Dünden devam

Batman Barajı’nın nasıl toprakla dolduğunu yerel basındaki haberler üzerinden öğrenebilirsiniz.

Kozluk Kaletepe Köyü önünden tarihi köprüye kadar ki alanda korkunç bir toprak ve çamur tabakası oluşmuş durumda.

Nereden bakarsanız 25 metrelik bir toprak birikmiş durumda.

Köprü altından Dilimalan (Hoşşa) köyüne kadarki alanda da metrelerce balçık oluşmuştur.

Bunun belgeleri olan fotoğraf ve videoları sosyal medyada yayımladım.

Barajların ömürleri 50-60 yıl olarak belirtiliyor.

Emin olunuz 40 yıl sonra bu gidişle baraj işlevini yitirecek, su havzası toprakla dolacaktır.

Barajların su yerine toprakla dolmasının nedenleri ile ilgili sayısız yazı ve uyarılarım arşivde, herkesin görebileceği şekilde duruyor.

Sebep açıktır, tekrar olsa bile dikkat çekerek görevimi yapacağım. İşte temel neden:

**

**

Ülkemizin, bölgemizin en önemli değerleri olan ormanlarımız hoyratça talan ediliyor…

En çok ticari ve ısınma amacıyla ormanlarımızı tabiri caizse bitiriyoruz…

Batman Barajından söz etmişken bu konuda önemli tespitlerim var. Beni yalanlayacak bir kişinin bile çıkmayacağına kesinlikle inanıyorum.

Bakınız, Batman Barajı yukarısındaki bazı ormanlık alanlarımıza son 40-45 yılda kıydık. Ticari kesimler, para karşılığında ağaçlık alanı satma kesimlerine yıllarca yöremizde tanık olduk. Bundan 40 veya 45 yıl önce Sason kırsalındaki dev asırlık (500 yaşından büyük) yüzlerce çınar, meşe ve ceviz ağaçlarının nasıl kesildiğini yöremiz yaşlıları anlatmaktadır. O tarihlerde camuslarla/mandalarla taşınan kütükler gerçeğinin acı tanıklığı herhalde unutulamaz...
Şu açık bir gerçektir, ormanlarına kıyanların geleceği parlak olamaz. Bu gerçeğe 25 yıl önce de dikkat çekiyordum. Ancak toplumumuzun geneli bu gerçeğin bilincinde değil...
Aydınlarımız da tehlikenin farkında değil ne yazık ki...
Çünkü yıllardır göz göre göre ormanlarımızı talan ettik, talan ettiler...
İçimizden birileri daha fazla kazanç uğruna ormanlarımıza kıydı, kıymaya devam ediyorlar...
Köylülerimiz de duruma seyirci...
Geçici menfaatler uğruna orman kıyımına razı oldular...
**

**

DSİ 16. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ KAMUOYUNU BİLGİLENDİRMELİDİR…

Acı gerçeğimize biraz daha yakından bakalım. Çocukluğumda Batman'ın Sason ve Kozluk ilçeleri kırsalında müthiş bir orman vardı. Sadece Sason-Kozluk arasında değil, daha pek çok yöre hala gözlerimin önünde...
Malabadi'ye yakın Zilan Türbesinin bulunduğu Yeniçağlar (Zila) köyü ile Kozluk ilçesine bağlı Yanıkkaya (İsmailka) köyü arasındaki Sason eski karayolundan geçerken çevrede toprak göremezdiniz. Gözün alabildiği her yer sık ormandı o zamanlar...
Meşe ormanlarının çok sık olduğu yerler o kadar çoktu ki. Örneğin Kozluk'a bağlı Kaletepe (Dahlıke) köyünün çevresindeki sık ormana girmekten korkardık. Kurtlar başta olmak üzere vahşi hayvanların korkusundan örneğin 'Kema Şeviti' denilen mevkiye kimse giremezdi. Yöredeki orman kıyımları geleceğimiz adına büyük tehlikedir. Özellikle köylülerimizin yoksullaşması demektir. Ne yazık ki köylülerimiz kendi elleriyle geleceklerine kıydılar ve kıymaya devam ediyorlar. Bugün Yeniçağlar köyü çevresinde neredeyse ağaç kalmadı. Bu ormanlarımız yakıldığı için yok olmadı. Tütün balyaları, ısınmak ve ticari olarak kar etmek amacıyla bitirildi…

Orman kıyımı yaşanırken yerine yeni ormanlar oluşturmuyoruz. Mevcut nesil bu konuda kesinlikle suçlu, çünkü hazıra konuyor, sermayeden tüketiyor. Bu gerçeği tüm il yöneticilerimizin de bilgilerine sunuyorum.

İvedilikle ormanlar oluşturmalıyız. Vali Efkan Ala döneminde 2 milyon meşe palamudunun toprakla buluşturulması etkinliğimiz olmuştu. TEMA Vakfı Başkanı Prof. Dr. Sayın Hayrettin Karaca’yı Diyarbakır havaalanında karşılayanlardan ve kentimize getirip meşe palamudu alanlarını gezdirenlerden biriydim. O alana da sahip çıkamadık.

Batman Barajını bir yana bırakın, Ilısu Barajı’nın korunması için de yeşil kuşak oluşturulmalıdır. Bir çalışmaya tanık olamadım.

Baraj yapılan her ilde ‘Havza Ağaçlandırma Projeleri’nin hayata geçirilmesinin kanun gereği olduğunu biliyorum.

Ilısu-Veysel Eroğlu Baraj’ının korunması için DSİ 10 ve 16. Bölge Müdürlüklerine önemli görevler düşüyor. Özellikle 16. Bölge Müdürlüğü barajdan sorumludur.

Bir gazeteci ve Çevreci olarak soruyorum; Ilısu Barajı’nın korunması için Havza Ağaçlandırma Projeleriniz var mı?

Hangi alanlarda havza ağaçlandırma projelerini hayata geçirdiniz?

Yıllar önce DSİ Şube yetkilileri ile ağaçlandırma yapılan alanları gezmiştik. Az da olsa bazı yerlerde yapılan ağaçlandırma faaliyetlerini yerinde gözlemlemiştim.

Bir kere daha soruyorum ve cevap istiyorum; yasalarda yeri olan ve olması gereken ‘Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırmaları Eylem Planlarınız’ var mı?

Barajlar su yerine hızla toprakla dolarken, ne tür önlemler alınıyor?

Bunları bilmek Batman kamuoyunun hakkıdır. DSİ 16. Bölge Müdürlüğü yetkililerini açıklama yapmaya, kamuoyuna bilgi vermeye davet ediyorum. Şayet bilmediğimiz güzel çalışmalar yapılmışsa, bunu bilelim.

Özellikle kentimiz için yeşil doku, yeşil kuşak mücadelem sürecektir. Batman’ımızın yeşil dokusunun geliştirilmesi bir zorunluluktur. Hem unutmayalım; toplumsal barış topraktan gelir. Verimli toprakları erozyona kurban giden coğrafyaları bekleyen tek şey çölleşmedir. Çölleşme ise kuraklık, tabii sonucu yoksulluk ve açlık demektir…

Duyarlı bir toplum olmamız dileğimle.