Erdoğan'ın Türkiye'sinde her an her şeye hazırlıklı olmak gerekiyor. Alınan kararlar ve atılan adımlar ile hedeften çok eskiye dönülüyor. Bir ülke Osmanlı'yı hedefliyorsa eğer İçinde her türlü insanı barındıran bir yapıda olması gerekiyor. Şu an hedefi Osmanlı, yaşattığı dönem ise 90'ların olduğu bir devlet yönetimi var.

Türkiye eski yapıda devam ediyor yoluna hatta Hizbullah'ın ortaya çıkışı ile 90'lar bir nevi boy gösterdi. Ankara'nın izlediği yol ile ülke karmaşık bir duruma büründü ve bu denli insan ölümüne rağmen radikal adımların atılmaması ise anlamsız bir yapıda.

Yeni Türkiye bir nevi Osmanlı istemi öncesi Kürtler açısından çok daha barışçıl ve tarihi bir ana tanıklık ediyordu fakat Kobani'de yaşananlar kardeşlik ve barış adına olan durumlara ciddi boyutta zarar verdi.

Kobani daha düşmedi fakat birçok olay ve kişilerin maskesini indirmiş oldu. Ardı ardına yapılan sert açıklamalar, Kürt sorununa sanki hiç el atılmamış gibi yaklaşımlar bu dönem içerisinde boy gösteriyor. Efkan Ala'nın 'Misliyle karşılık veririz' açıklaması, Emrullah İşlerin 'IŞİD öldürüyor ama işkence yapmıyor' açıklamaları Ak Parti zihniyetini az çok açığa çıkarıyor.

Oysa Kur’an-ı Kerim’in ifade buyurduğu gibi: Yumuşak dil, yumuşak hal, yumuşak tavır, yumuşak üslup- onunla meseleyi halledersiniz. Bir yerde meseleyi sulh ile halletmek mümkünse şayet, başka türlü kabaca davranışlara girmeyeceksiniz.

Eylemler her zaman yapıcı olmalıdır ve Batman halkı sağduyulu olmalıdır hatta tüm Türkiye fakat Kobani direnişinin anlam ve öneminden çok eylemleri konuşmak ise birebir sabotajdır. Birçok Ulusal basının ise ölen insanlardan çok kamu malını konuşması ise basın kalitelerini ve insana yaklaşımlarını göstermektedir.

İnsanların, bankamatiğin kamu malı olduğunu bilmesi ve ölen insanın kamunun ta kendisi olduğunu bilmemesi, görmezden gelmesi kabul edilir değil.

Erdoğan Mısır için Gazze için dünyaya başkaldırdı ve bu başkaldırış sadece İslam temelli mi meydana geliyor?

Eğer sadece İslam'sa bile, IŞİD'in İslamiyet'e verdiği zarar ve leke bile onun IŞİD karşısında olmaya büyük etkendir.

Erdoğan Mısır için bir konuşmasında, 'Katliama sessiz kalan bu vahşetin ortağıdır. Biz Türkiye olarak haksızlık karşısında eğilmeyiz. Haksızlık karşısında eğilip dilsiz şeytan olmayacağız' bu açıklamaları yapmıştı. Haksızlık karşısında bu denli dik duruşu olan bir şahıs Kobani için sessizliği nedendir?

İşine gelircesine devlet yönetimi ile karşı karşıyayız, Esed rejimi düşerse o zaman sahneye çıkarız söylemi tamamıyla çıkar doğrultusundadır.

Ankara, Kobani için radikal kararlar almalıdır ve şu an ki izlediği yollardan da vazgeçmelidir.

Yarınınızın, bugününüzden daha iyi olması dileğiyle, hoşçakalın...