Merhum Enver Arslan ile tanışmam 1986-87 yılları.
O yıllar mecburi hizmet görevi ile Batman’dayız.
Matbaa işleri: Reçete fatura basımı.
O dönemde iş için ziyarete gittiğimde;
Kapıda karşılayan karayağız,
elleri boyalı bir genç adam içeri buyur etti.
Matbaa Tekel caddesinde idi.
En önemli iş yerlerinin olduğu caddelerden biri.
Kapıdan içeriye girdiğimde;
Kurşun harf kutuları,
Eski tip bir baskı makinesi.
Kurşun harfler kasadan tek tek seçilir.
Yazı alanına elle yerleştirilir.
Matbaa mürekkebi harfler üzerine sürülür.
İşte ilk baskı.
Temiz çıkıp çıkmadığı önemli.
Tanıdığım merhum Enver Arslan
Bu işlerin üstadı.
Çekirdekten yetişme.
GAZETECİLERİN ARSLANI: ENVER USTA
Batman’da gazetecilik tarihi kiminle başladı bilmem!
Ancak Enver Usta bu işi bileğinin hakkıyla,
Alın teriyle ve cesaretle sürdüren bir insandı.
O zamanlar haftada bir,
hatırladığım kadarı ile Perşembe günleri neşredilirdi.
Batman Çağdaş gazetesini heyecanla beklerdik.
Bilmediğimiz neler olmuş bitmiş.
Okur, öğrenirdik.
ENVER USTAYLA TEKEL CADDESİNDE BİR GÜN
Hastaneden çıktık yola,
O sırada şakır şakır yağmur yağıyor.
Yanımda Merhum Enver Arslan.
Tekel Caddesinde işyerine uğrayıp,
Cumhuriyet meydanına doğru gideceğiz.
O zamanlar çoğu sokaklar/caddeler asfalt değil.
Asfalt olsa bile bakımsızlıktan yer yer bozulmalar,
Çukurlar açılmış yolda.
Yollar su içinde ilerken Tekel Caddesinde
Aracın sağ ön tekerleği bulanık su birikintisi ile kaplı
Derin bir çukura düştü.
Araba stop etti. Çıkaramadık.
Rahmetli Enver Usta paçaları sıvadı,
bir iki kişi daha çağırıp arabayı kurtardık.
Bu alçak gönüllüğünü unutamam.
Yardımsever,
iyiliksever,
dost canlısı bir kişi olarak tanıdım hep.
BATMAN’IN GÖZÜ,KULAĞI VE DİLİ
Daha sonraları Enver bey ve
o sıralar tam bir bıçkın delikanlı olan Arif üstad
arasıra sağlıkla ilgili yazılar yazıp yazamayacağımın sordular.
Başladık yazmaya.
O yıllar Batman tam bir bulaşıcı hastalıklar yurduydu.
Kentin içinden geçen İluh deresi
hastalıkların kaynağı olarak suçlanıyordu.
BULAŞICI HASTLIKLARLA MÜCADELE
Yaz gelince su ve besin ile bulaşan hastalıklar:
Tifo başta kırıp geçiriyordu herkesi.
Muayenehaneler ve hastanelerde kollarında serumlarla
Hastalar tedavi ediliyordu.
Çünkü sıvı kaybı çoktu hastalarda.
Gözleri çökük,dilleri kuru, derleri pörsümüş gelirdi hastalar.
Bulaşıcı saırılık ta çoktu.
İlk önce sarılık ocaklarına giderlerdi hastalar.
Sonra dil altı kesisi ile kan akıtma!
Çocuklarda menenjit hastalığı da yaygındı.
Aya düşme hastalığı olarak değerlendirilirdi.
Muska ve halk hekimlerinden fayda bulmayanlar
Hekimlere başvururdu.
Halk arasında hayvan hastalığı olarak da bilinen
Bruselloz hastalığı her bahar aylarında yükselişe geçer,
Hastaları perişan ederdi.
Bazı zamanlar hastalar acaba bende Bruselloz mu var
diye de gelirlerdi.
Batman ovası sivrisinek yuvası idi.
O zamanlar pamuk işçileri Çukurova’ya göç ederlerdi.
Dönüşlerinde; üşüme ,titrem, terleme ve ateş ile başvurulardı.
Sıtma savaş teşkilatı iyi çalışırdı.
Çok yetenekli ve bilgili sıtma savaş memurları vardı.
Bu alanlarda epey yazı yazdım.
Birkaç kez de Ankara’dan Sağlık Bakanlığı müfettişleri geldi.
Soruşturma için.
Yukardaki bahsettiğim hastalıkların hepsi bildirimi zorunlu hastalıklardı.
İster istemez bir salgın ihbarı gibi algılandı.
Hasta kayıtlarımız ve laboratuvar bulgularımız kanıttı.
BATMAN ÇAĞDAŞ GELENEĞİ SÜRÜYOR!
Şimdi düşünüyorum da bir kişi toplum için,
Memleketi için idealist bir şekilde çalışıyor
ve özveride bulunuyorsa unutulmaz.
Bırakılan miras şimdilerde
ikinci ve üçüncü kuşak Arslanlarla sürüyor.
Başkan Arif, Editör Barış ve niceleri…
Bu yola baş koymuş.
Ne mutlu.
İyi ki Enver Arslan’ı tanımışım.
Üstat bu günleri görseydi,
Geçmişe dair neler anlatırdı,
Neler yazardı çileli günlere dair bilinmez!
NACİZANE BİR ÖNERİ VE SON SÖZ
Enver Arslan adını yaşatmak,
Şimdiki kuşağın bir görevi olmalı!
Mesela adına bir gazete yazı yarışması mı düzenlenir!
Yerel gazetecelik üzerine,
Ya da bir resim yarışması mı düzenlenir
Matbaacılık ve gazetecilik üzerine,
Bir şeyler yapılmalı,
Ve yaşamalı Enver Üstad aramızda!
Çelebi kişiliği, sakin hali,
Gülümseyen ve yaptığı işin üstadı olarak
Hep hatırlayacağım.
Enver bey hep anılarda yaşayacak!
Nur içinde uyu!