Galatasaray bir başarıya imza atarak, Spor Toto Süper Lig 2017-2018 İlhan Cavcav Sezonu'nun şampiyonu oldu. Bu takımın şampiyon olması, ülke genelindeki pekçok ilde olduğu gibi Batman’da da orantısız şekilde, tasvip edemeyeceğimiz yanlışlarla kutlandı…

Turgut Özal Bulvarındaki kutlamaları yerinde gözlemledim. Galatasarayın şampiyonluk kutlaması beni hayli düşündürdüğünden, konu ile ilgili bir değerlendirme yapmak istiyorum.

Sıcakkanlı bir halk olduğumuz gerçeğine inanıyorum. Sevincimizi dışa vururken ölçüsüzce davranışlar sergileyerek bunu gösteriyor ve ortaya koyuyoruz.

İyi de her şeyin bir sınırının olması gerekmez mi?

Uygarlık, medeniyet dediğimiz bir hadise var. Bizim de biraz daha uygarlaşmamız, biraz daha medenileşmemiz gerekmez mi?

Diyeceksiniz ki ülkenin pek çok kentinde de kutlamalar yapıldı.

Hatta siz söylemeden ben ifade edeyim; biliyorum ki dünyadaki pek çok ülkede de futbol veya diğer spor dallarının fanatikleri var ve kutlamalarda aşırıya kaçıyorlar.

Bu mazeretleri doğru bulmuyorum.

Şayet ülkemiz veya özelimize dönerek kentimiz adına olumlu bir gelişme olsaydı, millet olarak sevinmemiz, kutlama yapmamız için bir nedenimiz olabilirdi. Ortada toplumu ilgilendiren hiçbir olumlu gelişme yok, ama birilerinin kentimizi ayağa kaldırdığını gözlemliyorum…

Galatasarayın şampiyonluk kutlamalarına, yine silahların sıkıldığına tanık olurken, hayalen geçmişe gittim. Yıllar önce de o konuda yaptığım şu eleştirileri anımsatarak, nasıl değişmediğimizi, kendimize dersler çıkarmadığımızı göstermek istiyorum:

‘Önceki gece kentin dört bir yanından silah sesleri yükselince, bir futbol karşılaşmasının bittiğini anlamıştım. Çünkü bu kutlamalara artık aşina olduk…

Bir maç kutlaması için gece yarılarında binlerce mermi sıkılmasına, silah patlatılmasına, çok uzun araç kortejlerinin oluşturulup, kornalar çalıp kentin allak bullak edilmesi ve kendi dünyalarında olan insanlarımızın rahatsız edilmelerine gerçekten bir anlam veremiyorum…

Hele böyle bir zaman sürecinde, hüzünlü on binlerin gelecek kaygısı yaşadığı ortamda, bu şekilde silah patlatmak hiç akıl karı mı? Bu nasıl mantık ya?..

Öte yandan merkez nüfusu üç yüz bini aşmış bir kentte, gece yarılarında silah sıkmak ne derece etik? Medeni dünyada örneğimiz var mı?

Gece yarılarında araçlarla korna çalma kültürsüzlüğünün başka yerlerde de olduğunu biliyorum. Hadi onu hoşgörelim(!), ya silah sıkılmasına, patlayıcılar patlatılmasına ne demeli?

Biz kraldan çok kralcı mıyız?

İstanbul’un göbeğinde böyle bir kutlama yöntemi yok. İnanmıyorsanız, aha size Hürriyet gazetesinde önceki gece oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçından hemen sonra yayımlanan bir haber: “Turkcell Süper Lig'de ezeli rakibi Fenerbahçe'yi 1-0 yenerek liderlik koltuğuna oturan ve şampiyonluk yolunda büyük avantaj yakalayan Galatasaray'ın taraftarları, galibiyetin coşkusunu Taksim Alanı'nda yaşadılar. Maçın ardından araçlarıyla Taksim Alanı'na gelen sarı-kırmızılı taraftarlar, yaktıkları meşalelerle, yaptıkları tezahüratlarla galibiyet sevincini coşkulu bir biçimde yaşadılar. Davul zurna eşliğinde halay çeken taraftarların bir bölümü, daha sonra Galatasaray Alanı'na dek yürüdü. Güvenlik güçleri, Taksim Alanı'nda geniş güvenlik önlemleri aldılar. Öte yandan yurdun değişik kentlerindeki Galatasaray taraftarları da sokaklara çıkarak ve otomobilleriyle gezerek Fenerbahçe galibiyetinin coşkusunu yaşadılar.”

Haber metnini tekrar tekrar okuyabilirsiniz. Orada yoğun şekilde silah sıkılarak kutlama yapılmamış.

Kentin her yanında araç kortejleri oluşturuldu. Sokaklarda maç tezahüratı yaparak yürüyen gençler, çocuklar…

Bütün bunları gözlemledim…

Hayır, hayır kimse bu yazımı farklı yöne çekemez. Ben, herhangi bir takım tutmuyorum. Galatasaray kazandı diye, o taraftarları eleştirmek için bu yazıyı kaleme alıyor değilim.

Hangi takım olursa olsun, isterse milli takım olsun, bu çeşit kutlamayı kabul etmiyorum…

Ya magandaların kurşunu can alsa, henüz gençliğinin baharını yaşayamayan birilerinin canını alsa? Bunun telafisi var mı? Yitirilen fidanı geri getirebilir miyiz?

Canından çok sevdiği yavrusunu kaybeden hangi anayı teskin edebilirsiniz?

Bir masum ve dünyalar tatlısı çocuk, serseri kurşunla hayatını kaybederse, annesinin bağrına düşecek ateşi kim söndürebilir? Söndürmek mümkün mü?’

Evet, yıllar önce silahla kutlamaları böyle eleştirmiştim. Bu yıl geçmişe nazaran silahla kutlamada bariz bir düşüş vardı. Ohal şartları vb gibi nedenler bir etken olabilir. Ancak yine de pekçok semtimizde yoğun şekilde silahlar patlatıldı.

Olası ölümlerin yaşanmaması için yanlışlara karşı çıkmalıyız. Bu yanlışları eleştirmek hepimizin görevidir.

Turgut Özal Bulvarında mahşeri bir kalabalık vardı. Binlerce insan, yüzlerce araç saatlerce kentin bir bölümünde sözümona kutlama yaptı…

Orta refujlerdeki güzelim çiçekleri heba ettiler…

Saatlerce bir takımın başarısını kutlamak bu kente ve kendilerine ne kazandırıyor?

Saatler süren kutlamaların tek olumlu yanı, kentimizde huzur ortamının olması, gençlerin birbirlerine karşı saygılı ve hoşgörülü davranmasıydı.

Kentimizde huzur ortamı olsun, binlerce genç cadde ve sokaklarda eğlensin, eyvallah.

Ancak ölçü kaçırılmasın. Saatlerce süren kutlamalar ve mahalle aralarında sıkılan silahlar artık tarihe karışmalı.

Gelin, bu anlayışa, bu mantığa, bu yanlışa toplu halde ‘dur’ diyelim. Sevinçlerimizi ve acılarımızı makul yollarla dışa vuralım.

Gelin, toplumun geneline saygı gösterelim.

Çevreye, insana saygının yolu, rahatsızlık vermemekten geçer diye düşünüyorum. Halkımızı bir kere daha bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum.