Bu kadar zengin bir tarihi geçmişe ve kalıntılara sahip olup değerlendiremeyen başka milletler veya yöreler de var mı bilmiyoruz. Ama şurası bir gerçekliktir ki bölgemizde oldukça zengin bir tarihi geçmiş ve kalıntıları mevcut ve biz bunları değerlendiremiyor, ortaya çıkaramıyor ve toplumun bilgisine ve ilgisine mazhar kılmıyoruz.
Her ne kadar Batman il merkezi yakın zamanda kurulmuş ve büyümüş bir kent olsa bile Yeşiltepe’nin bir höyük olduğunu biliyoruz. Bu konuda vatandaşın ilgisini ve bilgisine sunulan somut bir sonuç var mı?
Yok!
Yine Gercüş ilçemizin sınarlarında manastır- kilise şeklinde yapılmış yapılar var bir çoğu harabeye dönüşmüş bir bölümü ayakta duruyor bunlar koruma altına alınıp değerlendiriliyor mu?
Hayır!
Sason ilimizin en eski yerleşim yerlerinden biri. Buralar araştırıldığında bir çok medeniyetin izlerine rastlamak içten bile değil.Peki araştırılıyor mu?
Bildiğimiz kadarıyla yok!
Hasankeyf binlerce mağarası, yüzlerce tarihi eseri onbinlerce yıllık tarihi bir geçmişe sahip onun hakkında çalışmalarımız var mı?
Evet, var sular altında bırakmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
Ama hakkını yememek lazım en sırt yerlerdeki birkaç tarihi eseri ayıp olmasın diye koruma altına alma planları var.
Ya ilimizin en büyük ilçesi olan Kozlukta tarihe ve doğaya olan ilgimiz ne derseniz?
Buranın da diğer yerlerden eksik kalır yanı yok.
Ünlü gezgin Evliya Çelebi seyahatnamesinde bu yörelerden geçerken rastladığı yerler hakkındaki düşüncelerini yazmış. Bereket versin ki birçok bilgiye bu sayede ulaşabiliyoruz. Yani en azından somut olarak gördüğümüz bazı eserlerin ne zamandan beri var olduğunu bu kaynaklarda bulmak mümkün. Bu kaynaklara ulaşan insan sayısı nedir derseniz işte orası da meçhul.
Evliya çelebinin bahsini ettiği yerlerden birisi de Hazzo Kalesidir. Bu haftasonu genç meslektaşlarımızı, eğitimi ve fotoğraf çekimlerindeki tecrübelerini artırmak için Kozluk’a (Hazzo) ilçemize götürdük. Batman Gazeteciler ve Yayıncılar Cemiyeti olarak. Zamanında kısıtlı olması nedeniyle Hazzo kalesi, İbrahim bey camii ve Gola Masiya köyünü ziyaret etme imkânı bulduk.
Birincisi ilçenin konumu ve tarihi kalıntıları turizm açısından değerlendirilebilir bir durumda. Hem ulaşım olanakları var hem de bu yerlere ulaşmak zor değil. İkisi şehir içinde biri birkaç kilometre ötede.
İkincisi bu yerler içinde ayakta sağlam duran tek yapı İbrahim Bey camii. Nedeni de ibadete açık olması. Gerçek kapı bölümüne yapılan pimapen eserin mimarisine uygun olmamış ama anlaşılıyor ki ilgililer başka çözüm bulmamışlar. Bu güzel tarihi mekânın bahçesinde İbrahim beyin mezarı ile Mele Sabri’nin mezarları da bulunmakta. Ancak cami hakkında detaylı bilgiler sunan bir tanıtım levhasının caminin kapısında bulunmaması bir eksiklik. İlçe yöneticilerimizin bu konuya duyarlılık göstermelerini bekliyoruz. Kaymakamımız veya Belediye Başkanımız bu konuya bir el atmalı diye düşünüyoruz.
Hazzo (Hazo) Kalesinin bir restorasyon çalışmasına kesinlikle ihtiyacı var. Birincisi bu tarihin eserin korunması için ikincisi bu tarihi eserin etraftaki evlerin üzerine yıkılıp can ve mal kaybına neden olmaması için. Çünkü Kalenin yıkılmak üzere olan duvar taşlarının hemen dibinde hatta yapışığında evler mevcut ve bir kaza durumunda sokaklar araçlarla girilemeyecek kadar dar. Bundan gayri Kalenin tarihi bilgisini sunan bir tabelanın burada da bulunmadığını hatırlatalım.
Bir de Kozluk çıkışından sağa yöneldiğinizde birkaç kilometre Güneye düşen Gola Masiya  (Yeşilyurt) köyü tarihi kalıntıları var. Tarihi Erzen bölgesinin Xırabajar (Yıkık kent) denilen yerleşim yerinin merkezi olduğu söylenen yer. Tarih kitapları zamanında bu bölgede oldukça büyük ve ticaret merkezi olan bir şehrin varlığından söz ediyorlar. Birkaç yıl önce burada yapılan kazılarda değişik tarihi eserlere de rastlandı ancak araştırma ve kazı çalışmaları her nedense durduruldu. Şu anda Köyde su kaynağının bulunduğu yerde bir göl oluşmuş veya oluşturulmuş buranın içinde de kutsal olduklarına kanaat getirilen balıklar yaşıyor. Kaynaktan akan sular Pısyar çayı ile birleşiyor. Su kaynağının bir incir ağacı ile belirlendiği yerde toprağın yaklaşık iki metre altında elle yapıldığı açıkça görülen taş düzenlemeler var. Alan toprak ve düz.  Yapılar ve su kaynağının korunağı ise taştan ve düzgün bir yapı sergiliyor. Bu bölgenin değerlendirilmesi durumunda oldukça önemli tarihi kalıntıların ortaya çıkarılacağı belirtiliyor. Bu konu da doğaldır ki Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ve üniversitenin alanına giriyor. Onları göreve çağırmak da bize düşsün. Dileriz kısa sürede buradaki çalışmaları sürdürme kararı alırlar. Tarihine sahip çıkmayanın geleceğine sahip çıkması da mümkün değil diyenlerdeniz çünkü.