Hafta sonunda yolum Mardin’e düşmüştü. Yıllar sonra Mardin’in antik kenti Dara’ya gidip, daha sonra Deyrul Zaferan Manastırı ve Kasımiye Medresesi gibi tarihi kültürel mekanları görme fırsatım olmuştu.

Aradan geçen yıllar zarfında Mardin’deki tarihi eserlere daha çok sahip çıkıldığını, turizm adına bazı iyileştirmeler yapıldığını gözlemledim.

Fırsatı, vakti olanlar için söylüyorum; Mardin’e gidip de Garnizon Kenti Dara antik şehrini görmeden gelmek olmaz.

https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/mardin/gezilecekyer/dara-antik-kenti

Daha yüzde 30’luk bölümü yapılan kazılarla açığa çıkarılan, çevresi 4 kilometrelik bir surla korunan kent içinde ‘kilise, saray, çarşı, zindan, tophane ve su bendi kalıntıları, nekropol alanı, taş ocağı, sarnıçlar’ bulunan Roma Dönemi’ne kadar giden mağara evlere sahip Dara Antik Kentini de yeniden ziyaret ettim.

Düzlük bir alanda, bir evin altında bulunan tarihi ‘Zindan’ı, yeniden 60 merdiven aşağı inerek ziyaret ettiğimde daha iyi restore ve ışıklandırmaya tanık oldum.

Yine ‘Nekropol Alanı’ diye bilinen, mağaralardaki mağaralarda kalın camlar üzerinde yürüyüş yerleri oluşturulmuştu.

Çok yüksek rakımlı uzak doğu turizm bölgelerindeki camlar üzerinde yürüyen Japonların yaşadıkları korkuyu orada yaşamadık. Çünkü camlar kırılsa bile zeminden yüksekliği ancak 2 metreyi buluyordu.

**

**

BÖYLE SAHİPSİZLİK Mİ OLUR?..

Mardin’deki tarihi eserler yıllar önceye göre restore edilmiş, turizme açılmıştı.

Örneğin daha önce ücretsiz ziyaret ettiğimiz Deyrul Zaferan Manastırı’na 10 TL ile giriş yapabildik.

Üç odalı mekan dışında da gezip görmeye izin verilmedi.

Değerli Okurlar, Mardin’den söz ederken esas konuma geleyim. 10 yılı aşkın süre önce gidip gördüğüm Mardin’deki tarihi alanlar restore edilip, iyileştirmeler yapılırken, Batman-Mardin Karayolunun içler acısı haline isyan ettim…

Geçen zaman sürecinde Karayolları Genel Müdürlüğü, Batman-Mardin karayolunu adeta kendi halinde bırakmıştır…

Sadece Batman için değil, bölgenin sahipsizliğine isyan etmek istiyorum!..

Düşünün Mezopotamya’nın ‘Efes’i olarak bilinen tarihi Dara kenti’ne giden yoldan geçerken utandım…

**

**

Toz topraktan geçilmeyen antik Dara kenti ve şose karayolunun içler acısı halini görmeliydiniz…

Böyle sahipsizlik mi olur?

Petrol kenti Batman ile tarihi kent Mardin’in karayolu ‘otoban’ olmalıydı…

Ne yazık ki çoğunlukla tek şeritli ve berbat asfalta sahip karayolu ile dikkat çekiyor.

Batman’da üretilen siyah mahsulun çoğu asfalt olup, ülkenin her tarafındaki karayollarına dökülmektedir.

Niye üvey evlat muamelesi görüyoruz? Neden duble-bölünmüş yol değil, neden beton asfalt yerine rotmik mucurlu asfalt?

Mevcut Ak Parti siyasi iktidarının en çok takdir ettiğim hizmetlerinin başında karayolları, bölünmüş duble yol hizmeti gelmektedir. Bu konuda sayısız yazım arşivde duruyor.

Ancak yanlışları eleştirmek, kentimi sahiplenmeyi de görev biliyorum. Bunun sorumlusu siyasi iktidardan çok kentlerine sahip çıkmayan gelmiş geçmiş siyasilerdir diye düşünüyorum…

**

**

Neden Mardin-Batman arasındaki karayolu hala duble yol statüsüne kavuşturulmamış?

Şu eleştirilerim yıllar öncesine ait, Mardin-Batman karayolu için de yeniden ifade ediyorum: ‘Bu kentin kuzeyine, güneyine, doğusuna gidiniz. Her tarafta petrol sahaları ile karşılaşacaksınız…

Şelmo, Batı Raman, Raman(Doğu), Svilanka, Garzan, Dodan, Yarıkkaya…

Bunlar bir çırpıda aklıma gelen petrol üretim sahaları… Batman’ın çevresindeki bu petrol sahalarında durmadan ham petrol üretimi yapılıyor. Ülkemiz ve kentimiz ekonomisine katkı sunuluyor. Batman’ı çevreleyen petrol sahalarının nimetinden yararlandığımız gibi, külfetini de taşıyoruz. Nimet ve külfeti karşılaştırdığımda, Batman’a açık bir haksızlık yapıldığını söyleyebilirim…

Bakınız, Batman Rafinerisi’nde en çok siyah mahsul üretiliyor. Yağ, benzin yerine asfalt üretimi ile kim gurur duyuyorsa, söyleyecek sözüm yoktur!.. Üretilen siyah mahsulden bile bu kent yeterince yararlanmamıştır…

İyilik yap, denize at. Balık bilmezse, Halık bilir. Bu misal gibi ben görevimi yapıyorum. Mucur ayıbını kabul etmiyorum. İlçe yollarımızdaki mucur ayıbına son verilip, ‘beton asfalt’ hizmetini talep ediyorum. Eğer beton asfalt, mucursuz bölünmüş yol hizmeti verilmezse, yarınlarda bunlardan kaynaklı yaşanacak trafik kazaları için bu yazılarım birer suç duyurusu olacaktır. Çok şey talep etmiyorum. Bu kentin doğal hakkı olan bölünmüş yol istiyorum. Rotmix asfalt, mucurlu asfalta hayır diyorum. Dilerim o hizmetler verilir de ben de emeği geçenlere dua ederim.’

Evet, Batman-Mardin Karayolunun sahipsizliği zoruma gidiyor. Mardin ve bölge Milletvekillerinin hiç mi zoruna gitmez bu manzaralar?

Geri kalmışlığa terk edilen bu diyarlar, tarihe tanıklık etmiş, pek çok medeniyetin sayısız eserlerini bağrında barındıran yerlerdir…

Mardin, Dara, Midyat, Hasankeyf gibi tarihi mekanların olduğu diyarlara acilen sahip çıkılmalıdır. Bu ayıba son verilmesini diliyorum.