*Kimi gençler büyük umutlarla ve binbir zorlukla Avrupa’nın yanı sıra ABD ve Kanada’nın yolunu tutuyor. O yolculuğa çıkan gençlerimiz ne yazık ki hiç beklenmeyen şekilde apansız hayattan kopuyor. Geçen yıl Amerika’da 3 gencimiz trafik kazasında yaşamını kaybetmişti. Şimdi de 31 yaşındaki Sergen Taş'ı, Nebraska eyaletinde trafiğe kurban verdik…
*Batman’da henüz hayatlarının baharında gençlerimizin karıştığı olaylarda yaşamlarını yitirmeleri hepimize acı çektiriyor. Neler oluyor gençlerimize? Önceki gün de alacak-verecek meselesinde Petrolkent Mahallesinde 18 yaşındaki Hüseyin Kaçar, silahla ağır yaralandı. Talihsiz genç, kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı…
DAHA İYİ BİR GELECEK UMUDUYLA…
Belki uyarıcı ve son olur diye sürekli gündemde tutmaya çalıştık ama bir türlü son bulmuyor ve her defasında içimize acılar bırakarak yenilerini yazmak zorunda kalıyoruz!
Psikoloji biliminde; ‘Çocuğun eğitiminde aile mi, yaşam mı daha etkilidir?’ Tartışması sürekli yeni sorunlarla günümüze kadar gelmiştir.
Ezici bir çoğunluk yaşamın daha etkili olduğuna dair görüş birliği içindeler.
Burada bir tartışma açma taraftarı değiliz ama aile eğitiminin, yaşam eğitimi ile paralel ilerlemesi, en sağlıklı bireyin yetişeceği tezine kimsenin itiraz etmeyeceğine inanıyoruz.
Bütün gücümüz ve sevgimizle yetiştirdiğimiz çocuğumuzu, yaşam eğitimi ile desteklemediğimiz takdirde, her zaman yeni gençlerimizi toprağın soğuk ellerine teslim edeceğiz.
Bu arada ailenin gençlere söz dinletememesi, daha doğrusu onların söz dinlememesi sonucu bu yara açan adımlar atılıyor.
Bir cana kıymak, Allah’ın bahşettiği bir canın yok olması, geride nasıl bir travma yarattığı bilinegelen bir gerçektir.
Şimdi oturup düşünmenin zamanıdır artık.
Çünkü ciddi bir şekilde düşünmezsek bu vahşi ölümlerin duracağı yok!
Belki de ilk adımı, her ölüm olayında, bu ölümü önleyemediğimiz için suçluluk duymakla atalım.
Bu suçluluk duygusuyla çocuklarımızın yanıbaşında durarak ve her koşulda yanlarında olduğumuzu hissettirerek onların yanlış adım atmalarını önleyebiliriz.
Bunu yapmakla hem öldüreni hem de öleni kurtarmış oluruz.
Aksi takdirde daha nice gencimizi, çocuklarımızı yerin soğuk derinlerine bırakmak zorunda kalacağız.
Bir de daha iyi bir gelecek umuduyla yurtdışına giden gençlerimizin kaybı var ki, bu ölümler yüreğimize kor ateş bırakıyor, ister istemez hayıflanıyor ve kızıyoruz.
UMUDA YOLCULUK MU?
Geçen yıl Batmanlı 3 gencimiz Amerika’da trafik kazası sonucu hayatını kaybetmişti.
Cenazelerinin Batman’a getirilmesi için yardım kampanyası başlatılmıştı.
3’ü Batman Üniversitesi’nden arkadaş olan o gençlerimiz Cudi Mahallesi’nde oturuyordu.
Almanya’ya gidemeyen o 3 gencimiz büyük maceralarla gittikleri Amerika’da alkollü iki sürücünün hız sınırını aşmalarıyla yaşamlarını yitirmişlerdi.
O gençlerimizin cenazelerinin Batman’a gelmesi için günlerce başlatılan yardım kampanyasına en büyük desteği veren Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu olmuştu.
O gençlerimiz, şimdi Akça-Tilmiz yakınındaki Petrol mezarlığında yatıyor.
O gençlerimizin acısı yüreğimizde yaşarken, acı bir haberle daha sarsıldık.
Yine büyük umutlarla Batman’dan Amerika’ya giden 31 yaşındaki Sergen Taş, ABD’nin Nebraska eyaletinde geçirdiği trafik kazasında henüz gençliğinin baharında yaşama gözlerini yumdu.
Şu acı kadere bakın.
O üç gencimizin hayat hikayelerine benzer bir hikayeyle Sergen Taş’ı da kaybettik.
Geçen yıl Cudi Mahallesi’ndeki 3 gencin cenazesinin Batman’a getirilmesi için Amerika’daki İmam Ahmet Dönmez yardım kampanyası başlatmıştı.
Şimdi de Dönmez, aynı desteği Batmanlı Taş’a istiyor.
Kadere bakın, gençlerimizi gurbette kaybediyoruz.
Sergen Taş da Batman Üniversitesi Bankacılık bölümünden mezundu.
O da geçen yıl kaybettiğimiz gençlerin izini takip eder gibi ABD’ye gitmişti.
Şimdi de ne yazık ki o gençlerimizin cenazelerinin topraklarına gelmesi için yardım kampanyası başlatıyoruz.
Ama ailelerin göz yaşı dökmeleri karşısında hep aciz kalıyoruz
Binbir umutla Avrupa başta olmak üzere Amerika, Kanada ve Meksika’nın yollarını tutan o gençlerin cenazelerinin gelmesini bekleyen acılı ailelerin dramları…
Kim bilir; Sergen Taş ne umutlarla ABD’ye gitmişti…
Geçenlerde Kanada’da yaşamını sürdüren Batmanlı bir gencimiz mesaj atmıştı;
“Kanada’da küçücük bir odada 10 kişi kalıyoruz. Eşyalarımız halen valizlerimizin içinde. Giyim eşyalarımızı koyacak gardırobumuz bile yok. Burası çok pahalı. Kanada belki dışarıdan güzel görünüyor ama buraya gelince memleketi aramamak elde değil. Oradaki günlerimizi arıyoruz.”
İşte gençlerimizin büyük düşlerle gittikleri Amerika ve Kanada’dan kısa bir yaşam kesiti.
GENÇLERE YAZIK OLUYOR!..
Batman’da henüz 18 yaşına birkaç hafta önce giren Hüseyin Kaçar, alacak-verecek davasına kurban gitti.
Geçen yıl da iki gencimizi yine basit davalardan kaybetmiştik.
Gece yarısı 6 kişinin karıştığı davada kimin kimi vurduğu da belli değil.
Ama vücuduna aldığı tek kurşunla yaşama veda eden 18 yaşındaki Hüseyin Kaçar’ın acı olayı Batmanlıları derinden sarstı.
Geceleri karanlık düştüğünde şehrin karşı yakasında hiç de istenilmeyen olayların yaşanması o çevrede oturan birçok kesimi tedirgin ediyor.
Son dönemlerde Batman Emniyet Müdürlüğü, kent merkezinde uyuşturucu ticaretini engellemeye yönelik ciddi önlemler almasından vatandaşlar memnun ama gençler arasında ne yazık ki bir incir çekirdeğini doldurmayan meselelerden çıkan olayların ölümle sonuçlanması çok acı.
O gençlerin fotoğraf karelerine baktığımızda içimiz yanıyor.
Yukarıda ailelere düşen görevlere kısaca değinmiştik.
Çocuklarının arkadaş çevrelerini inceleyip gecenin geç saatlerine kadar evlerine gelmemelerini takip etmelerini ekleyebiliriz bu görevlere
Özetle; gençlerimizle en sağlam arkadaşlık köprüsünü kurmalıyız.
Bu köprüde onların görmediği, olası bütün tehlikeleri, büyükleri olarak net bir şekilde göreceğimiz için, onlar henüz tehlikeyle karşılaşmadan, onları bu tehlikeden korumuş oluruz.
son aylarda, özellikle geceleri 18 ile 20 yaş arasında işlenen cinayetlere baktığımızda ilk önlem olarak onları gecenin karanlığından alıp, aydınlığa çıkaracak yol ve yöntemleri bulmak olduğunu belirtelim çünkü artık gençlerimizi kaybetmek istemiyoruz.