*Gündem sürekli değişiyor. Ramazan bereketini beklediğimiz şu günlerde, tüm dünyayı kasıp kavuran Covid-19 belası yapılan tüm testlerde ‘pozitif’ çıkmasın diye dualar ediyoruz…

*Batman’ın ilk ebeleri arasındaki fedakar sağlık emekçisi Sevim Caner de Covid-19 salgınına yenik düştü. Sevim ebe, 1968’de Batman’ın Binatlı (Bıleyder) köyünde göreve başladığında kent merkezi nüfusu 30 binlerdeydi. O, bu şehrin yarım milyonu bulmasına tanıklık yapan eski sağlık emekçisiydi.

HER YERE KOŞAN SAĞLIKÇILARDI
Ramazan bereketini beklediğimiz şu günlerde tüm dünyayı kasıp kavuran Covid-19 belası yapılan testlerde ‘pozitif çıkmasın’ diye dualar ediyoruz. İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Pamukçu’dan diğer uzmanlara dek her akşam bıkmadan maske, mesafe, temizlik uyarısında bulunuluyor. Maalesef yine de kurallara aldırış etmeyenler var.

Hayat gün geçtikçe zorlaşıyor. Bu şehirde işsizlik sorunu dışında, bir travma halindeyiz sanki... Bir yandan da illet salgın aramızdan can almaya devam ediyor. 1960’lı Yıllarda Batman’ın ilk ebelerinden biri Elazığlı Sevim Caner’di.

1968’de ilk görev yeri Binatlı (Bileyder) köyü idi. Sonrasında 1 Nolu Sağlık Ocağı ve eski SSK Batman Hastanesi’nde görev yaptı. Caner görev yaptığı ilk yıllarda Batman kent merkezinin nüfusu 30 binlerdeydi. O fedakar sağlık çalışanı memleketi Elazığ’dan çok Batman’ı seviyordu ve bu şehirden ayrılmamıştı. Yarım milyonluk Batman’ın eski sağlıkçılarındandı. Herkesi tanıyordu, gece yarısı bile zor durumdaki hastaların yardımına koşardı. Osmaniye’deki oğlunu ziyarete giden Sevim Caner, yakalandığı illet salgından hayata veda etti.

Eski Batmanlılar da o fedakar sağlıkçıyı bilirdi. Şimdi ki Kadın Doğum Hastanesi ve Sağlık hizmetlerinin yeterli olmadığı dönemlerde eski ebe-hemşireler her yere koşardı…

Gündem o kadar yoğun ki o emektar sağlıkçının vefat haberinden sağlık camiasının haberi olmuyor.

Oysa eski Batmanlılar ne de çok sevmişti ebe Sevim Caner’i…

Bir zamanlar Batman’da 1 Nolu Sağlık Ocağı’nda Fatma Akkor, Ferdane Seyidoğlu, Gülseren Bağcı, Kadriye Akın, Menekşe Sarıgül, Hamire Yaşar, Ayşe Özer, Fatma Tekin, Sevim Nigür, Nimet Gündüz, Fadime Kök, Ümit Ekinci, Güler Taşkalıplıoğlu, Sabahat Açıkgöz ve Satı Akdemir gibi tanınan ebeler vardı. Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile sağlık kuruluşlarının yetersiz olduğu yıllarda o emektar ebelerin ulaşmadığı yer yoktu. O ebe hemşirelerin ne fedakarlıklarla çalıştıklarını dün gibi hatırlıyoruz.

Eski ebeler siyah şeritli kep, hemşireler ise kırmızı kep takardı. 1988 Yılında 30’a yakın hemşire ve ebenin görev yaptığı eski 1 Nolu Sağlık Ocağı’nda görev yapan hemşire ve ebeler Remziye Turan Köksal, Zeliha, ve Nihal hemşire’nin çektikleri hatıra karede yer alan Batman’ın ilk Sağlık Memuru Nurettin Bağcı anlatıyor; “30’a yakın ebe ve hemşiremiz vardı. Batman ve çevredeki yerleşim birimlerindeki tüm vakalara koşarlardı. Bunların arasında çalışkan ebelerimizden Sevim hanımdı. Allah rahmet eylesin…”

O sağlık çalışanları fedakarlıklarıyla iz bırakan simalardı.

Batman verem Savaş Dispanseri’nde de ebe-hemşireler her yere koşardı.

Sevim Caner, 50 yılı aşkın süreyle buraya hizmet verdi.

Allah rahmet eylesin…

ACI OLMASAYDI, MUTLULUK OLMAZDI…
Evet, bizler ‘Hayata pozitif bakalım’ diye yetiştirildik. Hep bardağın dolu tarafını görüp, kişileri olduğu gibi görmeye çalıştık ama bugünlerde ‘pozitif’ sözü korku salıyor bize... Tüm dünyayı kasıp kavuran Covid 19 belası yapılan testlerde pozitif çıkmasın diye dualar ediyoruz... Tüm uyarılara rağmen biz hala kolumuzda taşıyoruz maskeyi, kamera ya da polis gördüğümüzde kapatıyoruz ağzımızı, burnumuzu. Sağlığımız bu kadar değersiz m? Bağışıklığımız çok mu güçlü?

Geçmiş yıllarda da böyleydi; “Bize bir şey olmaz.”

Yıllar önce Savaş Ay ‘A Takımı’ programında AİDS dosyasını açıp vatandaşa mikrofon uzattığında aynı cevabı almıştı. “Atın ölümü arpadan olsun” cevabını bile veren olmuştu... Günler akıp gidiyor. Ama acılar bitmiyor. Korona belasından kurtulamadık hala... Böyle giderse çok daha uzun sürecek gibi, nefes almanın, dostlarına sarılıp doyasıya hasret gidermenin ne kadar güzel olduğunu öğrendik, yaşamın değerini anladık, uzun süre evde hapis kalınca kitap okumanın ya da ailecek sohbet etmenin değerini anladık.

‘Aşı bulundu, senden kurtulacağız’, testler başarılı olur inşallah. Bir de sonbahar geldi. Yazın gidersin derken gitmedin. Arkadaşın griple çift koldan saldırmaya başladın. Ne yaparsan yap bizi yenemeyeceksin. Git artık korona. Dostlarımızdan uzak ‘dur’ dedik ama sen bizi tedavi eden doktorlara bile bulaştın. Çok değerli canları aldın bizden. Senin yüzünden hastalanan, hala tedavi gören dostlarımızın yakasını bırak. Aldığın hayatlar yeter, bizi çok üzdün haydi git korona...

Sağlıkla kalın…