Son yıllarda ülkemizde daha önce sık rastlanmayan doğa olaylarına tanık oluyoruz.

Hortumlar,

kum fırtınaları,

şiddetli yağışlar,

dolu,

şiddetli kuraklık…

Bütün bu doğa olaylarının nedensiz olmadığını takdir edersiniz.

Bilimsel verilerden biliyoruz ki; evrende/kainatta en küçük moleküllerden, atomlardan, zerrelerden, en büyük galaksilere ve sistemlere kadar her şey büyük bir düzen, ahenk ve uyum içerisinde hareket ediyor.

Zaten ufak bir düzensizlik olsaydı kainat herc ü merç olacak, dünya yaşanmaz hale gelecekti.

**

**

TOZ TAŞINIMINA DİKKAT…

Düzensizlik insanoğlu’nun cüz’i iradesiyle etkilediği alanlarda oluyor.

Rum Suresi 30. Ayet: “İnsanların elleriyle kazandıkları/yapıp ettikleri yüzünden, karada ve denizde (yani bütün yer kürede) fesad/bozukluk, olumsuzluk çıktı. Belki dönerler diye (Allah) onlara yaptıklarının bir kısmını tattırıyor.”

Bu İlahi ikaz açıktır. Küresel Isınma denilen büyük hadisenin de insanlardan kaynaklı olduğunu biliyorsunuz.

Son günlerde kentimizi etkileyen toz taşınımı bana bu satırları yazdırttı.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün uyarıları vardı; Suriye üzerinden gelen kum fırtınalarının toz taşınımına neden olacağı açıkça belirtilmişti.

İki üç gece önce Batman’da çok etkili bir toz taşınımına şahid olduk.

Komşu iller Diyarbakır, Mardin ve Urfa ile bazı elçeleri bundan fazlasıyla olumsuz etkilendi.

Çok sıcak bir gün ve geceye denk gelen toz taşınımı nedeniyle koah, astım, bronşit, kalp rahatsızlıkları bulunan insanlarımız işkence yaşadılar…

**

**

Batman’da korona geçirerek iyileşmiş, ancak akciğerleri tamamen temizlenmemiş nice insanlarımız da bu tozdan fazlasıyla etkilendi.

Bilim insanları toz taşınımını şöyle özetliyorlar: “Dünya ekosisteminde önemli olan toz taşınımı, Türkiye ve çevresinde etkisini iklim, kara ve deniz ekosistemleri ile insan sağlığı üzerinde gösteriyor. Temel nedeni, kuraklık ve çölleşme olan toz taşınımının dünyadaki başlıca kaynak alanlarını Afrika (Sahra çölü), Asya (Gobi ve Taklamakan), Arabistan Yarımadası, Güney Amerika ile Avustralya'daki çöller oluşturuyor.

Çöllerden kalkan tozlar, atmosferin üst tabakalarına yükselerek uzun mesafeler kat etmektedir. Göreceli olarak daha büyük olan toz parçacıkları, kaynak alanlarının yakınlarında çökerken, küçük olanlar ise binlerce kilometre yol kat edebilmektedir. Solunum yolu ve kalp rahatsızlığı bulunanlar ile yaşlı ve çocukların bu olaylardan en fazla etkilendiği bilinmektedir. Afrika’da yapılan çalışmalar, çocuklarda görülen menenjit vakaları ile toz fırtınaları arasında önemi bir bağ olduğunu göstermiştir.”

Görüldüğü gibi toz taşınımları hakkında yazılı kayıtlar oluşturulmuş. Ancak son yıllarda ülkemizde daha çok olmaya başlayan kum fırtınaları bazı kentlerin üzerine sel gibi gelmekte ve bu görsel olarak kaydedilmektedir. Geçtiğimiz yıllarda Ankara, Polatlı, Eskişehir, Günyüzü gibi yerleşim yerlerinde inanılmaz görüntülere neden olmuştu. Üç gün önce Urfa gündüz geceyi yaşamıştı: https://www.sozcu.com.tr/.../suriyeden-gelen-toz.../...

**

Geçen yıl konuya dikkat çekmiş ve şunları yazmıştım: ‘Evet, gündemde kum fırtınaları var. Toplumun bu tür fırtınalara alışması gerektiğine inanıyorum. Neden? Çünkü bilim insanları sürekli uyarıyorlar. Doğamıza, ormanlarımıza hoyratça müdahale ediyoruz.

Türkiye’de çölleşme tehlikesi büyüyor…

CNN Türk meteoroloji editörü Bünyamin Sürmeli’nin kum fırtınası ile ilgili görüşü özetle şöyleydi: ‘Fırtınaları bu seviyede yaşamamız artık bizim anormal normalimiz haline gelmeye başladı. Akdeniz'de nasıl hortumlar arttıysa, rüzgarlar da kuvvetleniyor. İç Anadolu hortum oluşabilen, fırtınaların oluşabildiği bir coğrafya. Dolayısıyla bu tür ani rüzgarlar, ani basınç dalgaları meydana gelebiliyor. Bu kum fırtınasını oluşturan muhtemelen şundan olabilir; uzunca bir süredir yağış yok.’ Doğrudur uzunca bir süredir yağışlar yok.

Yöremizde epey süredir yağış almamış.

Anormal eğer normalimiz haline gelmişse, ülkenin benzer kum fırtınalarına hazırlıklı olmalıyız.’

Bugün de aynı görüşümü koruyorum. Ne yazık ki doğamıza zarar vermeye devam ediyoruz.

Mevcut ormanlarımızı maden aramalarına kurban veriyoruz.

Bir yandan HES’ler, bir yandan maden aramaları, öte yandan hoyratça talan edilen ormanlarımız gerçeğini artık görüp, gaflet uykusundan uyanmalıyız. Kum fırtınaları, toz taşınımlarının nedeni dünyanın akciğerlerine zarar verilmesi, çölleşmedir. Herkes kendi coğrafyasından sorumludur. İnsanlar ne ekerse onu biçeceklerdir.