2013 nevrozunda başlayan ve yakın zamana kadar devam eden çözüm süreci görüşmeleri, özelde bölgemizde genelde ülkemizin her köşesinde yaşayanlara geleceğe dair büyük umutlar vermişti.  7 Haziran seçimlerinin yaklaştığı günlerde bazı siyasilerin söylemleri ve bu söylemlere verilen tepkiler süreci bitirme noktasına getirmiştir.  Seçim sürecinin bitmesi ve sonuçlarının açıklanması bazı kesimlerde hayal kırıklığı yaratmış, sürece verdikleri destekleri bitirme noktasına getirmiştir. En son Suruç’ta meydana gelen bombalı saldırı sonucu 32 yurttaşımız hayatını kaybetmiş ve hemen akabinde Ceylanpınar’da 2 polisin şehit edilmesi ile süreç resmen askıya alınmıştır.  O günden sonra bölgemizde’’ Tarih tekerrürden ibarettir’’ sözü bir kez daha gerçekleşmiştir. 1980’li yıllarda başlayan ve bugünde devam eden 30 yıllık güvenlikçi politikalar bir kez daha uygulanmıştır.  Aynı şekilde örgüt,  benzer şekilde eylemlerde bulunmuş ve onlarca sivil insan, asker, polis ve gerilla yaşamını yitirmiştir.  Kaybeden herkes olmuştur.  Nerede bir fakir, kimsesiz varsa o kaybetmiştir. Her iki taraftan da insanlar şehit olmuş evler-yürekler yangın yerine dönmüştür. Bu ülkede bu savaştan kazançlı çıkan her iki tarafın da savaştan yana olanları olmuştur.  Her iki taraftan da bu savaşı yönetenler ne kendi çocuklarını ne de yakın akrabalarını kaybetmişlerdir.  Onun için onlar bu savaş kararlarını alırken ürkek davranmamışlardır. Milletin yiğidini, ana kuzusunu savaşa göndermek, onları ölüme götürmek kolay olmuştur. Bugün ülkemizde birileri ‘’vatan sana canım feda;  şehitler ölmez, vatan bölünmez’’ sloganları atarken bir diğer tarafta  ‘’ şehit namırın’’ sloganları atmaktadır.   Bu sloganların bizim için değeri aynıdır. Ölen sadece bu ülkenin gençleri olmuştur. 

Benim evladım, kardeşim, bacım ve eşim öldükten sonra ben ne yapayım sana ey toprak?  Yüreğim paramparça olduktan sonra, geleceğim yok edildikten sonra, geride kalan yetimler, dullar, gözü yaşlı analar arttıktan sonra ben ne yapayım sana ey toprak? Sözüm onlara şehit kanı üzerinden siyaset yapanlara artık biz bu demode olmuş yöntemleri görmek istemiyoruz. Bizim kınalı kuzularımız üzerinden siyaset yapmayın. Çekin o kirli, kanlı ellerinizi çocuklarımız üzerinden.  Onlar da yaşasınlar, mutlu olsunlar, huzurlu olsunlar, çocuklarına gelecek bıraksınlar. Lütfen artık yeter! Bu savaş bitsin. Ne asker annesi ne gerilla annesi ağlasın.  Polisin, askerin çocukları yetim kalmasın. Gerilla annesi evladım hangi taşın altında kaldı demesin. Her iki tarafa da sesleniyorum eğer sizler bizim için mücadele ediyorsanız bu savaşı bitirin. Medeni insanlar gibi buyrun oturun anlaşın.  Bizlere daha huzurlu, refah dolu, özgür günler hazırlayın. Bizleri öldürmeyin, kendi takıntılarınıza-isteklerinize kurban ettirmeyin. Vesselam…