZ KOKUSU

Evet, yıllardır hemen her gün bu sütunlarda memleketin çözüm bekleyen sorunlarını sizlerle paylaşıyoruz.

Kentin kalbi konumundaki Turgut Özal Bulvarı’nda habere giderken, güler yüzlü, rengarenk Batmanlı gençlerin gözlerine bakarak hep geleceğe umutla bakıyoruz.

Bir hafta sonunu ‘kurak’lık ağırlıklı haberle kapatıyoruz.

Kırsalda manzara hiç de iç açıcı değil.

Ekili alanlar sararmaya yüz tuttu.

Ocak ayı geride kaldı, beklenilen yağışlar görülmedi.

Fakat bu şehrin yüksek kesimlerinden getirilen ‘Nergis’ kokusu Batman’ın işlek sokaklarında yayılıyor.

Gençler, seyyar satıcılardan aldıkları ‘nergis’ demetiyle kış ortasında yaşanan ‘bahar’ın kokusunu erkenden alıyor.

ŞAHMARANI İLK İŞLEYENLER!..
Bir Mezopotamya efsanesi...

Hepimiz biliriz; tüm yılanların anası...

Başı insan, vücudu ‘yılan’ şeklinde mitolojik bir yaratık...

Şu günlerde yine gündemde...

Batman ve yörede bolca hediyelik eşyasını gördüğümüz ‘Şahmaran’ şimdilerde bazı TV’lerde diziye dönüştü.

Oysa dünyanın son on yılda konuştuğu Batmanlı uluslararası sanatçı Ahmet Güneştekin ve belgesel üstadı Coşkun Aral’la birlikte TRT’de yayınladığı ‘Şahmaran’ büyük ilgi görmüştü.

İki usta, bu coğrafyada çekimi yaptıkları ‘Şahmaran’ın benzerini şimdilerde gençlerin gözde sanatçıları ‘Yılanlar, efsane-aşk’ı diziye dönüştürüyor.

Fakat iki ustanın, yıllar önce ekranlara taşıdıkları o gerçek hikaye ve anlatımlar, şimdi ki yeni dizide yok…

BATMAN’IN İKİ SORUNU…

Batman’ın iki büyük sorunu var.

En büyük sorunlarımızdan biri şehrin kentsel dönüşümde arzu edilen yerde olmaması.

Bir de ‘İluh Deresi’ çevresinde başlatılan ‘Kentsel Dönüşüm’le ilgili adımların hız kazanmaması.

Bir başka sorun da bu şehirde yaşayanların büyük bölümü kendini ‘Batmanlı’ olarak görmemesi.

Şehrin kanayan yarası olan ‘Kentsel Dönüşüm’le ilgili son dönemde atılan adımlar az da olsa umut veriyor ama yeterli değil.

Halen o bölgede yıkımı yapılan bazı yapılar arasında yıkılmayan binalar orta yerde duruyor. ‘İluh çevresinde yıkım ne zaman hızlandırılacak?’ diye bazı semt sakinleri de bekleyişte.

Ne yazık ki Batman’da yaşayanların şehre karşı ‘aidiyet’ duygularının olmaması şeklinde tanımlayabileceğimiz bu önemli sorunumuzun ise kimse farkında değil.

Oysa bu şehrin tüm sorunlarının çözümsüzlüğünün arkasında bu gerçek yatıyor.

Bu kent ‘kara altın’la birlikte bugüne kadar çok göç aldı.

Başka illerden gelenler; kendi kültürlerini yaşatma çabasında.

Buna saygı duyuyoruz. Kurulan kültür derneklerinin bu anlamdaki faaliyetlerini önemsiyoruz.

Ama bazen bunu anlamakta zorlanıyoruz; bu memlekette servet edinmiş, iş bulmuş-iyi bir yere gelmiş bazı çevrelerin; hala geldikleri yerle kendilerini tanımlıyor.

Kadim dostum İrfan Tapan’la, ‘Bir zamanlar Batman’ programında ‘Batman’ bilincini vermeye çabalıyoruz.

Lütfen bu şehri sevin…