-Üstümüze yapışanlar ve büyüttüklerimiz doğasına göre zamanı geldiğinde dayanılmayacak bir hal alıyor.

-Duru kalmak zor gelebilir bunca şatafatın arasında ama her şeyin karşılığını bulduğunu onca düşünce arasında görünen bir yere koymak gerekiyor.

Ruhsal bir çöpleşme bu çağın verdiklerinden. Bu bir köşede dursun çünkü galiba maddesel olanın önüne geçilmedikçe bir şeyler kökünden kaybedilebiliyor.

Aramızda hatta yanı başımızdaki birçok insan çöple ilgili ciddi sorunları var. Etrafını temiz tutmama ve işini halettikten sonra ‘’ne olursa olsun’’ anlayışı kültürel bir çöküşü oluşturan etmenlerdendir. Nitekim sokak ve caddede yürüdüğümüzde kültürel çöküşe hizmet eden gırla insan görüyoruz.

Geçen günlerde şahit olduğum bir olayı örnek vermemde fayda var. Bir sokakta yürürken bir kız ve bir erkeğin bana doğru yürüdüğünü farkettim. Erkek şişedeki içeceğin son damlasını bitirdiğinde sözde artist bir hareketle şişeyi gelişi güzel yolun ortasına salladı, ki çöp kutusu hemen 3 metre sağındaydı.

Bu arkadaşımızın ya gözü görmüyordu ya  ‘’aman canım Batman’da çöp konteyneri mi var, atayım gitsin’’cilerdendi ya da kültürel çöküşe habersizce hizmet ediyordu.

Evet belki Batman’da çöp konteynerleri sayısı artırılmalı fakat şu nokta çok açıktır: Çöpü çöp kutusuna atmak isteyen biri yürüyorsa eğer 2-3 dakikaya çöp kutusu bulacaktır.

Kendini kandırmak gayet basit ve rahatlatıcıdır. İnsan kendini kandırabildiği kadar kendiyle yüzleşmiş olabilseydi tarih başka bir seyir alırdı herhalde.

Şehrimizdeki insanlar gün geçtikçe bilinçleniyor ama hala eksik çok şey var.

Hayatı sanat gibi incelikli yaşamak istiyorsak eğer her hareketimizin bir anlamlı olmalı.

Sağımıza solumuza attığımız çöpün bir anlamı var mı?

Batı illerini örnek alıp kendi şehrinde farklı tavırlar sergileyen insanları ne yapmalı?

İcraat farklı bir müessesedir:

-Emek vermek gerekir.

-Lafla ancak geriye gidilebilir.

-Sorumluluğu başkasına atmak bu arazide iş görmez.

Kültürel şahlanış, bir coğrafyada yaşayan her bireyin aldığı sorumluluklarla mesafe kat eter.

Toprağı sevmek dilde dolaşsa ne olur, yaşam biçiminde ve sorumluluklarında yer bulmuyorsa eğer.

Konuşmayı öğrenmek kadar basittir etrafını bilerek yaşamak.

Kültürel çöküş bir noktaya vardığında ruhsal çöküş kaçınılmaz olur…

Geç değil. Ciddiye almakla başlar bir şeyler.

Bir yerden başlamak da yeterli olur bir sonraki adım için.

Umudunu yitirmek en kolaydır, hiç değilse değişime inanların yolundan çekilin.

Daha çöpleşmemişken, çöpleştiren herkese müdahale etmeliyiz.


‘’-Bu cadde nereye çıkıyor?

Bir güle bakıp böyle diyorum.’’