Bazen öyle açıklamalar yapılıyor ki dinlerken kulaklara inanılmıyor, başkası anlatınca doğruluğu teyit ediliyor. Bu türden bir vaka geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Balıkesir'de yaptığı dikkat çeken konuşma satırları;
 
Kardeşim neyin eksik senin?
 
Kürt olarak bu ülkede Cumhurbaşkanı oldun mu? Oldun.
 
Bakan çıkardın mı? Çıkardın.
 
TSK'da var mısın? Varsın
 
Ne istiyorsun? Daha ne istiyorsun?
 
Öncelikle bu açıklamalara şaşmak mı lazım yoksa alışkanlıktan tepki vermemek mi orasını bilemeyeceğim fakat ortada bir gerçek var ki o da geleceğe dair korkutucu duygular.Çünkü çözüm sürecinde silah bırakma noktasına gelinmişken ve hemen hemen sürecin son safhası gibi görünen bir olay yaşanırken bu tür açıklamalar; barışın yapmacık ve sağlam bir zeminde gerçekleşmeyeceğinin  göstergesi.
 
Kürt sorunun çözümü Türkiye adına anlatılsa dahi yetmeyecek kadar artı katacak bir durumdur ve en önemlisi huzur ortamının teminatıdır. Böyle bir sorunu başlangıçta kabul edip ve belkide Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli adımlarının atılmasında öncü olan Erdoğan'ın daha sonradan tarihte böylesine yer tutmuş bir sorunu 'Ne sorunu kardeşim?' yaklaşımı attığı adımları gölgede bırakıp 1990-2000 yılları arasında ki zihniyeti tekrardan yaşatmıştır.
 
Öyle ki Erdoğan geçmişte Kürtlere yapılan birçok haksızlığı mecliste ve yaptığı konuşmalarda dile getirmiş kişidir. Güneydoğu turlarında yaptığı açıklamalarda 'Biz bu sorunu biliyoruz ve çözecek insanlarız' demiştir. Bu sorunu yok saymak çözmek anlamına mı gelecektir!
 
Diğer bir taraftan bakıldığı takdirde Erdoğan'ın Balıkesir'de ki Kürt sorununa dair konuşmalar akıllarda birçok sorular yaratıyor.
 
Süreç tıkandı mı?
 
Kürt hareketinin istekleri törpülenmek mi isteniyor?
 
Baraj durumundan kaynaklı Kürt sorunu adına başka bir merkez mi aranıyor?
 
Gibi sorular... Fakat bu tür sorular gündelik bir konuşmanın getirdiği sorular olup uzun vadede yaşanılanları da ele alıp yorumlamak gerekir çünkü hükümet başka bir merkez arayışında olursa eğer geçmişte bu sorunu farklı merkezlerle çözmeye çalışanlar gibi hataya düşeceklerdir. Kürt hareketinin isteklerinin törpülenmesi olabilir.Sürecin tıkanması durumu öyle ki bu tür konuşmalarla ile sağlanacaktır!
 
Erdoğan'ın öz güveni meşhur fakat Kürt sorununu küçümsemesi durumunda işleri çok karmaşık bir duruma götürebilir. Kürt sorunu gibi çetrefilli ve başka birçok durumu içinde barındıran bu sorunu hafife alması Türkiye'yi hiç beklenmedik noktalara sürükleyebilir.
 
Barış, zemini sağlam ister. Zemin çıkarlar doğrultusunda ise günü kurtarır geleceği ise ortadan kaldırır.
 
Sözün özü; Kürt sorunu Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafında 'Bir varmış bir yokmuş' gibi...
 
Yarınınızın, bugününüzden daha iyi olması dileğiyle, hoşçakalın...