*Çocukluğumuzda ‘Kitap yuvası’ dediğimiz bir tek kütüphane, TPAO Batman Bölge Müdürlüğü’ndeydi. Ortaokul ve lisedeki bazı derslerimizi ve ödevlerimizi yapmak için TPAO’nun kütüphanesinin yolunu tutardık. Kütüphane eski ‘Park Restorant’ın yeriydi. Günümüzde o Park Restaurant da yok…
*Önceki gün TPAO’nun ihata duvarını geri çektiği bölgeyi dolaşırken, bir anda o eski kütüphaneyi hatırladım. Okullarımızda üşüyerek ders dinlediğimiz bir dönemde o kütüphanenin sıcacık ortamında ders çalışmak bize erişilmez bir lütuf gibi geliyordu. O kütüphane küçük de olsa paha biçilemez bir hazineydi bizler için. O kütüphanenin değerli görevlisi Hamza abiyi teşekkürle anmış olalım…
TPAO’NUN GERİ ÇEKTİĞİ O DUVAR
TPAO’nun 15 ile 20 metre geri çektiği 2.5 kilometre uzunluğundaki ihata duvarı boyunca gezerken, bir an çocukluğumda gittim TPAO’nun o küçücük kütüphanesini anımsadım.
Kitaplar, görüş alanını genişletip derinleştiren koskocaman merceklerdir.
Bu merceklerin gerçeği açığa çıkarma gibi özelliği de vardır.
Ki o yüzden tarih boyunca kitaplardan korkulur olmuş, kitaplar yasaklanmış ve şehrin ortasında kitap dağları yaratılarak ateşe verilmiştir.
O ateş sonraki her kitabın içine gizlenerek açılan her sayfada ışık saçmıştır.
İleriki günlerde ‘Kütüphaneler Haftası’ kutlanacak.
O küçücük kütüphaneden, on binlerce kitabın bir arada olduğu devasa kütüphanelerimiz var artık.
Hatta kent merkezinin belki de en kalabalık semtlerinde yeni kütüphane binaları yükseliyor.
Bu konuda emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyoruz.
O KÜÇÜK KİTAPLIKTAN KÜTÜPHANEYE
1970’li Yıllarda ortaokul, 1980 öncesinde de Batman Lisesi’nden mezun oldum.
1970’in Başlarında Cengiz Topel ilkokulunu tamamladım.
Orta ve lise öğrenimini ise Batman’da bitirdim.
1970 ve 80’li Yıllarda tek kütüphane, daha doğrusu ‘kitap’lık denilecek tek yer TPAO Batman Bölge Müdürlüğünün Site yerleşkesindeydi.
1980 Öncesi dershane ve özel eğitim kurumu yoktu.
Bu hafta ‘61. Kütüphane Haftası’ kutlanacak.
TPAO’nun yeni yol güzergahında yürürken, birden aklıma kütüphane anım geldi.
İluh Deresi’ne bitişik olan o güzergahta; Site Mahallesi’nin ilk lojmanlarına baktığımda gözüme önce Atatürk İlkokulu’nun o binası ilişti.
Batman’ın ilk eğitimcilerinin görev yaptığı o binanın yerinde şimdilerde yeller esiyor.
Nuri Yıldız, Davut Süslü, Tevfik Işık ve Osman Aksoy gibi Batman’ın ilk eğitimcilerinin görev yaptığı Atatürk İlkokulu ile Ortaokul binası yıkılalı yıllar oldu.
O alana yakın mesafede iki yeni okul yapılmış ama o tarihi binaların ruhundan eser yok.
O eğitim yuvalarının yanı başında kapalı ve açık sinemalar vardı.
Melih Genca Kapalı Spor Salonunun hemen karşısında ‘Park Restorant’ı vardı.
Park Restorant’dan önce TPAO’nun kütüphanesi vardı.
Kaynak kitaplarını bulmak için Bağlar Mahallesi’nden Site’ye kadar gelirdik.
TPAO’nun giriş kapısı ise Petrol-İş Sendikası binasının sokağındaydı.
Oradan geçebilmek için TPAO’nun bekçilerinden izin alırdık.
OKUMA-YAZMA ORANININ DÜŞÜK OLDUĞU YILLAR
1970’li Yıllarda okuma-yazma oranının düşük olduğu İl’ler arasından biri de Siirt’ti, Tabii Batman o yıllarda Siirt’in ilçesiydi.
Mardin ve Şanlıurfa’dan sonra Siirt, ‘İl’ler sıralamasında bir hayli gerideydi.
Ama o dönemin gençleri okuma-yazma aşığı ve başarı elde edebilmek için can hıraş çalışırlardı.
Park Restorant öncesi o bina kütüphaneydi.
Diğer mahallelere kıyasla petrolcü çocuklarının sahip oldukları büyük olanaklar karşısında birçok arkadaşımızın gerisinde kalmışlardı.
Liseli birçok arkadaşımız, 1980 darbesi öncesi Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerdeki üniversitelerin yolunu tutmuşlardı.
Site Mahallesi’ndeki o küçücük binada 500 ya da 1000 civarında kitap vardı.
Bu bakımdan petrolcülerin çocukları şanslıydı çünkü her kaynak kitap ellerinin altındaydı.
Ama bizim öyle bir şansımız yoktu.
Şimdilerde günümüzde on binlerce kitabın bulunduğu kütüphanelerimiz var.
Kütüphaneden kitap alıp okuyan acaba kaç öğrenci var?
Bu istatistikleri öğrenmek ve burada yazmak ilginç olur.
KİTAP KRALLIKLARI!..
Kütüphanede oturup kitap okuyanı da soracak olacaksanız kütüphanedeki görevli kişi, size bu yanıtı verecektir.
Bizlere göre; şimdi ki kuşağın çok şanslı olduğunu belirtmeliyiz.
Batman merkezde öyle güzel kütüphaneler var ki, adeta kitap krallıkları gibi.
Birkaç yıl öncesine kadar kütüphane önünde okumak için kuyruk olurdu.
Şehit Şenay Aybüke Kütüphanesine birkaç kez yolumuz düştü.
O kütüphanede inanılmaz kitaplar var.
Gençler, çok güzel ortamlarda ağırlanıyor.
Şimdi de şehrin ücra mahallelerinden Cudi’de devasa bir kütüphane binası yükseliyor.
Umarız bu kütüphaneler öğrencilere, yetişkinlere ve halka bir dizi kültürel etkinlikler de düzenleyecek kapılar olur.
Yarım asır önce bir kütüphanenin olduğu Batman’da; şimdi de bu devasa kütüphaneleri yazmak bize keyif veriyor.
Yeter ki bu kütüphaneleri dolduralım
Ve de okuyalım…
Her kitabın önümüzü aydınlatan bir ışık olduğunu unutmayalım ve kitapların ışığıyla aydınlanan yollarda yürümeyi ihmal etmeyelim.
TPAO’NUN SIFIR NOKTASI
TPAO Batman Bölge Müdürlüğü tesisinin bulunduğu Site, büyük bir alanı kapsıyor.
Yüz ölçümü itibariyle belki de Batman’ın en büyük yerleşim yeri.
Sosyal donatılarıyla en çağdaş ve modern yaşam olanağı bu mahallenin birkaç metre ötesindeki derenin hemen karşı tarafıyla kıyas yapılması mümkün değil.
Şehrin karşı yakasındaki Petrolkent, Ermi, Hürriyet, Güneykent, Huzur, 19 Mayıs ve Karşıyaka yıllardır sorunlarla boğuşan yerler.
Altyapıdan üstyapıya kadar hep eksikliklerin olduğu ve ısrarla kenara itilmiş semtlere, yarım asır sonra belki de hizmet gelecek.
TPAO, tarihinde ilk kez hibe ettiği 2.5 kilometre uzunluğunda ve yer yer 20 metreyi bulan o alan şimdi yeşil alan, oturma bankları ve park yerlerine dönüştürülecek.
Batman Belediyesi’nin eski Sakatatçılar Çarşısından başlattığı İluh Deresi ıslah projesi, Ermi Mahallesi’ne kadar uzuyor.
O güzergahın manzarasına baktığınızda dereye akan kirli sular ve atıklar, yıllarca şehrin karşı yakasına, mikrop saçmış ve hastalık yayarak nefes aldırmamış.
Bu manzara 50 yıldır kimsenin umurunda olmayıp ihmal eden olmayıp ihmal edilen yerdi.
Eski ve yeni herkes bu dereyi kendi siyaset malzemesi yapmıştı.
Ama o derenin yarattığı yıkım katlanarak bugüne gelmişti.
Ama şimdilerde ıslah işine başlanmasıyla, doğan bir umut var artık.
Sürekli eleştirdiğimiz o bölgede güzel projeler de hayata geçiriliyor.
Derenin çevresindeki kaçak yapılar bir bir yıktırılıyor.
Nefes almaya çalışan semt sakinleri, emeği geçenlere teşekkür ediyor.
Şehrin karşı yakasına yapılan sağlık yatırımları ve diş hekimliği fakültesi gibi binalar bir zamanlar ikinci plana atılan o semt sakinlerine umut olmuş.
Özetle; Batman’ın karşı yakasında bahar mevsimiyle birlikte güzel yatırımların başlangıcı da ikinci baharı yaşatmış o semt sakinlerine.
İluh ve çevresinin makus talihini değiştiren ve bu konuda kararlılıkla devam eden herkese bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Kütüphaneler bilgi krallığıdır.
Ziyaret edelim, eminiz ki her çıktığınızda, o krallığın sizlere sunduğu armağanlarla donanmış olacaksınız.
Yazımızı da Plato’nun sözüyle bitirelim;
“Kitaplar evrene ruh, akla kanat, hayal gücüne uçuş ve her şeye hayat verir.”
Sağlıkla kalın.