*Batman’ın eski yerleşim biriminin ortasında hemen her kesimin alışveriş yaptığı bir ‘köy pazarı’ var. Bir zamanlar traktör ve at arabalarının olduğu o alan, köy ürünlerinin görücüye çıktığı alışveriş merkezine dönüştü şimdilerde…
*Ulu Cami sokağından eski Gök Taksiye komşu olan Lale Camisine kadar uzanan köy pazarında yan yana sıralanmış dükkanlarda ne ararsanız var. Daha çok dar gelirlilerin alışveriş yaptığı bu köy pazarında, şimdilerde birçok kesimi görmek mümkün. ‘Bit Pazarına nur yağdı’ deyimi gerçekleşti adeta…
ÇARŞIDA ESKİ TİCARET MERKEZİ
1957’de Batman ‘ilçe’ olduğunda Kaymakamlık binası, 1. Cadde ile 2. Cadde arasındaki güzergahın başındaydı.
İlk Kaymakam Altay Kancaal, 2 katlı kerpiçten yapılı Kaymakamlık binasının etrafında Jandarma Karakolunun Süvari Birliği ve Adliye binasının olduğunu da hatıratlarında bize hatırlatıyor.
1960’lı Yıllardan önce petrol kentinin bu bölgenin tam kalbinde Ulu Cami çevresindeki dar sokaklar ve eski mahalleler Batman’ın çekirdeğini oluşturuyor.
Batmanlılar hemen her mevsimde hem ‘nostalji’ yaşamak hem de köy ürünlerinin pazara çıktığı ‘Alo Tevşo’ köy pazarı ile çevresindeki dar sokaklarda soluğu alır.
Yaz mevsiminde hava sıcaklığını göz önünde bulunduranlar, sabah erken saatler ile güneşin kırıldığı vakitlerde organik köy ürünlerinin olduğu bu pazarı dolaşıp durur.
Seyyar satıcıların ağırlıklı olduğu köy pazarına yol aldığınızda; birbiri içine geçmiş eski mahallelerin daracık sokaklarını görürsünüz.
İtfaiye ve ambulans araçlarının geçemediği Ulu Cami çevresindeki sokaklarda dolaşıp açık pazarda alışveriş yaparken, neredeyse Batman’ın çevresindeki küçük yerleşim birimlerinin birinde olduğunuzu hissedersiniz.
Köy pazarında eski gelenek ve görenekler de yaşatılıyor, bu yönüyle köy ve kentin bir araya geldiği mekân olması açısından ayrı bir değeri taşıdığını belirtmeliyiz.
Aynı ürünü alıp satan dükkanlar, bir yerde kümelenmiş.
Birkaç yıl önce yapılan kapalı pazarın içi boş ama etrafı seyyar satıcıların tezgahlarıyla dolu.
80-90 Yıl önce çevredeki köy ve mezralardan satılmak üzere şehrin ilk yerleşim yeri İluh Mahallesi’nin girişi sayılan eski Çarşı Mahallesi’nde tüccarların yük hayvanlarını bağlayabildiği, mallarını güvenli biçimde saklayabildiği ve geceleri konaklayabildiği varlığını sürdürmüş ‘Han’ların yerinde ise şimdilerde yeller esiyor.
KÖY LEZZETLERİNİ SUNAN PAZAR
Pahalı marketlere alternatif olan köy pazarına komşu ara sokaklarda haddad, tarım aletleri yapan eski imalathaneler, ikinci el giyim malzemeleri satan işyerlerinin önü, şu günlerde kalabalık.
Pazarın etrafında küçük lokantalarda pişirilen kebap, köfte ve yemek çeşitlerinin yanında ekmek ile doğranmış domates, salatalık, soğan ve kırmızı acı biberden yapılan çoban salatasıyla sunulan köy yoğurdu suyunun karışımı lezzetli bir içecek olan ayran satan esnaflar da var.
Yaz mevsiminde ayran içeceğiyle birlikte pazarın etrafında meyan kökü bir diğer adıyla ‘Ava Suse’ şu günlerde Batman’da en çok tüketilen içecekler arasında.
Komşu Midyat’tan getirilen tirozi ve acurlar ise turşuluk için pazarcıların tezgahlarında boy gösteriyor.
Batman-Siirt İl sınırında yetişen kivi tadındaki cefan kavunu şu günlerde pazarın olmazsa olmazı.
Hasankeyf-Üçyol’da yetişen bal tadındaki incirin fiyatı yüksek de olsa alıcısı var.
Pazarın ortasında bakkal, kasap ve manavlar da yok değil.
Alo Tevşo köy pazarının orta göbeğinde ise Batman’ın çevresindeki köy ve mezralardan getirilen köy yoğurdu erken kapışılan süt ürünleri arasında.
Bir zamanlar yoğurt imalatçıları, ulaşımın hem ucuz hem güvenli aracı olan trenle ürünlerini getirirlerdi Batman’a.
DDY Batman Garı’na ‘yoğurtçu treni’ diye isimleşen kara trenden inen yoğurt imalatçılarının bakraçları, henüz peronda satın alınırdı.
ESKİ ORGANİK ÜRÜNLER AZALDI
Yakın bir tarihi olan petrol şehrinin eski köy pazarı, ne yazık ki o 1990’lı yılların manzarasından şimdilerde uzak.
Gelenekselleşen her bir değerin korunması ve çağdaş ticari kriterlere inat o geleneksel alışveriş çarşılarının unutulmaması gerektiğini belirtmiş olalım.
Birkaç yıl önce kapalı alanına kavuşan köy pazarında artık eskisi gibi organik ürünleri bulmak bir hayli zor.
Sofralarına ucuz yiyecek bir şeyler koyabilmek için köy pazarını adım adım gezen insanların tezgahlarının önlerinde toplandığı ve dar gelirli ailelerin daha çok turladığı o eski ticaretin nabzının attığı bölgede de eski esnaflar artık yok.
Alo Tevşo ve çevresindeki dar sokaklarda zaman zaman zorlanarak yürüyorsunuz.
Kapalı pazarda 27 yıldır köy ürünlerini satan Ali Biçecek ile karşılaştık.
O da o eski köy pazarı geleneğinin yavaş yavaş kaybolmaya yüz tuttuğunu anlatıyordu;
“30 Yaşını doldurmamıştım. Bu pazarda esnaftım. Şimdi de esnaflık yapmaya çalışıyorum ama bu manzara her şeyi bize özetliyor gibi. Baksanıza köy ürünleri artık burada nadir bulunuyor. Pazar esnafı için yapılan tezgahlarda ikinci el malzemeler var. Neredeyse köy pazarı bir depoyu andırır oldu. Eski pazar, edindiği kimliğinden uzaklaşmaması için hiç olmasa haftada bir kez bile olsa oraya gitmeyi ihmal etmeyelim. Burada dolaşmak birçok hatırayı, anıyı ve özlediğimiz dostlukların esintisini bizlere getirecektir; ayrıca herkesin kendi bütçesine göre alışveriş yapabilmesi de ayrı bir olanak sunduğu herkesin malumu.”
1990’lı Yılarda büyük bir yangının çıktığı bu köy pazarında bilinen birçok esnaf, o bölgeyi çoktan terk etti.
Eski kalaycı esnafları ve şehrin ilk hamamının da bulunduğu o bölgedeki yarı taş, yarı kerpiç evlerin sıralandığı dar sokaklar, şimdilerde köy pazarının canlılığıyla ayakta durmaya çalışıyor.
Bu şehirde bir zamanlar ticaretin döndüğü o köy pazarının tekrar eski günlerine kavuşması, şimdiki Pazar sakinlerinin de tek arzusu.
O bölgenin yeniden dizayn edilerek; eski ile yeniyi, klasik ile çağdaşı bir araya getirerek hem o bölgeyi terk edilmişlikten kurtarır hem de insanların eskinin hoş nostaljisiyle tatlı bir sıcaklıkla sarmalanır.
Geleneksel değerlerin yaşatıldığı mekanların korunması dileklerimizle…