*Batman’dan önce dört ilçe ‘İl’ olmuştu. Gerek nüfusu gerekse de coğrafi konumuyla petrolün başkentinin çoktan ‘İl’ olmasının gerektiğini dile getiren tek gazete bu şehrin ilk günlük yayın organı Batman Çağdaş gazetesiydi. 1988 ile 1989’da Batman’ın ‘İl’ olmasına yönelik düzenlediğimiz imza kampanyaları sonuç vermişti. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın Başbakanlığı döneminde de Batman’ın bu talebini günlerce gündemde tutmuştuk…
*Aslen Malatyalı ama bir o kadar da Batman’ı seven reformist lider Turgut Özal, ‘ilçe’ döneminde Batman’a her gelişinde bu talebi gündeme getirdiğimizde; “Verin rafineriyi, alın İl’i” diyordu. Batmanlıların ‘İl’ talebinin yerine gelmesi yılları bulmuştu. Bir ilçeden ‘Çe’yi atmak öyle kolay olmuyor. Batman yıllar sonra hayaline kavuşmuştu ama 35 yıl gibi bir sürede de ancak İl olarak her yönüyle kurumsal yapısına kavuştu…
İL OLMA YOLUNDAKİ SERÜVEN
Batman’ın ekonomik şehir olma özelliği, diğer ekonomik şehirlerden birçok yönden farklıdır.
Öncelikle bir idari birim değildi.
Mezra statüsünde olan ve unutulmuş hissi veren bir yerleşim yeriydi.
Petrolün bulunmasıyla, gözler bu küçük mezrayı Raman’ın gölgesinde görmeye ve adını duymaya başladı.
Rafineri kurulduktan sonra, Batman Çayı’ndan dolayı ‘Batman’ olarak anılmaya başladı.
Halka halka genişledi yayıldı.
Ardından, şehirlerin büyüme tarihçesinde, en hızlı ve en kozmopolit ilçesine dönüşürken, bağlı olduğu İl’in nüfusuna geçti.
Tabi bu dönüşümle birlikte Siirt’le rekabet denebilecek anlaşmazlıklar yaşanmaya başladı.
Batman, her ileri adım attığında Siirt tarafından engellenmeye çalışıldı.
Bu bakımdan Batman, Siirt karşısında rüştünü bir türlü ispat etme fırsatı bulamadı.
Rahatlıkla engellendi diyebiliriz…
Tabi Siirt’in çok eski bir İl ve güçlü lobisinin olması, Batman’ı sürekli ikinci planda tuttu ama aynı zamanda tarih ırmağı akıyordu.
Bu ırmağın debisi yükseldikçe Siirt bariyerlerini kaldırmak zorunda kaldı ve Batman şehir oldu.
Bu arada Siirt’in Batman’a katkısının hakkını da vermiş olalım.
İL OLMAYI HAK ETMİŞTİK AMA….
1955 Belde, 1957’de İlçe ve 1990’da da ‘İl’ olarak tarihin sayfalarına geçen petrolün başkentinin günümüzde nüfusunun 700 bine dayanması bize müthiş bir gelişim süreci hatırlatıyor.
Kuşkusuz 1940’lı yıllarda önce Meymune Boğazı ardından da 1.200 rakımlı Raman Dağı’ndaki ‘kara altın’ı keşfedenlerin büyük emekleriyle bu şehir önce belde, ardından ilçe sonra da ‘İl’ oldu.
Şimdi de bu üç evreyi tamamlayacak ‘Büyükşehir’ var sırada.
Mezranın büyükşehre dönecek olması hayal gibi değil mi?
Ama tarihin akışı İluh’u mutlaka büyükşehre dönüştürecek, bu kaçınılmaz bir sondur.
İluh-Tepebaşı’nda Batman’ın uçsuz bucaksız ovasında, 1950’li yıllarda en iyimser rakamla 100 ya da 150 yapı vardı.
Ve bu yapıların yüzde 90’ı kerpiçti.
Ülkenin ilk rafinerisinin bacasının tüttüğü 1955’te o kerpiç evlere komşu tek-tük betondan yapılar vardı.
1940’lı yılların başında DDY Batman Gar binası da ilk yapılardan biriydi.
Eski İluh köyünün içinden yağmur sularının biriktirdiği o dere, geçen 85 yıllık süre içerisinde ‘Atıkların yüzdüğü dere’ye dönüştü ve şehir uzun süre bu sorunla cebelleşip, durdu.
Çok da eski günlere takılmadan son 25 yılda hızlı bir değişim yaşayan Batman için bir parantez açalım…
İLÇEDEN ‘İL’E GEÇİŞİN SANCILI YILLARI
Batman, uzun yıllar bağlı olduğu komşu İl Siirt’le hiç istenmeyen ve arzu edilmeyen sorunlar yaşadı.
Siirt’in olumsuz müdahalesiyle, kendinden 3 kat fazla nüfusuyla, sürekli ciddi yatırımlardan yoksun kaldı.
‘TPAO Batman Bölge Müdürlüğü ve ülkenin ilk rafinerisi Batman’da’ diye Siirt, bu şehrin dününe hep olumsuz ve anlamsız müdahalelerle engeller çıkarmıştı.
Gerek eğitim, gerek politika sahnesinde, gerekse de futbolda Batman’ı hep ikinci planda tutan Siirt’in, o eski olumsuz tutumları, sonunda Batman’a artık ‘Ben sizin ilçeniz olmayacağım’ dedirtmişti.
İşte o gün de 10 Nisan 1990 tarihiydi.
1990 Öncesinde Batman’ın ‘İl’ olması için bu şehrin ilk günlük gazetesi Çağdaş, ‘Batman İl olsun’ imza kampanyası başlatmıştı.
Batman Çağdaş’ın kurucusu ağabeyim merhum Enver Arslan ile o kampanyayı başlattığımızda özellikle eski İl’imiz Siirt’ten meslektaşlarımız başta olmak üzere birçok kesim bize ironiyle yaklaşıp ‘Batman kolay kolay İl olmayacak’ demişlerdi ve 10 Nisan 1990 tarihi geldiğinde ses ve solukları kesilmişti…
Aslında Batman’ın ‘İl’ olma tarihini merhum Turgut Özal 10 Nisan 1990’da açıklamıştı.
Batman’ın son Kaymakamı Ali Ülger, Belediye Başkanı Ataullah Hamidi’nin düzenlediği araç konvoyuna ağabeyim merhum Enver Arslan ile birlikte katılmıştık.
İsimlerini yazdığımı bu üç güzel insan da aramızda yok.
Mekanları cennet olsun.
İl sevinci müthiş bir hava yaratmıştı Batman’da.
35 Yıl öncenin muhteşem baharında Batman, Ramazan Bayramı’na iki hafta kala erken bayram yapmıştı.
RAMAZAN BAYRAMI ARİFESİNDE İL SEVİNCİ
35 Yıl öncesinin Batman’ında kafeler yoktu.
Daha çok kıraathane ve çayhaneler vardı.
Batmanlılar, bayram arifesinde iftar sonrasında kahvelere akın ederdi.
İl’e geçiş mutluluğu sahur vakitlerine kadar sürerdi.
Sahura kadar kahvelerde sohbet eden Batmanlıların İl sevincine yönelik mesajlarını alıp, gazete sütunlarına taşırdık.
Bugün Batman Çağdaş’ın nostalji köşesine Batman’ın İl Şenliğine katılan Cumhurbaşkanı Turgut Özal, beraberinde Batman’a gelen Bakanlar ile bürokratların karelerini taşıdık.
O kıymetli fotoğraflara bakakaldık.
Fotoğraf karelerinde yer alanların çoğu aramızda değil.
Mekanları cennet olsun.
Batman’ın ‘İl’ olmasında büyük emeği geçen Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal, Belediye Başkanı Ataullah Hamidi, eski Bakanlardan Mustafa Taşar, TPAO eski Bölge Müdürü Mehmet Yamaç, Tüpraş eski Rafineri Müdürü Cevat Kocaman ve adlarını anımsamadığımız güzel isimleri saygı ve rahmetle anıyoruz.
Onlar, bu şehrin 700 bin nüfusa gelmesinde ilk temeli atanlardı.
Gönül arzu ederdi ki; böyle bir günde bu şehre emek verenlere ahde vefa görevini yerine getirebilmek adına, Batman’a yakışacak şekilde bu isimleri cadde ve sokaklarımızda yaşatalım.
Bu vefayı göstermek adına; belki ciddiye alarak düşünmenin zamanı geldi artık diyerek yetkililere; “Ne dersiniz?” diye sorarak bitirelim…