Değerli Okurlar, günümüz dünyasında yeryüzünde en çok ezilen, en büyük acıları yaşayan sınıfın varlık nedenimiz olan kadınlar olduğunu biliyorsunuz.

Elimde kalem otuz yıldır aralıksız günlük yazılar yazan ve kadınların hak ve hukuklarını savunan biri olarak zaten her birisi birer emekçi olan kadınların haklarına dikkat çekmeden 8 Mart’ı geçiremem…

8 Mart Dünya (Emekçi)Kadınlar Günü Pazar gününe denk geldiği için bugün toplumumuzun değişmesi için kadın hakları konulu değerlendirme ile karşınıza çıkmak istiyorum.

Sadece Suriye’de yaşanan iç savaştan kaynaklı olarak ne büyük insanlık dramlarının yaşandığını ve özellikle kadınların ne büyük çileler çektiklerini hepimiz gözlemleyebiliyoruz. Savaşın en ağır faturasını kadınlar ödüyor, bu acı gerçeği bütün boyutlarıyla akıl sahibi olan herkes görüyor…

New Yorklu dokuma işçisi kadınlar insanca bir yaşam için 8 Mart 1857 tarihinde büyük bir bedel ödemişlerdi.

Dönemin zalim kapital sahiplerinin kadınlara köleci bakışları söz konusuydu. Hak arayan kadınlar barbarca bir muamele ile karşılaşacaklardı…

**

**

8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi kadın daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı.

Ancak polisin emekçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın emekçi can verdi…

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti.

O gün bugündür Birleşmiş Milletler Örgütü’nün aldığı karar gereği de her 8 Mart’larda kadınların hakları gündeme taşınır ve sömürüsüz bir dünya için mücadele verilir.

KADIN HAKLARININ GÜVENDE OLDUĞU BİR DÜNYA…

Kadın haklarından söz edilmesinden rahatsız olan bazı cahil çevrelerin olduğunu biliyorum. Bazı kadınların yaptıkları yanlışlar, ülkemizdeki sistemden kaynaklanan kimi sıkıntılar nedeniyle mağdur olan erkeklerin olması, bu mahrum sınıfla ilgili bakış açımı değiştirmez. Kur'ani Kerim, kadın ve erkeklerin birbirlerinin veli ve yardımcıları olduğunu beyan etmiştir.

Kadın haklarını güvenceye alan, kadın cinayetlerinin olmadığı bir dünya mümkündür ve olmalıdır.

Güçlü bir değişim yaşanmadıkça kadın haklarına bakış açımı 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle dile getirmeye devam edeceğim.

Evet, her yıl özellikle 8 Mart’larda Dünya Emekçi Kadınlar Günü adına varlık sebebimiz olan kadınların haklarına duyarlılık içeren etkinlikler düzenlenir. Ancak asırlardır toplumumuzda köle muamelesi gören, hayatın ağır yükü altında ezdirilen kadın haklarını sadece bir günde savunmanın yanlışlığına inanıyorum.

Ne acıdır ki kadın hakları bilincinin toplumda gelişmesi için verilen tüm uğraşlara rağmen içimizdeki bazı caniler de(kimi erkekler) boş durmamakta, her gün vahşet haberlerini duymaktayız.

**

**

Kadın hakları hala sadece söylemlerde kalmakta, güçlü bir pratik bulmamaktadır.

Hele Ortadoğu başta olmak üzere pek çok coğrafyada savaşlarda en büyük acıyı kadınlar yaşamaktadır. Savaşlarda kan ağlayan analar, ırzları lekelenen kadınlar, tecavüzler, barbarlıklar gerçeği hakkında ciltlerle kitaplar yazılabilir.

Çeşitli nedenler ileri sürerek kadınları öldüren ve şiddet uygulayan canilerin haberini her okuduğumda sinir katsayılarım tavan yapmaktadır…

Her yıl, her vesile ile kadınlara yönelik şiddet ve vahşetlere karşı yazılar yazarım. Zulümkar, barbar zihniyetleri değiştirme yolundaki çabalarımdan inşallah asla vazgeçmeyeceğim…

Bölgemizde, yöremizde kadınların haklarına, hukuklarına duyarlı olmayan din adamlarını da eleştirmekten kaçınmayacağım.

Kadınların miras hukukunu yok sayan, duyarsız kalan özellikle büyük çoğunluktaki din adamlarının yaşanan vahşetlerde, cinayetlerde paylarının olduğuna inanıyorum.

Evet, kadın haklarının salt cezai yaptırımlarla sağlanamayacağına, kadınlara yönelik şiddetin, vahşetin ve gaddarlığın son bulmayacağına inanan biriyim. Kadınlara köleci bakış açık bir gerçekliktir. Din adına ahkam kesenler, yurtseverlikten dem vuranlar, ideolojik olarak sağ, sol veya herhangi bir akımı savunan nicelerinin de kadınlara zulmettikleri açık bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor.

Bence önemli olan ‘Erdemli İnsan’ olmaktır. Erdemli insanlar/erkekler kadınlara şiddet uygulayamaz, zulmedemez, haklarını yok sayamazlar…

Çok açıkça diyorum; kadınlara şiddet uygulayanlar, zulmedenler önce insanlıklarını yitiriyor, insani değerlerden uzaklaşıyorlar…

Devamı yarın