Batman işsizlikte Türkiye rekorunu elinde bulunduruyor, maalesef. Bunun sebeplerini araştırmak için sosyologların fazla mesai yapması gerekiyor. Peki, insanlarımızın bunda hiç mi bir payları yok? Kahve başına düşen müşteri sayısı yerine müşteri başına düşen kahve sayısını hesaplamak daha doğru. İşsiz kalan birey ya kahveci ya da ciğerci olur bu topraklarda. Parayı bulan bu mesleklerden birine el atarken, bulamayanlar da kahveleri doldurur. Ama bunun yerine ekmeğini alnının teriyle kazanmak için savaş veren ve birçok insana ekmek kazandıran insanlarımız da yok değil.
İsmi Şevket Yalçın. Namı diğer Şevket Usta. Girdiği birçok resmi iş sınavlarında kendi tabiriyle dayısı ve parası olmadığı için bir yerlere yerleşememiş ve çareyi inşaat işçiliğinde bulmuş bir kişi. Uzun yıllar çalıştığı inşaat sektöründe sırasıyla kalıp ve demir işçiliğinde usta konumuna gelmiş ve şimdi de Taşeron olarak ayakta kalmaya çalışan bir kişi. Sürekli ekâbir insanlarla röportaj yapmak yerine birazda reel sektöre eğilelim dedik. Onlarında bu hayatta söyleyecekleri olmalı.
Sektörünüzden biraz bahseder misiniz.
İnşaatçıyız. Demir, kalıp, duvar, sıva, alçı, boya işlerinde ekiplerimiz çalışmakta. Hali hazırda elli kişilik bir ekiple çalışmalarımız devam etmekte. Örnek vermek gerekirse;
HAİT 2 Nusaybin Askeri Lojmanları, yine Nusaybin’de 24 derslikli okul ve TPAO 3 Tepe 2 kampındaki kazan dairesi, TCK Karayollarında inşaatı devam eden 10 daireli lojman ve yemekhane inşaatı, TÜPRAŞ’ ta bulunan dört adet lojman güçlendirme işi.
İnşaatlarda ölümcül kazalar meydana gelmekte. Bu konudan bahseder misiniz.
Batman’da inşaat sektöründe çalışan çekirdekten yetişme taşeronlar aldıkları işlerin sorumluluğunu teknik emniyet kurallarını bilerek, proje ve vaziyet planlarına göre harfiyen yapıp kuralların dışına çıkmadan imalatlarını yapıp bir kaza meydana gelmezken, sektöre daha sonradan giren veya işinin ciddiyetini kavrayamamış ekip kurucuları bu tür kazalarla karşılaşabilmektedir.
ARA BAŞLIK : Hayatında elektrik kablosu ile işi olmamış bir kişi yüksek voltajlı bir aracın elektrik arızasını gidermeye çalışırken hayatından olabilir. Bilinçlenme şart




Teknik emniyet kurallarını biraz açabilir misiniz?
Mesela, emniyet kemeriyle başlayabiliriz. Emniyet kemeri kullanma konusunda kalıp ustaları biraz isteksizler. İskeleye çıkma konusunda kendilerine güveniyor ve bu kuralı ihlal ediyorlar. Ama biz emniyet kemeri şartımızı ön planda tutmaktayız. Ekipmanlarımıza gelince; paraşüt tipi emniyet kemeri, baret, bot, eldiven, gözlük, tulum. Havalı kompresör gibi yüksek desibelli gürültülü araç kullanıcıları için kulaklık. Ayrıca uyarı levhalarımız var ve bunları şantiye de herkesin görebileceği yerlere asıyoruz. Sara hastası olan bir kişiyi asla yüksekte çalıştırmayız. Çalışanların primlerinin yatırılması gibi konularda da gerekli hassasiyeti gösteriyoruz. İşte bu yüzden 23 yıldan beri sektörde olmamıza rağmen tek bir ölümlü veya yaralanmalı kaza yaşamadık.
ARA BAŞLIK: Elemana ihtiyacımız olduğunda “ne iş olsa yaparım abi” diyen gençler için İpragaz Mahallesi kahvelerine gideceğimize, üyelerimizin web kayıtlı cv’leriyle eleman ihtiyacımızı karşılayabilmeliydik.
Reel sektördeki istihdam durumunuz nasıl?
Şunu tüm samimiyetimle söylüyorum; Türkiye Cumhuriyetinde istihdamı sağlayan en önemli kesimiz. Türkiye’nin ekonomideki lokomotifi inşaat sektörüdür. Benim gibi orta halli bir taşeron bile bir yıl içinde yaklaşık 90 kişiye sürekli iş sağlayabiliyorsa yüksek bütçeli inşaat devlerinin istihdama katkısını varın siz düşünün.
Yurt için ve yurt dışı olmak üzere büyük bütçeli işlerde de tecrübe kazandınız mı?
Bu konuda iyi bir portföye sahibim. Aklıma ilk gelenleri sıralayacak olursam;
Makyol-Cengiz İnşaat denetiminde Erbil Uluslar arası havaalanı apron binası pisti.
Yalı Campany Kuzey Irak Beghal su arıtma istasyonu
Arabistan Aklavya firmasına ait 14 katlı Riad merkezli iş merkezi
Batman barajı termik santral binaları ve su akış tünelleri
Çanakkale Çan yolu üst geçitler, menfezler, köprüler, hendek kanalları ve sanat yapıları
Ankara TOKİ 6.7 ve 8. etapların ihata duvarları
Batman TÜPRAŞ rafinerisi 2400 metrelik güvenlik duvarı yapım işi
TPAO ya ait güvenlik duvarları
ARA BAŞLIK: Ekiplerimizin içinde öyle kimseler var ki şu an bile Kuzey Irak inşaat sektöründen kendilerine davetler gelmekte.
Anladığım kadarıyla Taşeronlar, Müteahhit firmaların bir alt birimini oluşturuyor. Bu konuda bir sıkıntınız oluyor mu?
Bizde kuralları sıkıca korunan bir Kast sistemi yok. Parası olan taşeronluktan müteahhitliğe geçebiliyor. Ancak şöyle bir sıkıntıyla karşılaşıyoruz zaman zaman: Bazı firmalar yüksek kırımlı işler alıyor. İş sonunda da zarar ediyor. Kimi işi yarıda bırakıp kaçarken olan biz taşeron firma ve çalışanlarına oluyor. Paramızı alamıyor veya geç alıyoruz. Aslında bunda yetkililerinde suçu var. Şöyle ki; bir ihale tahmini olarak 100 lira bedelle ihaleye çıkmışken 150 liraya bir kimse de kalabilir mi? Hemen o ihaleyi iptal ederler. Niçin? Çünkü gereğinden yüksek bir bedelle firmada kaldığından devlet zarar etmiş oluyor. Peki, aynı ihale 50 liraya firmada kalırsa buna bir itiraz oluyor mu? Hayır. Yetkililer, devlete göstermiş olduğu hassasiyeti maalesef girişimcisine göstermiyor. Bunun bir mantığı var mı? Adam kuru bir inat uğruna zararına bir iş almışsa buna niçin dur denmiyor? Firma da kurutmaya başlıyor. Çalışanının SSK primini ödemede gevşek davranmadan tutun da malzemeden çalmaya kadar bir sürü yasa dışı duruma itilmiş oluyor. Yazıktır, günahtır. Batman’daki ihalelere bir mercek tutulsun da dediklerimin doğru mu, yanlış mı olduğunu bir görsünler. %50 kırımla ihale kazananlar var. Adam ihaleyi kazanıyor ama işin sonunda para kazanmıyor. İflas ediyor ve bir sürü insan da kendisiyle birlikte perişan oluyor. Bu sadece Batman’a özgü bir durum değil tabii ki. Yurdun her yerinde durum aşağı yukarı aynı. Devletin ihale konusuna bir el atması gerekiyor. Biz taşeron firmalara gelince, müteahhit firmalar kurumlardan kırımsız iş aldıklarında bizde hakkımız olanı alabiliyoruz.
İnşaat sektöründe eleman yetişmesi adına söyleyecekleriniz nelerdir?
Bu işin bilimsel yöntemlerle yapılmasının zamanı geldi bence. Aksi durumlarda insanlar hayatlarını kaybetmekte ya da bir ömür boyu yatalak olabilmekteler. 23 yıllık bir tecrübe birikimim var. Kahvede ömür tüketen gençlerimizi gördükçe üzülüyorum. Neler yapılabilire gelince, kendi adıma şunu söyleyebilirim; Halk Eğitim Merkezi bünyesinde ücretsiz bir şekilde kurs verebilirim. Hem işin nasıl yapılması gerektiğini ve hem de teknik emniyet kurallarını, karşılaşabilecekleri tehlikeleri bu kurs sayesinde öğretebilirim. Bunun için bir ücrette istemiyorum. Bir ilki başlatabilirsem bunun arkası da gelecektir mutlaka. Biz bu günlere gelinceye kadar birçok tehlikeyle karşılaştık. Yeni neslin iş sahibi olmalarını sağlarken nasıl hayatta kalabileceklerini de öğretebilirim bu sayede. Ancak bunun için öncelikle tarafıma bir kurs eğitmenlik belgesi verilmesi gerekir. Bende bir ömür boyu kazanmış olduğum tecrübeleri yeni nesil ile paylaşırım.
Başka mesleklerden inşaat sektörüne geçiş yapanlar var mı?
Adam işsiz kalınca ne yapacak? Hayatını bir şekilde kazanması gerekiyor. Yeterli tecrübe ve donanıma sahip olamadan da piyasada iş aramaya başlıyor. Şahsen ben işin çekirdekten yetişerek yapılması gerektiğine inananlardanım. Bunlar kısa vadede kendilerinin ve uzun vadede de konut sahiplerinin hayatını riske atıyor.
İnşaat sektöründe yaşanan bilimsel değişimler Batman’a yansıyor mu?
Biraz geç. Mesela inşaat kalıbını örnek vermek gerekirse, Batman’da ustalar halen Konvansiyonel Kalıp Sistemini kullanmakta. Aslında dünya artık Tünel Kalıp ve Doka sistemli kalıp kullanmakta. Büyük şehirlerdeki inşaat firmaları modern ve bilimsel metotları uygulamakta. Böylece daha hızlı ve ekonomik bir şekilde bitirmekteler devasa plazaları. Bizde ise hala yüz yıl öncesine ait malzemeler, yani beşe on, mertek, saç pano, tahta kullanılıyor. Çabuk yıpranan, ekonomik ömrü kısıtlı ve uzun zaman alan bu tür metotların artık terk edilmesi gerekiyor.. Çünkü hem zahmetli, hem pahalı ve hem de uzun sürede bitiyor bu şekilde yapılar. Bazı firmalar plywood kalıp sistemine geçtiler ama bu da yeterli değil. En kısa zamanda Tünel Kalıp ve Doka sistemine geçip Kule Vinçlerle işimizi görebilmemiz gerek.
Çalışanlarınızın haklarını koruma adına neler yapmaktasınız?
İnşaat sektöründe çalışan tüm emekçi arkadaşlarımızın sosyal güvence hakkını kazanmaları adına İnşaatçılar Derneği Kurup tüm inşaat çalışanlarını bir çatı altında toplamayı planlıyorum. Bu büyük şehirlerde var. Bizde neden olmasın? Bu yapılanma inşaat odası, mühendisler odası tarzında değil de inşaatlarda çalışan işçi ve ustaların kayıt olacağı bir yapılanma olacak. Üyelerimizin sosyal güvencelerinden tutun da ücretlerine kadar birçok kişisel hak bu platformda ele alınacak. Ayrıca inşaat sektöründeki son bilimsel verilere ulaşılması ve paylaşılması, teknik emniyet kuralları, yangınla mücadele ve ilk yardım gibi konularda yine hedeflerimiz arasında olacaktır. Hitli prizinde çıkan ateşi su ile söndürmeye çalışan ile yağlı boya yaparken tinerli elleriyle sigarasını yakmaya çalışanı nasıl bilinçlendireceksin? İşi doğru yapabilmek kadar hayatta kalabilmenin de bir eğitim meselesi olduğunu vurgulamak istedim. Usta lazım olduğunda kahvelere gidip adam aramak yerine internete girip kayıtlı üye CV’lerini incelemek, ihtiyaca göre bir usta belirleyip mail atmakta bir yöntem olabilir. Bununla ilgili çalışmalarım sürmekte. Basın aracılığıyla inşaat çalışanları ile temasa geçmek istiyorum. Bu konuda gazeteniz Batman Çağdaşa bize imkân sunmalarından ötürü de teşekkür ediyorum. İlgilenenlerin bana ulaşmaları için de telefon numaramı ve e-mail’imi vermek istiyorum; GSM: 0507 2462736 e-mail; [email protected]
Eklemek istediğiniz bir konu var mı?
Batman valiliği ve yetkili mercilerin biz inşaat çalışanlarına olanak sağlamalarını, bilinçlenmemiz ve haklarımızın korunması adına bize yardımcı olmalarını bekliyorum.