*TPAO Batman Bölge Müdürlüğü emekçilerinin bir bölümü şimdilerde ya aramızda yok ya da yıllarını verdikleri bu şehirden göç edip ayrıldı. 1980 ve 90’lı yıllarda Türkiye Petrolleri Bölge Müdürlüğü büyük bir ‘Petrolcü’ aileydi. O yıllarda kentte neredeyse her aileden biri TPAO mensubuydu…

 *Petrolcülerin şehrinden ünlü sanatçılar, sporcular, güreşçiler, eğitimciler, akademisyenler ve profesörler yetişti. Geçmişten günümüze baktığımızda o büyük petrolcü ailesine özlem duyuyoruz. Geçmişteki petrolcüler öyle güzel bir iz bıraktı ki, onları yazmamak değerlendirmemek olmaz. Bir de bir dönemler Batman Belediyesi’nin başarılı Temizlik Müdürü Süleyman Aksoy’u kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.

NEREDE O ESKİ PETROL SEKTÖRLERİ
TPAO Batman Bölge Müdürlüğü’nün efsane Bölge Müdürü Mehmet Yamaç’ın, petrolün başkenti Batman için çok güzel bir değerlendirmesi vardı.

Merhum Yamaç derdi ki;
“TPAO var oldukça Batman’ın lokomotifi olmaya devam edecektir”

Evet, o eski petrolcüler bu şehre veda ettiklerinde galiba TPAO başta olmak üzere diğer petrol kuruluşlarının da trendi geriledi.

Gerçi, üretimde TPAO Batman Bölge Müdürlüğü, son 3 yılın rekorunu kırdı. Bu dönemde Batman Bölgesi’nin bu rekoru yabana atılmamalı.

1990’lı yıllarda emeklilik furyası TPAO’yu küçülttükçe küçülttü.

TPAO bünyesindeki onlarca ünite yıllar önce kapatıldığında Batman için ‘tehlike geliyorum’ demişti.

Zorunlu ve erken emeklilik sadece Batman’ın lokomotifi TPAO’yu değil, TÜPRAŞ Rafinerisi, BOTAŞ ve eski Petrol Ofisi gibi kuruluşlarını kapsamıştı.

Bir zamanlar TPAO gibi Petrol Ofisi’nin Bölge Müdürlüğü Batman’dı.

22 İl’in akaryakıt bayilerinin kalbi Batman’da atardı.

Doğu ve Güneydoğu’daki tüm akaryakıt bayileri, ihtiyaçlarını petrolün başkentinde karşılardı.

Dolum caddesi diye bilinen Rafineri kapısının hemen karşısında Petrol Ofisi Bölge Müdürlüğü, komşusu İpragaz Dolum tesisleri ve az ötesinde de BOTAŞ Müdürlüğü vardı.

Batman, 40 yıl önce tam bir petrol şehriydi.

Doğalgazın olmadığı dönemlerde, tüpgaz dolum işlemlerinin yapıldığı İpragaz tesislerinin önünü ana-baba günü olurdu. 

O petrol kuruluşlarının olduğu güzergah bir dönemler tabiri caizse herkesin iş kapısıydı.

Küçük Sanayi Sitesi esnafından tankercilere, seyyar akaryakıt satıcılarından oto lastikçilerine varana  dek şehirde oturanların çoğunun emek kapısı ‘kara altın’dı.

Söz ettiğimiz altın yıllar 1980 ile 1990’lı yıllardı.

O dönemler Batman yıldızı parlayan kentti.

Irak’tan gıda karşılığında getirilen ithal ham petrol binlerce tankercinin ekmek kapısıydı.

2007 Yılında Batman Rafinerisi’nin patronu Koç Holding oldu.

İpragaz dolum tesisleri kapatıldı.

Botaş Müdürlüğü tesisleri, tank şefliğine dönüştürüldü.

2000’li Yılların başında artık petrol şehri, o eski ivmesinden uzaklaştı.

Ve büyüyen petrol şehri o altın yıllarını aramaya başladı…

BATMAN FIRSAT TEPTİ
35-40 Yıl önce Batman’ın elindeki imkanlar bölgenin hiç bir şehrinde yoktu.

Çünkü akaryakıtın her çeşidi ülkenin ilk rafinerisinden karşılanıyordu.

Özellikle 80 ve 90’lı yıllarda belli aralıklarla bölgenin tüm akaryakıt bayileri burada toplanır, akaryakıt mahsullerinin çoğu Batman Rafinerisi’nden karşılardı.

Akaryakıt bayileri, kilometrelerce uzaklıktaki Mersin’deki rafinerinin yolunu tutmazdı.

Düşünün, ülkenin ilk rafinerisine yapılması gereken beyaz ürün üniteleri 1980 darbesinin mimarı Kenan Evren’in önerisiyle petrolün olmadığı Kırıkkale Rafinerisi’ne kuruldu. Batman, petrolün olmadığı Kırıkkale Rafinerisi’nin çok gerisinde kaldı. Eğer o dönemler bu şehrin lobisi olsaydı, Batman petrol sektöründe daha iyi yerde olacaktı.

Batman’ın, geçmişte ‘kara altın’da kaçırdığı fırsatları bu sütunlara döküyoruz.

Petrol sektörlerini tam 65 yıl bu şehirde yaşatan geçmişteki yöneticileri her zaman saygıyla anıyoruz.

Onlar, o küçücük İluh köyü ile kasabasını yarım milyonluk kente dönüştürmenin temelini yıllar önce atınca bu günleri de görmüştüler.

O değerli üst düzey bürokrat ve yöneticilerle Batman, yılların köklü şehirlerini bile kıskandırmıştı.

Şimdilerde iki adımda bir olan dinlenme yerleri ve cafeler, petrol sektörünün getirdiği o ‘iş’ ortamının yanından bile geçmiş.

Acı bir gerçeğimiz daha var.

Ne yazık ki, şimdilerde bu şehir bazı alanlarda çok geriledi.

Özellikle de sağlık alanında yetersizliğimiz ortada.

Oysa, bir zamanlar Mardin, Şırnak, Siirt, Muş ve Bingöl’den hastalar, Batman’da tedavi edilirdi.

Şimdi ki Petrolspor Kulüp binası, TPAO bünyesindeki hastaneydi ve sağlık kuruluşu petrolcülerin yanı sıra bölge halkına şifa dağıtırdı.

Şimdi ki mevcut hastanelerin durumunu özetlemeye gerek yok.

Yaza yaza dilimizde tüy kalmadı.

Umarız, bu yılın programına alınan 500 yatak kapasiteli hastanenin temeli hep birlikte görürüz…

*****

SÜLEYMAN AKSOY…
Süleyman Aksoy, 1990’lı yıllarda Batman Belediye Başkanı Ataullah Hamidi’nin döneminde Temizlik İşleri Müdürü olarak görev üstlenmişti.

75 Yaşındaki Süleyman Aksoy aslen Yaylıca (Dırbesa) köyündeydi.

Fakat Aksoy’un yılları Batman’da geçti.

Uzun bir süre önce Batman Belediyesi’nden emekli olmuştu.

Batman’ın efsane Belediye Başkanı merhum Mustafa Ramanlı döneminde Belediye’ye giren Süleyman Aksoy, dürüstlüğüyle yıllarca yerel yönetiminde birçok kesimin de takdirini kazanmıştı.

Her görüşten insanlar Aksoy’a saygılıydı.

Belediye bünyesinde 90’lı yılların başında Temizlik İşleri Müdürlüğü açılınca, kentte örnek temizlik kampanyalarıyla adından söz ettiren Süleyman Aksoy’u bize anlatan Şirinevler Mahallesi eski Muhtarı Remzi Adsan, üzüntüsünü şöyle anlatıyordu:
“Batman Belediyesi’nde 20 yılı aşkın süreyle Süleyman abe ile birlikte çalıştım. Görevine olan bağlılığı ve dürüstlüğü tartışılmazdı. Görevim gereği Belediye’de çok yönetici tanıdım ama Süleyman Aksoy gibisini görmedim. Çalışan emekçinin yanındaydı. Onunla çalışmak bizim için bir keyifti. Vefat haberini alınca sarsıldım. Güzel bir insanı kaybettik. Mekanı cennet olsun…”

1990’lı Yıllarda Temizlik İşleri Müdürlüğü görevini üstlendiğinde Aksoy’la kentin dört bir yanında ‘temiz’lik çalışmalarına yönelik onlarca haber yaptık.

Aksoy, karşısındakine öyle bir incelik gösterirdi ki, küçük-büyük demeden gördüğü kişinin karşısında ceketinin düğmesini ilikler, güler yüzüyle hal hatır sorardı.

Evet, Süleyman Aksoy bir süre önce kalp ameliyatı geçirmişti.

Bu illet salgın belki de kronik rahatsızlığını tetikledi. Vefat nedenini bilemiyoruz.

Önceki gün yakınlarının gözyaşları arasında çok sevdiği Yaylıca (Dırbesa) köyünde toprağa verilen Süleyman Aksoy’a Allah’tan rahmet diliyoruz.

Batman, maalesef bu süreçte güzel bir simayı daha kaybetti…