Son dönemde ülke genelinde olduğu gibi, Batman’da da intiharlarda belirgin artış dikkat çekiyor.

Gün geçmiyor ki hayatlarına kıyan insanlarımızın haberleri yaygın medyada yer almasın…

Kentimizde de intihar vakaları artıyor…

Yakın zamanda cinnet geçirip eşi ve çocuğunu öldürdükten sonra intihar eden bir polis memuru gerçeğini de hatırlayacaksınız…

Son günlerde Batman’da bir haftada 4 insanımızın canlarına kıydıkları yönünde yerel basında haberler okuyunca ürperdim…

Ne oluyor, nereye sürükleniyoruz?

Batman’ımız bir zamanlar hep intiharlarla ülke gündemine giriyordu.

Yine intiharlarla anılan bir kent mi olacağız?

**

**

HAYAT PAHALILIĞI RUH SAĞLIĞINI ETKİLİYOR…

Şu bir gerçektir; hayat pahalılığı insanlarımızı bunalıma sürüklüyor…

Ağır ekonomik ve mali durum nedeniyle strese kapılan nice insanlarımız gerçeğini hepimiz biliyoruz.

Ailesini geçindiremeyen, çalıştığı işten elde ettiği kazançla hayat mücadelesinde büyük sıkıntılar yaşayanların ruhsal durumlarının hiç de iyi olmadığını biliyoruz.

Nice borçlu insanlarımız var…

Geleceğe umutla bakamayan insanlarımızdan bazılarının ruhsal bunalımlar yaşamaları üzerinde ciddiyetle durulması gereken vahim durumlardır…

Her ekonomik sıkıntı yaşayanların bunalıma düşerek intihara yönelebileceklerini ileri sürmüyorum.

Ancak bunun önemli bir sıkıntı olduğunu unutmamalıyız…

**

**

Maddiyat nedeniyle evlenemeyen gençler meselesi üzerine kaç yazı yazdığımı tahmin edersiniz, çünkü bilginize arz ediyorum. Toplumda karşılık buluncaya kadar evlenemeyen gençler meselesine inşallah dikkat çekmeye devam edeceğim.

Gerçekten de maddi imkansızlıklardan dolayı evlenemeyen gençlerin meselesi çok önemli, çok mühim ve çok vahimdir…

Maddi imkansızlıklardan dolayı evlenmeye güç getiremeyen gençler meselesinin ailevi, sosyal, kültürel, psikolojik, ekonomik ve toplumsal boyutlarının olduğu gerçeğine inanıyorum…

Neden mi?

Çünkü ülkemizde milyonlarca genç, hayat şartlarından dolayı evlenemiyor…

Milyonlarca genç, yüz binlerce ailede sıkıntı demektir…

Her şeyden önce işsizlik faktörü karşımıza çıkıyor. İşsizlik göstergeleri hiç de iyi değildir. İş bulamayan gençler nasıl evlenip, yuva kursunlar?

Yine buldukları işlerde uygulanan düşük ücretler önemli bir handikaptır. Gençler asgari ücretle nasıl aile geçindirsinler?

Toplumun kötü gelenekleri, istenen başlık parası ve düğün masrafları, gençlerin yeni bir yuva kurmalarının önündeki en önemli engellerdir…

Aileler, sanki hayat çok kolaymış gibi altın takılar, ziynet eşyaları, tam teşekküllü yatak odaları istiyorlar…

Hele evlilik için şart koşulan yeni eşyalı daireler gençlerin psikolojisini sarsmaktadır. Herkesin ev alma imkanı olmadığı gibi, yüksek kiralar en önemli sıkıntıdır. Aile içi huzursuzluklar, bunalımların en büyük nedenlerini özetle ifade ettim.

**

**

İntiharlar önemli toplumsal sorunların göstergesidirler diye düşünüyorum.

Bir toplumda intiharlar yaşanıyor, hele gençler hayatlarına kıyıyorlarsa, bunu büyük bir kaosun habercisi olarak değerlendirmek gerekir.

Kimse durup dururken canına kıymaz, kıyamaz…

Çok yaşlı ve ağır yatalak hastalar biliyorum, ölmeyi arzulamıyorlar.

Neden gençler hayatlarının baharında canlarına kıyıyorlar sorusuna şu halde kafa yormak gerekir…

Neden bu konuda toplantılar, paneller düzenlemiyor, sorunu tartışmıyoruz?

Yoksa yine, “İntiharları tartışırsak, daha çok kişi hayatına kıyacak” şeklindeki düşünceye mi teslim olacağız?..

Hayır, hayır bu mesele önemli, ciddi. Gençlerimizi özellikle daha sakin olmaya, sağduyu ile hareket etmeye davet ediyorum. Hiçbir şey sizin hayatınızdan önemli değildir.

Toplumun önde gelenleri, kanaat önderleri, STK’lar, yerel basın ve yöneticiler bu meseleye kafa yormalı diyorum. Gençlerimize sahip çıkmamızı diliyorum.