Değerli Okurlar, 30 yıl boyunca gazetenin yayımlandığı haftanın 6 gününde, son aylarda ise haftanın 5 gününde size yazılarımla acizane hitap ediyordum.

Bundan böyle haftanın ilk üç günü günlük yazılarımla karşınızda olacağım inşallah. Belli bir yaştan sonra her gün yazı yazmak yıpratıcı oluyor, hoşgörünüz lütfen. Üç günlük yazılarımda inşallah sorunlara duyarlılığım devam edecektir.

Saygıdeğer Okurlar, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün ülkemizdeki kuraklıkla ilgili raporunu hatırlayacaksınız. Köşemde yakın zamanda gündeme taşıyıp dikkat çekmiştim.

“Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün, Standart Yağış İndeksi (SPI) ve Normalin Yüzdesi Metodu'na (PNI) göre hazırladığı kuraklık raporu” ülkemizin ne büyük bir felakete doğru yol aldığının açık göstergesi olmasına rağmen yaygın medyada yeterince üzerinde durulmadığından gündem oluşturmadı.

Kuraklığın ağır ve büyük faturasını ilk önce çiftçilerimiz ödüyor, daha az mahsul alarak…

Asıl ağır faturayı toplum olarak yavaş yavaş ödeyeceğiz…

Kuraklığın büyük etkisini ülke genelindeki orman yangınlarıyla gözlemliyoruz…

Günlerdir ülkemizdeki orman yangınları haberlerini izliyoruz…

Tek cümlede özetlersem; ormanlarımız değil, ciğerlerimiz yanıyor…

**

**

Neden ciğerlerimiz?

Çünkü ormanlar ülkemizin akciğeridirler…

Ormanlar, dünyanın akciğeridir…

Dünyanın öte yakasında, Amazon’da, İsrail’de, herhangi bir ülkenin coğrafyasında ormanlar yanıyorsa, bilesiniz ki yanan dünyanın akciğeridir…

Sadece insanların değil, tüm hayvanların solunum için ihtiyaç duyduğu oksijeni sadece ağaçlar/ormanlar üretiyor.

Ormanlar yandığında eko sistem bozuluyor, milyarlarca, katrilyonlarca hayvan (böceğinden sürüngenine, kanatlısına kadar) cayır cayır yanarken, besin zinciri halkasındaki kopukluklarla büyük bir felakete doğru yol alıyoruz…

Bugün benim için her gün cayır cayır yanan milyarlarca hayvanın hayat hakkından daha önemli gündem maddesi olamaz…

GÜNLERDİR DEVAM EDEN ORMAN YANGINLARI…

**

**

Evet, günlerdir devam eden orman yangınları gerçeği var.

Bingöl ili, Genç ilçesinin kırsalında devam eden yangının dehşetini izliyoruz milletçe.

Şu yazıyı kaleme aldığımda Bingöl Valiliğinin resmi açıklamasına göre 2500 hektar civarındaki orman yangından zarar görmüş. Bu büyük bir rakam…

Bir hektar 10 bin metre kare, yani 10 dönüm demektir.

Muğla’da 110 hektar orman yandığında, 150 futbol sahası orman yandı diye haberler okuduk. Bingöl’deki orman yangınının büyüklüğünü varın siz hesaplayın…

Maalesef sadece Bingöl’de değil, ülkemizin her köşesinde orman yangınları çıkıyor ve günlerce devam ediyor. Ülkenin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar pek çok orman yangınında on binlerce futbol sahası büyüklüğünde ormanlarımız yanıyor…

Bu yazıyı kaleme almadan önce Tarım ve Orman Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde bir araştırma yaptım. Ülke genelindeki tüm orman yangınları ile ilgili net resmi bilgileri gördüm ve okudum, özetleyerek bilginize sunmak istiyorum:

Tunceli-Pülümür’de 19 Haziran’dan bu yana devam eden ama kontrol altında olduğu belirtilen orman yangını var. 22 Haziran: Adana-Kozan -İmamoğlu, Erzurum Sarıkamış, Antalya Kumluca, 24 Haziran; Adana-Bahçecik Feke kontrol altında. 24 Haziran’dan beri Erzurum-Şenkaya’da devam eden, 25 Haziran’dan bu yana kontrol altında olan ancak tam söndürülemeyen Muğla Dalaman, Mersin-Tarsus ve devam eden Bingöl-Genç yangınları gerçeği var. 26 Haziran’dan bu yana Antalya-Kemer’de kontrol altında olan, Antalya-Kaş’ta ise o tarihten beri devam eden yangın var. 27 Haziran’dan beri kontrol altında olan Şırnak merkez, Adana-Sarıçam, Denizli merkez, Adana Hasanbeyli, Kahramanmaraş-Andırın,

28 Haziran’da başlayan ve kontrol altında olan yangınlar ise: İzmir-Buca, Adıyaman-Kahta, Adana-Ceyhan, İzmir-Beydağ. Son olarak 28 Haziran’da çıkan ve devam eden İzmir-Kaş yangını gerçeğini hatırlatmak isterim.

Bu arada belirteyim, Bingöl Genç kırsalındaki orman yangınına ilk kez helikopterle müdahale ediliyor. Eski Bakanlardan Veysel Eroğlu’nun orman yangınlarına uçaklarla müdahalede İsrail, Amerika ve Rusya’ya bile destek verecek gücümüzün olduğunu söylemişti. Tüm yangınlara uçaklarla müdahale edilerek korunması görüşümü hep savundum, yine savunuyorum.

https://web.ogm.gov.tr/Sayfalar/OrmanYanginlari.aspx

**

**

Her ne sebeple olursa olsun ve kimler tarafından çıkarılırsa çıkarılsın, ormanları yakanlar insanlık ailesinin yüz karası alçaklardır…

Hiçbir gerekçe ormanları yakmak için mazeret olamaz…

Meteoroloji raporlarına ve hava durumlarına göre çok sıcak ve kurak geçeceği tahmin edilen sıcak aylar için şimdiden hazırlık yapılmalıdır.

Kuraklıkla ilgili çalıştay önerimi yine hatırlatıyorum. Olası yangınlar için acilen tedbirler alınmalı, kırsalımızdaki kurumuş otlar gerçeği düşünülerek gereken önlemler alınmalıdır. Bizler de vatandaşlar olarak bir orman yangınını duyduğumuzda, gördüğümüzde hemen Alo 177 Orman Yangın ihbar hattı ile Alo 156 jandarmayı arayarak görevimizi yapalım. Doğadaki tüm savunmasız ve dilsiz hayvanların cayır cayır yanmamaları için Allah’a dua ediyorum.