Dünden devam

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin kentimiz için söz verdiği Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi Projesi hakkında dünkü yazımda kısa bilgiler sundum. İlimizin tek iktidar Milletvekili Ziver Özdemir’in gündeme taşıdığı proje hakkında fazla malumatımızın olmadığını da dünkü yazımda ifade etmiştim.

Projenin hayata geçirilmesi için STK’ların göreve çağrılması konusu beni düşündürüyor…

Bu kentte besicilikle, hayvancılıkla alakalı, ilgili kaç STK sayabiliriz ki?

Göçerler Derneği, Batman Damızlık Sığır Yetiştirici Birliği dışında bir STK göremiyorum.

Besicilerin sağlık ve çevre boyutuyla ilgili olarak da Batman Çevre Gönüllüleri Derneği dışında bir sivil toplum örgütü aklıma gelmiyor…

Milletvekili Özdemir, çok doğru bir yaklaşımla Aydınkonak ve çevresinde yapılan hayvancılığı da doğru bulmuyor.

Nedeni malum; kent mücavir alanı içerisinde hayvancılık mı yapılır?

Yıllar yılıdır Batman’da besicilik çok büyük sorun. Şu anda bile Gap Mahallesi’nin 15 katlı dev yapılarını pis kokulara boğan besiciler gerçeği karşımızda duruyor…

**

**

GÜÇLÜ BİR KAMUOYU DESTEĞİ İLE PROJEYİ SAHİPLENELİM…

Besiciler için kentten uzakta bir yerlerde yer temin edilerek, iyi bir proje ile hayvancılığın geliştirilmesinde fayda vardır…

Vali Başkanlığında odalardan oluşan heyetin yer seçimi için arayışlarda bulunduğuna dair gazetemiz haberini bilgilerinize sunmuştum.

Nerede uygun yer bulundu, besiciler için nasıl bir gelecek düşünülüyor sorularının cevabına henüz ulaşmış değilim.

Bu konuda sadece bizler değil, kamuoyunun aydınlatılmasında fayda vardır.

Batı Raman mı, Raman mı hangi alanlar hayvancılık için uygunsa bunun kamuoyuna bildirilmesi gerektiğine inanıyorum.

Madem iktidar Milletvekilimiz bu önemli ve hayati sorunu gündeme taşıdılar ve madem Tarım ve Orman Bakanı 1,5 yıl önce verdiği sözün arkasında, bizlere de kamuoyu oluşturarak projeyi sahiplenmek düşer…

Bakınız, besicilik gibi bu kenti ilgilendiren temel ve hayati derecede önemli sorunları tekrar tekrar dillendirmekten artık gına geldi…

Batman’ın güzel ve aydınlık yarınları için mecburen sorunları gündemde tutmamız gerektiğine inanıyorum.

Batman’da kanserojen madde içeren asbestli borulardan geçen suyu içen 500 bin insan var.

Asbestli su şebekesi üzerine kaç yazı yazdığımı unuttum…

Bu kentin içme suyunda kanserojen etkileri olan ‘Fenol’ maddesi tespit edildi. Bu fenol nedeniyle Sağlık Bakanlığı Batman halkına şebeke suyunun içirilmemesi için 2009 yılında Batman Valiliği ve Batman Belediyesini uyarmıştı…

Sürekli okurlarım hatırlayacaklardır; kimsenin şehir içme suyu şebekesinden gelen içme suyunu yemeklerde bile tüketmemeleri için halkın etkin şekilde uyarılması bile istenmişti. O konuda sayısız yorumlarım ve resmi kurumlar dışında sadece bende olan o resmi yazıyı da kaç kez kamuoyunun ve 2009 yılından sonra ili yönetenlerin takdirlerine sundum…

Batman’ın katı atıkları mı, arıtılmadan Dicle’ye, şimdilerde baraja akıtılan lağım sularını mı, hangi önemli problemi gündeme taşımadım ki?

Halkımıza, okuyucularıma, inancıma olan duyarlılığımdan olmasaydı, tekrar tekrar aynı sorunları dillendirip, çözüm için uğraşmaz, çaba göstermez, ‘neme lazım’ der, ilgilileri eleştirmez ve göreve çağırmazdım…

**

**

Hayır, hayır bu kalemin sahibi olarak üzerime düşeni yapmaya inşallah devam edeceğim. Besicilik sorunu için de çözüm için çabalayacak yönetimlere destek vermekten çekinmeyeceğim.

Bu iktidar partisi olur, Kayyumlu yönetim olur beni hiç ilgilendirmez. Yeter ki halkımızın sağlığına sahip çıkalım, kentimizi büyük bir ayıptan kurtaralım.

Besicilik gibi önemli bir problemimiz var, kim çözerse sadece dua ederim. Eski Kayyum Ertuğ Şevket Aksoy, 30 Mart 2017 günü; “31 Mart 2017 tarihinden sonra besi çiftliklerini kaldırmayan besicilere, gerekli cezai işlemler yapılacak. Halkın sağlığını olumsuz yönde etkileyen besi çiftliklerinin artık şehir içinde kaldırılmasının zamanı gelmiştir. Süreyi bir daha uzatmayacağız. Göçerlerin yarına kadar çiftliklerini tahliye etmelerini bekliyoruz” diye açıklama yapmıştı.

Bugün bile yukarıda ifade ettiğim gibi 15 kat verilen Gap semtinde bile pis kokulardan bazen geçilmiyorsa, nasıl bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu varın siz düşünün…

Bir proje ile besiciler için kent dışında hayvancılık imkanının sağlanması çok hayırlı bir gelişme olacaktır.

Besicilere mühlet vermek, zorla boşaltın demek hiçbir zaman çözüm olmadı. Merhum Belediye Başkanı Salih Gök ve dönemin Valisi Salih Şarman da besicilere bir ay mühlet vermişti. O zaman besicilerin de hukukunu ben savunmuş, makul önermelerde bulunmuştum.

Aslında iki yazı ile soruna neşter vurmanın yeterli olduğunu düşünmüştüm. Bu önemli projeye desteğimi sunmak için galiba yarın ki yazımda da mevzuya değinmem gerekecek.

Devamı yarın