Dünden devam

Dünkü yazımda Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Işıl Özgentürk’ün, ‘Porno Çukurunda Debeleniyoruz’ başlıklı yazısında, karamsar bir tablo çizip, Batmanlı genç kızlar için kafasındaki porno kurgusuyla haysiyet cellatlığına soyunduğuna vurgu yapmıştım.

Batman’ı kadın intiharlarıyla anması, kadınların mirastan yeterince yararlanmaması konusundaki eleştirilerini sineye çekebiliriz. Ancak genç kızlarımız hakkındaki dayanaksız suçlamaları nedeniyle Işıl Özgentürk’ün gazetesiyle birlikte özür dilemek zorunda olduğunu, aksi halde her zeminde rezil edilmeleri gerektiğine inanıyorum.

Çok sayıda kitap sahibi ve dünkü yazımda ifade ettiğim gibi, ‘Yılanı Öldürseler’ gibi ünlü filmlerin senaryosunu yazmış biri olarak Işıl Özgentürk’ün, Batmanlıları hiçbir dayanağı olmayan suçlarla aşağılaması herkesi çileden çıkardı…

Hele geri adım atmayarak hala sanki doğru bir şey yapmış edasıyla hareket etmesi oldukça düşündürücüdür…

Ailesinin doğduktan sonra kendisine verdikleri ‘Zeynep’ ismini kullanmayan Işıl Özgentürk’ün Gaziantep doğumlu olduğunu Vikipedi’den öğrendim.

Özgentürk’ün, özellikle genelleme yaparak Batmanlı genç kızlar için sarf ettiği; “Ya dağa çıkmak ya da kentlerinde görev yapan asker, bürokrat biriyle evlenerek kurtulmak. Bu nedenle pek çok genç kız umutsuzca kendini kandırır, evlilik hayalleri kurar ve ansızın bürokrat, asker bir başka bölgeye tayin olur gider. Çoğu bekâretini kaybetmiş genç kızlar için intihar, bir kurtuluş olur” şeklindeki ifadeleri çok büyük tepkilere neden oldu…

**

**

“BÖYLE BİR YALNIZLIK YAŞAMAMIŞTIM”

Batman hakkındaki cehaleti, bilgisizliğine ek olarak gelen bu suçlamaya Valisinden Milletvekillerine, STK’larından sade vatandaşlarına kadar herkes tepki gösterdi…

Herkes onu, yaptığı genelleme yanlışından vazgeçirmeye ve özür dilemeye davet etti. Ne yazık ki Özgentürk, hatasını göreceğine ve özür dileme erdemliğini göstereceğine son yazısında kendisine destek vermeyen geniş kesimleri de suçladı…

İşte o ifadeleri: “İlk kez böyle bir linç cephesiyle karşılaştım, şaşırdım. 2020 yılında bu lince dahil olmayan yok. HDP (Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran aracılığıyla), Batman İnsan Hakları Derneği avukatları, Batman Barosu, Batman Basın Konseyi, AKP (Batman Milletvekili Ziver Özdemir aracılığıyla), ak-kara troller ve devlet adına Batman Valisi. Ak ve kara trollerin küfürlerini gerçekten burada yazamam ama şimdi “ille dostun tek bir gülü yaralar beni” demenin sırası kulakların çınlasın Ataol, beni de en çok HDP’nin kadın milletvekili ve Batmanlı kadınların saldırıları yaraladı. HDP milletvekili beni oryantalist çukurunda debelenmekle suçladı, kadınlar bana ırkçı ve faşist dediler. Nerede kalmıştım, evet beni en çok HDP kadın milletvekilinin tavrı ve bölgenin kadınları yaraladı. Öte yandan ben öylesine linç edilirken ne TYS ne PEN ne TGS ne Basın Konseyi ne CHP kadın kolları ne sinema ve senaryo dernekleri ne de sayılarının epey çok olduğunu bildiğim kadın örgütleri tek bir geçmiş olsun telefonu etti. Böyle bir yalnızlık yaşamamıştım.”

**

**

Işıl Özgentürk, söz konusu yazısında neden her kesimin kendisini eleştirdiğini anlayamayacak kadar cahil olabilir mi, sanmıyorum.

Geçmişte Barış Annelerine verdiği desteğe, cezaevindeki HDP’li bazı üst düzey yöneticilere selam göndererek fitne yapmaya çalışmış.

Doğruların üzerine yanlışları bina edemezsiniz. Dün savunduğunuz mazlum anneler üzerinden günümüzdeki on binlerce Batmanlı anaların onurlarıyla oynayamazsınız…

Yazısını okuyan ve Batman hakkında bilgi sahibi olmayanlar, kentimizdeki herkesin kadın düşmanı, kızlarının ise para ve maaş uğruna ırzlarını hiçe sayanlar olduğu düşüncesine kapılır. Herkes haddini bilecek, düşünce ve ifade özgürlüğü adına bir topluluğa hakaret etmeyecek. Bu Yazarlar için de geçerli. Özellikle Yazarlar, edipler içen Bediuzzaman’ın, “Edipler edepli olmalı” sözünü hatırlatıyorum. Işıl Hanım edebini korusaydı, şimdi onun hukukunu savunacaktım. Zira yazarların özgürce düşüncelerini ifade etmelerini savunan biriyim.

Işıl Özgentürk, kendisini eleştiren HDP Batman Milletvekilimiz Ayşe Acar Başaran’a çok içerlemiş. HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay’ı ise sevmiş olmalı. Zira bu bayan Vekil, düşünce ve ifade özgürlüğü adına Özgentürk hakkında açılan soruşturmayı kınayarak büyük bir densizliğe imza atmıştı. Batman halkının ve basının tepkileri üzerine hakkında soruşturma açılmıştı. Sosyal medyada; ‘Serpil Kemalbay sakın bir gün Batman'a gelmesin. O aşağılanan, hakaretlere maruz kalan Batmanlı kız çocuklarının aileleri kendilerine de ifade özgürlüğü kapsamında çok şeyler söyleyeceklerdir. Sap ile samanı karıştıranların basiretleri körelmiş demektir. İfade özgürlüğünü, yazarların serbestçe yazma özgürlüklerini sonuna kadar savunan biriyim. Benimle zıt görüşte bile olsa hakaret içermeyen fikirleri savunanları kollar, ifade özgürlüklerine sahip çıkarım. Ancak hakaret etmek, toplumu aşağılamak, bütün bir kitleyi şerefsizlikle itham etmek ifade, fikir ve düşünce özgürlüğü değildir” diyerek eleştirilerde bulunmuştum.

Serpil Kemalbay, kendisine yönelik sert tepkilerin olduğunu ifade ederek, amacının halklar arasındaki köprüleri korumak olduğunu belirtip özür diledi. Gaziantepli olan Yazar için halklar arasındaki köprü ifadesi de tarihe geçti!..

Sonuç olarak Işıl Özgentürk ve Cumhuriyet gazetesi yönetimini dürüstçe hatalarını görmeye ve halkımızdan özür dilemeye davet ediyorum. Elinde kalem bulunan Yazarlar daha sorumlu hareket etmelidir. Son olarak Özgentürk’ün malum yazısına konu olan “Gül ve Düşün” adıyla Arı Sanat Yayınevi’nden çıkmış, dört baskı yapmış kitapla ilgili eleştirilerinden dersler çıkarılmalı ve o kitap asla çocukların masalarına bırakılmamalıdır. Bu iğrençten öte kitabı basan ve piyasaya sürenlerin arkasında kimler varsa kınıyorum.