*Batman Çağdaş’ın eski idari binası ve baskı tesisleri ‘Tekel Caddesi’ olarak bilinen Gülistan Caddesi, Şirinevler ve Cumhuriyet Mahallelerinin merkezi sayılırdı. Cumhuriyet Caddesi, Meydan Mahallesi ile Şirinevler’i birbirinden ayıran bir güzergahtı. Şimdiki Belediye Sarayının bulunduğu yer ise eski lunapark ve oto tamirci esnafı ile ilçe garajıydı…
*Ortaokul yıllarımızda lunaparka gitmek için şimdiki Belediye’nin bulunduğu alana giderdik. Arta kalan zamanımızı da Cumhuriyet Meydanındaki eski merkez karakolu arkasında merhum Abbas Koyuncu’nun Güven Matbaası’nın mürekkep ve kağıt kokuları arasında geçirirdik…
HERKES BU ALANDA OLURDU
Şimdiki Belediye Sarayı’nın bulunduğu yer; 1970’li yıllarda sadece gençler için değil herkes için de bir buluşma noktasıydı.
Özellikle yaz mevsimi gelince; lunaparkın kurulduğu bu alan, 7’den 70’e herkesi ağırlardı.
O dönemler ‘Çadırcı Emin’ lakaplı Lunaparkçı Emin’in işlettiği parklar, gece yarılarına kadar açık kalan tek eğlence merkeziydi.
O alanın hemen az ötesinde Şirinevler’in eski değirmenleri vardı.
Değirmenler, gece yarısına kadar buğday öğütürdü.
Batman Rafinerisine komşu olan Şirinevler’deki eski yapılar, tek katlı ve bahçeleriyle petrol kentinin şirin konutlarını oluştururdu.
O dönemler park yapılmamıştı ama her evin küçük bir bahçesi, yeşil bir alandı.
Belediye Başkanı merhum Mustafa Ramanlı’nın hayata geçirdiği Küçük Sanayi Sitesi, bu iki eski mahalleye; büyük bir hareketlilik kazandırmıştı.
O zamanlar gerek TPAO’nun gerekse de rafinerinin ağır tonajlı araçları, bakımlarını yapmak için petrol sahalarının dönüşünde bu sitenin yolunu tutardı.
Eski Küçük Sanayi Sitesi’nde hem değerli ustalar vardı hem de tanınan aileler, marka oto yedek parçalarının bayiliğini yaparlardı.
Malatyalı, Gaziantepli, Hataylı ve Adanalı ustalar, Küçük Sanayi Sitesi’nin olmazsa olmazıydı.
Çevre İl’lerdeki araç sahipleri bile Batman’ın Küçük Sanayi Sitesi’nin yolunu tutardı.
O KÜÇÜK SANAYİ SİTESİ YOK ARTIK!
1970 ve 1980’li Yıllarda Batman’ın Küçük Sanayi Sitesi, gözde bir iş alanıydı.
Thames, Murat-124 ve Ford gibi zamanın gözde araçların bakım onarımları, bu sitede yapılırdı.
O dönemler iyi ustaların yetiştiği o sitede yaz mevsimi gelince… Öğrencilerin çoğu, meslek öğrenmek için bu sitede çırak olarak çalışırdı.
Tıpkı şimdiki öğrencilerin staj yaptığı gibi.
O zamanlar petrol emekçisi Batman için ne kadar önemli bir meslekse; oto tamirciliği ve kaporta ustalığı da gözde meslekler arasındaydı Batman’da.
Şimdilerde hangi öğrenci velisi, çocuğunu araç yağı ya da kaporta boyasının içine bırakır?
Bu sorunun cevabı ne yazık ki ‘Bırakmaz’dır!
Oysa o yağ ve boya kokuları, hem yaşam iksiri oluyordu.
Velilere, çocuklarını okul sonrası bir mesleğe yönlendirmesini tavsiye etmeyi bir görev olarak biliyoruz.
O eski Küçük Sanayi Sitesi’nin ilk Başkanları İkram Müjdeci, Şevket Tufan ve Yönetim Kurulu üyeleri, sitenin artık kabuğuna sığmadığını dönemin yöneticileri ile siyasetçilerine sürekli hatırlatıyorlardı.
Nur içinde yatsınlar.
İki eski Başkan da Batman eski Milletvekili Aydın Baran 1990’lı yılların başında şimdiki Gültepe’deki sitenin temelini atmayı başarmışlardı.
Batman büyüdü, petrol kentine yeni mahalleler eklendi.
İlk site, Meydan Mahallesi’ndeki eski Belediye Sarayı’na komşuydu.
İkinci site, 1970’li yılların başında Başkan merhum Mustafa Ramanlı tarafından yapılmıştı.
1990’ların Başındaki Site de eski iki site gibi şehrin göbeğinde kaldı.
Batman-Hasankeyf kavşağında da ek site neredeyse şehir içinde kaldı.
Çünkü bu yol güzergahında sitenin komşusu çok bloklu yapılar oldu.
Halen kebabıyla ünlü Cuma Ustanın lokantasına sabah erkenden çorba ve öğle saatlerinde dört çeşit leziz yemek için gidenler, Hem Küçük Sanayi Sitesi’nin hem de iki mahallenin manzarasını görünce içleri yanıyor adeta.
BİR ZAMANLARIN GÖZDE MAHALLESİYDİ
Önceki gün Batman Çağdaş’ın manşetinde Şirinevler ile Cumhuriyet semtlerinin artık ‘Suriyelilerin mahallesine dönüştü’ğüne dair haberimiz vardı.
İki Muhtar Zeki Yasak ve Hakkı Yorulmaz’ın beklentilerini dile getirdik.
O eski Küçük Sanayi Sitesi’nin hurdacıların, tek tük tamirci işyerleri, marangoz ve kaynakçı mekanlarının önünden geçerken, bir anda eski Küçük Sanayi Sitesi’nde sohbetlerini dinlediğimiz İkram Müjdeci ve Şevket Tufan’la ettiğimiz sohbetlerimiz film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti.
Özellikle 2004 yılında yeraltı yangını ile üç kişinin hayatını kaybettiği, 10 kişinin yaralandığı ve onlarca işyerinin zarar gördüğü o patlamayla ilgili sayısız haber ve yorumları, 20 yıl önce hem Çağdaş’ın hem de ulusal medyanın sütunlarına taşımıştık.
O korkunç patlamada kahvede her şeyden habersiz, feci şekilde hayatını kaybeden bir kahveci çırağının duvardaki kan izleri ve patlamada şans eseri kurtulan esnafların o an yaşadıklarını görmek kahredici bir acı bırakmıştı içimizde.
O Küçük Sanayi Sitesi’nde emektar ustaların öyküleri bugün bile duyuluyor.
Ama artık ne o Küçük Sanayi Sitesi’nde eski ustalar, ne de bize o dönemi anlatan büyüklerimiz yok artık.
Ve bir zamanlar adını örnek yapılardan alan Şirinevler’in o güzelim bahçeli evleri de.
Dev gölgesinde mahalleyi toplayan çınar ağaçları da yok artık.
Eskinin mekanlarını, oralarda yaşanan sıcak dostlukları bugünlere, yeni kuşaklara görülür ve duyulur olmasını bir görev gibi kabul ediyoruz.
Ki, o günlerin iyilik dolu anıları yarınlara gidecek rehber olsun.