Geçtiğimiz günlerde Sayın Rıdvan Aydın adlı duyarlı bir vatandaş, sosyal medyada yoksulluk nedeniyle evlenemeyen gençlerle ilgili bir çağrı yapmıştı.

Rıdvan Aydın’ın Doğu ve Güneydoğu’daki aşiret liderlerine yönelik çağrısına lakayt kalmak istememiştim.

Sosyal medyada sorunla ilgili geçmişte yazılar yazdığımı, yeniden meseleyi gündeme taşıyacağımı söyleyecektim.

Sayın Aydın, gerçekten önemli bir meseleye dikkat çekmiş, önce sözlerine bakalım: “Doğu ve Güneydoğu aşiret reislerine sesleniyorum; seçim zamanlarında 2 bin kişi arkanıza verip seçim lokalinde gidiyorsunuz. Mademki bu kadar seviliyorsunuz o zaman bekar gençlerinize yardımcı olun, altın meselesini kaldırın, gençler evlensin. Yazık, günah. Allah için yardımcı olun, gençler harama girmesin, bu sevaba ortak olun. Genç nesiller tükeniyor, zina olmuş 50 TL, düğün olmuş 200 bin TL. Eğer altın meselesini kaldırırsanız gençler 40 bin liraya rahat evlenir. Kim istemez ki? Kız anne olmak ister, erkek baba olmak ister, yaşlılar dede olmak ister. Değil mi, yanlış mıyım? Hadi Allah için bütün sosyal medyayı sallayalım, gündem yapalım, belki yeni yuva kurmaya sebeb olalım. Ya Allah Bismillah.”

Sayın Rıdvan Aydın’ın bu çağrısının muhatabı sadece aşiret liderleri değil, tüm varlıklı Müslümanlar, hayırseverler ve özellikle de ülkeyi idare edenlerdir diye düşünüyorum…

**

**

Yüce Allah, Kur’ani Kerim’in Nur Suresi 32. Ayetinde varlıklı insanlara iyilik yapmalarını, yoksulluk nedeniyle evlenemeyenleri evlendirmelerini buyurmuşlardır.

Allah sözü ayetle sabit ve açıktır. Buna rağmen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu ayet tefsirinden bazı satırları varlıklı insanlarımızın dikkatine sunmak istiyorum:

“Evlenmenin engellerinden biri de yoksulluktur. İnsanlar yoksul olan kimseye kız vermek istemezler, yoksullar evlenme giderlerini karşılayamazlar. Bu yüzden bunalımlar, ahlâkî sapmalar, sosyal problemler ortaya çıkabilir. İslâm toplumunda bir insanın ortalama refahtan yararlanması esastır; bunu kendi emeği ile gerçekleştiremiyorsa topluluk yardımda bulunacaktır. Bu sebeple âyette Allah Teâlâ kullarına şu gerçekleri hatırlatıp yoksullara yardım etmeye teşvik etmektedir: Yoksulluk gelip geçici olabilir, bugün yoksul olanlar Allah’ın lutfu ve kendilerinin de gayretiyle yarın ihtiyaçlarını karşılar duruma gelebilirler. Ayrıca servet sahipleri, evlilik çağı geldiği halde yoksulluk yüzünden evlenemeyen kimselere yardım ödevlerini yerine getirirlerse yoksulluk bir engel olmaktan çıkar.”

Tefsirleri çok dikkate alan biri değilim, zira nice hikayelerle ayetleri açıklamaya çalışan müfessirler de olmuştur.

Diyanetin ayetle ilgili açılımı, yorumu önemlidir.

Bir din aliminin videosunu izlerken, çarpıcı beyanları dikkatimi çekmişti.

O din alimi, Kur’an Kursları, cami minareleri, camilere halı vs yardımı yerine yoksulluk nedeniyle evlenemeyen bekarları evlendirme çağrısı yapıyor, bunun Allah’ın emri olduğunu ifade ediyordu…

**

**

YILLARDIR DİKKAT ÇEKİYORUM AMA…

Evlenemeyen gençler meselesine yıllardır dikkat çekiyorum ama ne yazık ki kamuoyundan ve yerel basınımızdan gerekli desteği alamıyorum…

Hiçbir şekilde yanlış yorum yaptığıma inanmıyorum. Aksine yaptığım değerlendirmelerle hayırlı bir çalışmaya ve hayırlı bir kampanyaya öncülük yaptığıma inanıyorum.

Taziyelerin üç günle sınırlanması, sigara karşıtı kampanyalarım vs örneğinde olduğu gibi bir gün gelecek toplumumuz vermek istediğim mesajı anlayacak ve gereken duyarlılığı göstererek, kızları için altınlar, zincirler, bilezikler, müstakil daireler isteyerek bekar gençlere hayatı zindana çeviren anne ve babaları mahkum edecektir…

Bu toplumsal bilincin gelişmesi için daha önceki görüşlerimde ısrar ederek, yazdıklarımı kamuoyu ile yeniden paylaşmayı görev biliyorum:
Gerçekten de maddi imkansızlıklardan dolayı evlenemeyen gençlerin meselesi çok önemli, çok mühim ve çok vahimdir…
Maddi imkansızlıklardan dolayı evlenmeye güç getiremeyen gençler meselesinin ailevi, sosyal, kültürel, psikolojik, ekonomik ve toplumsal boyutlarının olduğu gerçeğine inanıyorum…
Neden mi?
Çünkü ülkemizde milyonlarca genç, hayat şartlarından dolayı evlenemiyor…
Milyonlarca genç, yüz binlerce ailede sıkıntı demektir…
Her şeyden önce işsizlik faktörü karşımıza çıkıyor. İşsizlik göstergeleri hiç de iyi değildir. İş bulamayan gençler nasıl evlenip, yuva kursunlar?
Yine buldukları işlerde uygulanan düşük ücretler önemli bir handikaptır. Gençler asgari ücretle nasıl aile geçindirsinler?
Toplumun kötü gelenekleri, istenen başlık parası ve düğün masrafları, gençlerin yeni bir yuva kurmalarının önündeki en önemli engellerdir…
Devamı yarın