*Bazı şehirler, unutulsa da eski kurum ya da kuruluşlar… Ve de topluma mal olmuş isimlerle anılırlar… Batman’da tıpkı Akyürek Mahallesi gibi ‘Eski Tekel Caddesi’ diye bilinen Gülistan Caddesi… Bugün siz okurlara, her gün geçip gittiğiniz ve gezindiğiniz bu isimlerin nereden geldiğini biraz açmak istiyorum… İşte o iki güzergahın isim öyküleri…

*Bir zamanlar Batman’ın en renkli ve en eğlenceli mahallesi, Akyürek’ti. Bu semt aynı zamanda Batman’ın ilk çatılı evlerden oluşurdu. O semtte gelenek-görenekler her yerde hissedilirdi. Şimdiki Gülistan Caddesi ise eski Tekel binasıyla isimleşmiş halidir. Eski mekanlar, eskiden yaşananlar anıldığında çok mutlu oluyoruz…

TPAO’NUN İLK PERSONEL MÜDÜRÜ…

TPAO henüz kurulmadan, MTA Enstitüsü'nün petrol aradığı yıllardı… Batman yoktu, ‘İluh’ 14 haneliydi.

‘Batman’a dönüşen o köyün adı İluh’tu.

Türkiye’nin ilk petrol petrolcüleri Meymuniye boğazındaydı.

Şark petrollerinin de merkez binası aynı yerde kurulmuştu.

Meymuniye boğazında o zaman ne yol ne de ulaşım vardı.

Yoklukların olduğu dönemde ilk petrolcü Eyüp Cevat Taşman… İhsan Ruhi Berent… Şemsi Ağar… Mehlika Taşman…Abdurrahman Durukal… Selahattin Özkan… Mithat Akyürek ve birkaç ABD’li ve Polonyalı petrol mühendisi… ‘kara altın’ı yeryüzüne çıkarmak için hep birlikte canhıraş bir mücadelenin içindeydiler.

MTA’nın petrol faaliyeti TPAO’ya devredildiğinde o petrolcüler, Meymuniye, Raman ve TPAO’unun petrol sahalarında ülkenin ilk petrol tarihini yazanlardı.

Raman kampı, 1953’ten sonra yapılan rafineri ve sosyal yaşam alanlarından sonra ‘Site’ Mahallesi’ne taşındı ve ülkenin ilk rafinerisi ‘üretim’e başladı.

Bu devasa yatırım, İluh ve çevresindeki herkese bir ‘umut’ oldu…

O zamanlar ülkede belki de işsizin olmadığı tek yer, Batman’dı…

Göç alan tek yer petrol kasabasıydı.

Konut olabilecek en yüksek safhaya ulaşmıştı o günler.

Site Mahallesinde yer bulamayan petrolcüler, yaptıkları evlerle sırtlarını Site’ye dayamışlardı.

İluh ve site den sonra  o kasabanın üçüncü mahallesi olmuştu bir zamanların küme evleri…

Çok geçmeden büyüyen o mahallede oturanlar arasında altın mikrofonu getiren Hakan Telli ve orkestra ekibi de vardı.

İlk petrolcülere ‘ev’ yapımında malzeme desteğinde bulunan TPAO’nun ilk personel Müdürü Mithat Akyürek’e ahde vefa görevini unutmayan dönemin semt sakinleri, ilk Belediye Başkanı Merhum Sait Ramanlı ile görüşüyorlar ve isteklerini de anlatıyorlar;

“Başkanım…. mahallemiz artık kabuğuna sığmıyor. Büyük desteğini gördüğümüz Mithat Akyürek’in soy isminin mahallemize verilmesini istiyoruz. Biz, Site’den ayrı bir mahalle olmak istiyoruz…”

Başkan merhum Ramanlı, Meclisi toplayıp o semte ‘Akyürek’ adını verdi…

Eski Batmanlılar, Akyürek’i bilir..  Batman’ın en renkli ve en eğlenceli mahallesi olduğunu yazarsak kimsenin itirazı olmaz.

Evet, eskiden o mahalle bir başka güzeldi.

Bahçeli evlerin ağırlıklı olduğu tüm konutların çatıları kiremittendi.

Bu yönüyle Batman’ın ilk çatılı evleriydi.

O güzel semtte gelenek görenekler her yerde hissedilirdi.

Düğünler, üç gün üç gece sürerdi. Petrol emekçilerinin komşuluğuna doyum olmazdı.

Şimdilerde her ne kadar o semtin fiziki yapısı… o eski gelenek görenekler kalksa da… sokak ve güzergahlarda halen ilk petrolcü Akyürek’in adı konuşuluyor…

ADINI TEKEL’DEN ALAN GÜZERGAH

2005 Yılında Dönemin Batman Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan, festival için Batman’a davet ettiği Kürt Sanatçı Şıvan Perwer’in eşi Gülistan’a sürpriz yapmıştı.

Sanatçı Gülistan, adının Batman’ın en işlek caddesine verilmesi karşısında büyük bir sürpriz yaşamıştı.

Oysa Batman’da 1960’lı yıllarda sigara ve bazı Tekel ürünlerinin satış mağazası, o dönemlerde iki elin parmak sayısı kadar işyerinin olduğu o güzergahta açılmıştı.

İki katlı sarı boyalı bina Ergül ailesine aitti.

Halen o binanın fiziki yapısı da hala aynı şekilde ve hiç değişmedi.

O zamanlar Tekel Caddesinde Siverekli bağlama ustası Bilal Görmüş’ün kahvesi..  Yine Siverekli Keke Hasan Yalpı’nın kıraathanesi… Siirtli Atakav'ların beyaz eşya işyeri… Borak'ların küçük akaryakıt istasyonu… Kadak ailesinin elektrik malzemelerinin olduğu işyeri… Saray ekmek fabrikası… Eski lokantacı Mehmet Güneş’in kulübü. Demir ailesinin çimento satış yeri…

Ve Batman’ın ilk gazetesi Çağdaş’ın bulunduğu o güzergahta şimdilerde yer değiştirmeyen mekan kalmadı.

Eski Tekel Caddesi ‘Gülistan’ caddesi adını aldı.

İşyerleri tamamen giyim sektörü ile AVM’lere dönüştü.

Bir tek eskilerden 1950lerden beri helva üreten Danışlar ile hala yıllara meydan okuyan o sarı renkli Tekel binası kaldı.

Ve geride kalan o binanın isimleşmiş hali, eski Tekel binası kaldı.

Eski mekanlar, eskiden yaşananlar anıldığında ne kadar mutlu oluruz değil mi?

O mutluluk; sadece dostluğun paylaşıldığı günlere duyduğumuz özlemin göstergesidir.

Hep yazdık ve yazmaya devam edeceğiz o güzelim günleri…